Sadece anlayış

Ramazan geldi, hoş geldi. Bana pek de hoş gelmedi açıkçası. Müslüman bir ülkede yaşıyoruz hepimiz ama unutmayın ki sizden farklı görüşlü insanlar da var. Oruç tutmayan, niyaz etmeyen insanlar da var. Oruç tutanlara sonsuza kadar saygım var fakat oruç tutmayan kesim çok büyük ölçüde dışlanıyor ve saygı yok. Hep azınlık taraf ezilip büzülüp bir köşede kalıyor. Toplumda açık açık "Ben Müslüman değilim." diyemiyoruz. Nedeni toplumun baskısı. Bu yüzden de özgür bir ülkede olduğumuzu düşünmüyorum.
Sadece biraz anlayışlı ve objektif bakılırsa böyle şeyler meydana gelmez.

Bütün Müslüman aleminin Ramazan'ı kutlu olsun.
  • Beğen
İfadeler: 2 kişi

Yorumlar

Bazen çevreme bakıyorum, "Mülümanım ben! Şu günah." diyen insanlar açıp bir kez kitaplarını okumamış oluyor. Kendi dinlerinden haberleri yok. Akrabaları katledilirken umurlarında değil ama baştaki dört parmağını kaldırınca "hülooo" oluyorlar. Bunlar yüzünden inancımdan oldum olacağım. Anlatacak çok şey var ve artık herkese bunu tekrar etmekten sıkıldım. Tamam bir insan cahil olabilir ama hepsi mi mal olur? İlkokul bitirmiş olsan bile okuma yazma biliyorsun. Bir kütüphaneye git, aç bir kitap oku, elinin altında sınırsız kaynak internet var. Varoluş amacımız sorgulamak, düşünmek değil mi? Git oku. Senin görüşün olsa da olmasa da oku ki bilgin olsun. Yeri geldiğinde ezberlediğin doğru yanlış şeyleri söyleyeceğine kendi yorumunu kat, kendi bakış açını belirt. Ama yok ne yazık ki.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Şöyle bir algı da oluşmuş durumda, eminim siz de en az bir kere böyle bir insanla karşılaşmışsınızdır: "Ben oruçluyum, benimle tartışamazsın, haklı da olsan alttan alacaksın!". Bu savı kullanan insanlar genelde destek de görürler. Bence tam tersi olmalı, oruçlu olan kişi alttan almalı. Oruç bence temelde çok daha önemli bir ibadet. Kimseye saygısızlık etmek istemiyorum ama "Bir süre yemek yememe yarışması" gibi algılayanlar var orucu. Benim düşünceme göre oruç yoksulun halini anlamanın yanı sıra nefse hakim olma, kendini terbiye etme, iç dünyana yolculuk yapma, insandan ve halden anlama, kendin hakkındaki olumsuzlukları bulup düzeltme ve her şey ile daha barışık olmaktır. Oruç tut, sıhhatli ol derken sadece yemekten kes anlamında değil bence bu, o yüzden bu algı değişmeli. Kavga, tartışma, kötü söz, iftira gibi şeyler orucun anlamını yok ediyor bence. Ve tabii ki, hoşgörülü olmak ve oruç tutmayanlara saygı duymak da en önemli şeylerden biri. Bir ibadet veya inanç ancak samimi ve barışçıl olduğunda sağlıklı olacaktır bence. Aksi takdirde zaten inanç değil korku olur bu. Yani Ramazan ayında gidip barların olduğu sokaklarda kavga çıkarıp insan dövmek inanç anlatmak ya da uygulamaktan çok korku yaratır, bunun da hiçbir anlamı yok ve bence insanın işleyebileceği ciddi suçlardan biridir.
 
Kesinlikle katılıyorum. Oruç tutmanın amacı açın halinden anlamak değil, vücudu ve ruhu arındırmaktır.
 
Berkcan arkadaşımın beklediği anlayışı saygıyla karşılıyorum. Bu durum toplumumuzda İslam dininin doğru şekilde anlaşılıp hayata yansımamasından kaynaklanmaktadır. Bu noktada açıklamak istediğim bir durum var. İslam dini bir toplum dinidir. Yani, İslam dininin ferdi bazda emrettiği uygulamalar, bireysel faydaların yanında -ve sonucu olarak- toplumsal faydaları da beraberinde kazandırır. Bununla birlikte İslam dininde ferdi olarak yapamayacağınız birçok yükümlülük de mevcuttur, yani direkt olarak toplumun sorumlu olduğu emirler vardır islamda (cenaze namazı, cuma namazı, zekat...vs). Şimdi bu bilgiler bir kenara, vereceğim şu örnekleri lütfen amacımdan sapmayarak anlayınız; derdim sadece insanımızın dilemmasını anlamaya çalışmak. Geçen yaz bir kız arkadaşım Amerika'ya gitti ve döndüğünde ilk söylediği şeyler: Amerika'nın ne kadar özgür bir ülke olduğu, kimsenin bir başkasının kılık kıyafetine nasıl giyindiğine "imalı gözle" bile bakmadığı, tesettüre uygun giysilerle etrafta rahatça dolaşabildiğiydi. Bu arkadaşım şu an İstanbul'da insanların, ramazan olmasına rağmen nasıl da yiyip içtiklerine bir anlam veremeyip "bari alenen yiyip içmeseler!" diye kızıyor. Amerika'da olsa gayet keyfi yerinde, başkalarının alenen yiyip içmesine aldırış etmeden, kendisi orucunu tutacak !?... Elin amerikalısına kendi milletinden daha çok hoşgörü gösteriyor. Öte yandan bu kendisine hoşgörülü davranılmayan, alenen yiyip-içen arkadaş da -sözüm meclisten dışarı- aynı şekilde oruç tutana, İslam dininin yükümlülüklerini yerine getirmeye çalışan insanlara karşı aynı şekilde hoşgörüsüz ve tahammülsüz davranıyor. Buradaki asıl anlaşılamayan durum İslam dininin bir toplum dini olması kavramıdır. Daha iyi anlaşılması için, uç bir örnek olarak mesela; başka dinler ve çeşitli mezhepleri bunu hoşgörse bile, müslüman toplumu, homoseksüeliteye hoşgörülü olamaz. Çünkü bu, tüm toplum bireylerini, istisnasız olarak bağlayan bir yasaktır. Bırakın bu yasağı çiğnemeyi, müslüman olan biri bu durumu hoş-bile-görse, artık o kişi müslüman değildir. İslam dini, fertlerini, toplum-birlik-beraberlik ile korur. Bu durumun konumuzla bağlamı şu: eğer İslam dinine mensub ise bir toplum bireyi, İslam'ın emir ve yasaklarını kabul etmiş demektir, bu yükümlülükleri kendi gücü nisbetinde yerine getirip getirememesi Allah ile arasındadır -tevbe kapısı kıyamete kadar açıktır- ; bu kişi toplum tarafından bir baskıya, zorlamaya tabi tutulamaz. Fakat bu müslüman birey de, içinde bulunduğu toplumun hassasiyetlerine uygun şekilde sağduyulu davranmalıdır. Gerçekten, Berkcan'ın yakındığı durumu ben de anlayamıyorum. Kendisini sözüm ona "daha müslüman, cennetlik" addeden insanlar yüzünden ve aynı şekilde kendisini sözüm ona "daha medeni, çağdaş ve ilerici" addeden insanlar yüzünden toplumumuz ayrışıyor. Kabaca bi perspektif çizmeye çalıştım. Yoksa bizim toplumumuzun ayrışımları üzerine doktora yapılıyor ^^
 
'Hüloo' yorumunu yapan arkadaş, partili olmak başka şeydir din müntesibi olmak başka şey. Dinler partiler üstüdür, inananları tek partiye hapsedersen politik muhalif inananların inancın haddin olmayarak reddetmiş gibi olursun. İnanan insan istediği partiye oy verir, parti değiştirmek din değiştirmek değildir. Bir yerde katliam varsa dört ya da iki parmağı kaldırmak vicdan sahibi herkesin görevidir dolayısıyla zulme tepki de partiler üstü misyondur renk ayırmadan herkes kendini ifade eden sayıda parmak kaldırmalıdır. Son olarak Bodrum'da şezlongların bir kaç metre yanında cuma namazını kılanları gördüm. Bu resmin yanında oruç tutmayanlara saygısızlık yapıldığını söylemek ancak ironidir ki bana göre oruç tutanlara inadına saygısızlık yapanlar var. Selam ve dua ile.
 
Geçenlerde Torıum AVM'de dolaşıyordum.Elime derin tarih dergisini aldım dışarı tarafta oruçlu bir şekilde oturuyordum.Gerçekten sizin çevrenizi bilmem ama insanlar öküz gibi yiyip içiyor.Şimdi bana diyeceksinizki dışarı tarafta olabilir.İçide dışıda aynıydı.Bizim oralarda oruçluya saygı yok biz her türlü inceliği düşünüyoruz.
 

Blog girdisi detayları

Ekleyen
melgoth
Okuma süresi
1 dakika okuma
Görüntüleme
851
Yorumlar
6
Son güncelleme

Genel kategorisindeki diğer girdiler

melgoth adlı kullanıcının diğer girdileri

Bu girdiyi paylaş

Geri
Yukarı