1970 yılında Samsun’da dünyaya gelen Çetin’in müziğe olan ilgisi çok küçük yaşlarda başladı. 10 yaşında cura çalmaya başlayan yetenekli sanatçı, hemen ardından bağlama çalmayı öğrendi. Bir süre kendisini müziğin iyileştirici gücüne bıraktı ve uzun bir zaman boyunca yalnızca müzik dinledi… O zaman zarfında ise elektro gitarlar onun en büyük zaafı oldu. 15 yaşında akustik gitar çalmaya başladı. Ardından 17 yaşında profesyonel müzik yaşamına adım attı. Müzik onun için daima bir tutkuydu!
İstanbul’da ve memleketin güney bölgelerinde çalışmaya başladı. Yaşamını da böyle sürdürdü. Öğrenimini ve hayatının akışını müziğe göre şekillendirdi…
Liseden okul arkadaşı olan Ercan Saatçi ile yaptıkları I Will Cry adlı şarkı ile Hey dergisinin yarışmasını kazandı.
Bu onun için çok büyük bir başarı öyküsüydü ve Marmara Üniversitesi Müzik Bölümü’nü kazandı! Üniversite hayatı boyunca elektro gitarından bir an olsun ayrılmadı. Birlikte olduğu Grup Labirent ile katıldığı Yıldız Üniversitesi müzik yarışmasından birçok ödül sahibi oldu. Üniversite hayatını müziğe olan düşkünlüğünden dolayı tamamlayamadı.
Yaşamı boyunca 1960’lı ve 1970’li yılların Rock Blues müziklerinden ilham aldı… Daha sonraları yaptığı beste ve söz çalışmalarına Rock ve Blues müziğinin ruhunu hissetti ve bunu dinleyicilerine en iyi şekilde yansıttı. Jimi Hendrix’in şarkılarını ve dünyaya mal olmuş blues şarkıları yorumlamaktan her zaman büyük bir keyif almıştı.
1990’lı yılların ortalarında Fuat Güner ile tanışmasıyla birlikte stüdyo müzisyenliğine adım attı. Fuat Güner’in stüdyosunda sürdürdüğü çalışmalarında televizyon ve radyolar için reklam müziklerini gitarıyla seslendirdi. Birçok sanatçının albüm kayıtlarında da gitarda Yavuz Çetin imzası vardı…
Gitarıyla eşlik ettiği albümler arasında İzel’in Bir Küçük Aşk, Kıraç’ın Deli Düş ve Bir Garip Aşk Bestesi, Soner Arıca’nın Ayrılık, Turgut Berkes’in Miranda ve Mindos şarkıları, Sibel Tüzün’ün Tut Beni şarkısı ve Göksel’in Sabır şarkısı en bilinenler arasında. Hatta öyle ki; Göksel’in şarkısındaki Talkbox performansının Türkiye’de bir ilk olması, ona Talkbox kullanan ilk gitarist sıfatını kazandırdı.
Belki de terslik bende
Yapamadım bu düzende
Kaçacak delik arar oldum
Sürüngenler şehrinde
Eğitilmiş köpekler
Doymak bilmez maymunlar
Yaşamak istemem artık aranızda!
Ondan geriye ise oğlu Yavuzcan Çetin, elektro gitarı ve her biri birbirinden güzel şarkılara sahip olan iki albümünü bıraktı. “Bir gün gelir herkes kendi yoluna gider. Her şey nasıl başladıysa öyle biter!” sözleri ile hafızalarımıza kazındı. Birçoğumuzun hayatında o benzersiz şarkıları ile hep var oldu.
Onun müziği hayatın ve aşkın bizzat kendisiydi!
Kaynak: Hikayesi Sonradan Yazılmış Bir Şarkı: Yaşamak İstemem | Karma Türkiye
İstanbul’da ve memleketin güney bölgelerinde çalışmaya başladı. Yaşamını da böyle sürdürdü. Öğrenimini ve hayatının akışını müziğe göre şekillendirdi…
Liseden okul arkadaşı olan Ercan Saatçi ile yaptıkları I Will Cry adlı şarkı ile Hey dergisinin yarışmasını kazandı.
Bu onun için çok büyük bir başarı öyküsüydü ve Marmara Üniversitesi Müzik Bölümü’nü kazandı! Üniversite hayatı boyunca elektro gitarından bir an olsun ayrılmadı. Birlikte olduğu Grup Labirent ile katıldığı Yıldız Üniversitesi müzik yarışmasından birçok ödül sahibi oldu. Üniversite hayatını müziğe olan düşkünlüğünden dolayı tamamlayamadı.
Yaşamı boyunca 1960’lı ve 1970’li yılların Rock Blues müziklerinden ilham aldı… Daha sonraları yaptığı beste ve söz çalışmalarına Rock ve Blues müziğinin ruhunu hissetti ve bunu dinleyicilerine en iyi şekilde yansıttı. Jimi Hendrix’in şarkılarını ve dünyaya mal olmuş blues şarkıları yorumlamaktan her zaman büyük bir keyif almıştı.
1990’lı yılların ortalarında Fuat Güner ile tanışmasıyla birlikte stüdyo müzisyenliğine adım attı. Fuat Güner’in stüdyosunda sürdürdüğü çalışmalarında televizyon ve radyolar için reklam müziklerini gitarıyla seslendirdi. Birçok sanatçının albüm kayıtlarında da gitarda Yavuz Çetin imzası vardı…
Gitarıyla eşlik ettiği albümler arasında İzel’in Bir Küçük Aşk, Kıraç’ın Deli Düş ve Bir Garip Aşk Bestesi, Soner Arıca’nın Ayrılık, Turgut Berkes’in Miranda ve Mindos şarkıları, Sibel Tüzün’ün Tut Beni şarkısı ve Göksel’in Sabır şarkısı en bilinenler arasında. Hatta öyle ki; Göksel’in şarkısındaki Talkbox performansının Türkiye’de bir ilk olması, ona Talkbox kullanan ilk gitarist sıfatını kazandırdı.
Belki de terslik bende
Yapamadım bu düzende
Kaçacak delik arar oldum
Sürüngenler şehrinde
Eğitilmiş köpekler
Doymak bilmez maymunlar
Yaşamak istemem artık aranızda!
“Yaşamak İstemem” şarkısı ise…
‘Satılık’ isimli albümünü tamamlayan yetenekli sanatçı albümünü sevenlerinin dinlediğini göremeden bu üzücü olay yaşandı… 15 Ağustos 2001 tarihinde, Boğaziçi Köprüsü’nün Ortaköy ayağına yakın bir noktaya otomobili ile geldi Yavuz Çetin. Saatler 19.00’u gösterirken Boğaziçi Köprüsü’nden atlayarak yaşamına son verdi.Ondan geriye ise oğlu Yavuzcan Çetin, elektro gitarı ve her biri birbirinden güzel şarkılara sahip olan iki albümünü bıraktı. “Bir gün gelir herkes kendi yoluna gider. Her şey nasıl başladıysa öyle biter!” sözleri ile hafızalarımıza kazındı. Birçoğumuzun hayatında o benzersiz şarkıları ile hep var oldu.
Onun müziği hayatın ve aşkın bizzat kendisiydi!
Kaynak: Hikayesi Sonradan Yazılmış Bir Şarkı: Yaşamak İstemem | Karma Türkiye