MIT araştırmacıları tarafından hurda alüminyum ve sudan hidrojen üretilerek önemli bir atılım sağlandı.
MIT, çevredeki kirliliğin azaltılmasına yardımcı olabilecek potansiyel olarak yeşil bir enerji kaynağı olan hidrojen üretimi konusunda yeni araştırmalar gerçekleştirdi. Bazı hidrojen türlerinin üretimi, önemli miktarda kirliliğe neden oluyor. Hidrojenle ilişkili kirliliğin nedeni, üretimi sırasında bazı tahminlerin küresel olarak sera gazı emisyonlarının yüzde 2’sini oluşturduğunu iddia ettiği fosil yakıt bazlı süreçler gerektirmesi.
Hidrojenin üretim sahasından kullanılacağı yere taşınmasında da ek kirlilik yaratılmakta. MIT araştırmacıları ise hurda alüminyumu suyla reaksiyona sokarak hidrojen üreten başka bir seçenek geliştirdi. Alüminyum, oda sıcaklığında suyla reaksiyona girerek alüminyum hidroksit ve hidrojen oluşturuyor. Tipik olarak reaksiyon, ham metali kaplayan ve doğrudan suyla temas etmesini önleyen bir alüminyum oksit tabakası nedeniyle meydana gelmiyor.
Yeni hidrojen üretim süreci ayrıca herhangi bir sera gazı üretmiyor, böylelikle hidrojenin taşınması sorunu çözülecek. MIT makine mühendisliği profesörü Douglas P. Hart, alüminyumun hidrojen depolamak için bir mekanizma haline geldiğini söylüyor.
Araştırmacıların üstesinden gelmesi gereken iki ana zorluk, alüminyum yüzeyin temiz ve suyla reaksiyona girmeye hazır olmasını sağlamak olmuş. Sistemlerindeki ilk adım, oksit tabakasını çıkarmak ve reaksiyonun devam edebilmesi için tekrar oluşmasını engellemekti. Diğer önemli sorun ise saf alüminyumun çıkarılmasının ve üretilmesinin zor olması. Bu nedenle araştırmacılar, işlemin pratik olması için hurda alüminyum kullanmak istemiş.
Proje araştırmacıları, ticari olarak uygulanabilir olmadan önce kalan çok sayıda araştırma yapılması gerektiğini söylüyor. Örneğin, alüminyum yüzeyinde bir oksit tabakasının oluşmasını önlemek için ideal bir yöntem geliştirilmesi gerekiyor. Bir diğer önemli endişe ise alüminyum alaşımındaki diğer elementlerin üretebilecekleri hidrojen miktarını nasıl etkileyeceği.
MIT geçtiğimiz aylarda ise dijital elyaf geliştirmişti.
