Nazım Paşa tarafından oluşturulan blog girdileri

Bir süredir ABD'de yaşıyorum, şunu fark ettim ki o kadar gördüm, yanından geçtim ama hiç Dr. Pepper içmedim. Bilmeyenler için Dr. Pepper gazlı bir meşrubat. Sanıyorum Türkiye'de yok ya da nadiren bulunuyordur. Kola tarzı bir içecek ama tam olarak kola değil, kendine has yani. Burada da popüler...

"İki olasılık var. Ya evrende yalnızız ya da evrende yalnız değiliz. İki olasılık da eşit derecede ürkütücü." - Arthur C. Clarke Sanırım dünya dışı yaşamın var olması kadar var olmaması da heyecan verici, değil mi? @BERWAR ;)

An itibariyle gelmiş bulunmaktayım. Korkutucu. Bilenler bilir zaten. İmkansız. Artık ejderhaya yalvarmaya başladım. Değişik değişik ruh hallerine giriyorum. Bir sövüyor bir ağlıyorum.

Gidip 140 TL ekstra vererek RGB klavye aldığıma hala inanamıyorum ya. Daha önce RGB klavye kullanmamıştım ve belki bir şeye benzer diye düşünüyordum. Yok, tamamen gereksiz. Benim için en azından. 140 TL az verip Alloy FPS almadığıma yanarım. Bilgisayarımın görünüşüne zerre önem vermemeye karar...

Bu cidden değişikti. Olay şu: Arkadaşımla İZBAN'da oturuyoruz. Komik bir karikatür gördüm ve ona da gösterdim telefonumdan. Yandaki adam da merak etmiş olacak ki telefonuma gizlice bakmaya başladı. Bu tip kişilere alışkınım ve bu da büyük bir sıkıntı ancak devamı da var. Bir çocuk geldi ve keman...

Bir ara size İZBAN'daki zihinsel engelliyi anlatırım demiştim ya, işte anlatıyorum. Hilal durağının Cumaovası peronuna indim. Bir yer buldum hatta, oturarak bekliyorum. Yanımda da bir anne ve kızı. Kız yirmili yaşlarda ama bir tuhaf bakıyor. Anne de elli yaşlarında türbanlı bir teyzemiz. Sonra...

Korkmaya başlıyorum. Belediye beni takip ediyor olabilir. Zira İZBAN ve yürüyen merdiven başlıkalrını açtıktan iki gün sonra merdiven çalışmaya başladı ve durmadı şu ana kadar. Ki bu görülmüş şey değil. Ürkütücü.

İZBAN Hilal istasyonuna doğru gidiyordum. Metrodan aktarma yapıcnca bir köprü var orada. Orada da her gün 17.00 gibi bir kadın dilenir. Normalde bunlar gerçekten fakir mi diye düşünürdüm. Ama birinin dilendikten sonra gidip sigara içtiğini gördüm. Ondan sonra da vardiyalı çalıştıklarını fark...

Bugün Hilal istasyonundaki yürüyen merdiven çalıştı. Kaç yıldır buradayım, böyle şey görmedim. Bu olaydan sonra her şey olabilir. Hiçbir şeye şaşırmam artık.

Bilirsiniz bir söz vardır: Yağmur komünisttir, herkese eşit yağar; rüzgar kapitalisttir, zayıf olanı yıkar. Yani komünizm herkese eşit zarar verir kapitalizm ise sadece zayıflara. Seçimimi biliyorum sanırım eğer ikisinden biri zorunluysa.

Ya arkadaş bu nedir? Hilal istasyonunda Tepeköy yönü için yukarı çıkan yürüyen merdiven 40 ayda bir çalıştırılıyor. Madem elektrik vermeyeceksin niye yapıyorsun? Madem yapıyorsun niye elektrik vermiyorsun? Kafamda deli sorular. Hoş, millet nelerle uğraşıyor ben buna şikayet ediyorum.:kararsız: