Sıradan bir gün, saçlarım uzadığı için 17:30 sularında berbere gittim. Tıraşın ortalarında bir adam girdi içeriye... Takkesi, tam eskimemiş bir mont... Başı öne doğru eğik yarım yamalak konuşmayla 50 kuruş verir misiniz diye sordu. Berber dilenci sandı. Yok dediği anda arkasını döndü giderken berber durdurdu 50 kuruş verdi.
Burada konu berberin para verip vermemesi değil. O adamın o hale düşmesi... Bir tarafta insanlar trilyonlar kazanırken diğer tarafta insanlar soğuktan donuyor, açlıktan ölüyor...
Anlamıyorum Dünya düzenini, ne kadar saçma bir haldeyiz.
Her şey paraya bakıyor. Günümüz dünyasının son geldiği nokta... O parayı kazanmak için de acımasızca hayvanlar öldürülüyor.
Para meselesini her türlü konuya bağlarım. Nasıl bir güç haline gelmiş ki insanlık insanlıktan çıkıyor.
Şuan dünyada kimse parasız yaşayamaz. Hepimiz para kazanmak için çalışıyoruz. Burada asıl vurgulamak istediğim ise paranın kazanılıp kazanılmaması değil. Bir düzen var bu işliyor. Fakat bu düzeni yakalayamayanlar için bir alternatif yol yok...
Hadi para kazanalım...
Burada konu berberin para verip vermemesi değil. O adamın o hale düşmesi... Bir tarafta insanlar trilyonlar kazanırken diğer tarafta insanlar soğuktan donuyor, açlıktan ölüyor...
Anlamıyorum Dünya düzenini, ne kadar saçma bir haldeyiz.
Her şey paraya bakıyor. Günümüz dünyasının son geldiği nokta... O parayı kazanmak için de acımasızca hayvanlar öldürülüyor.
Para meselesini her türlü konuya bağlarım. Nasıl bir güç haline gelmiş ki insanlık insanlıktan çıkıyor.
Şuan dünyada kimse parasız yaşayamaz. Hepimiz para kazanmak için çalışıyoruz. Burada asıl vurgulamak istediğim ise paranın kazanılıp kazanılmaması değil. Bir düzen var bu işliyor. Fakat bu düzeni yakalayamayanlar için bir alternatif yol yok...
Hadi para kazanalım...