Rol Yapma Oyun Önerileri - 2

1.jpg




2000 yılının ortalarında, aksiyon RPG öğelerini ve karanlık siberpunk gerçekliğini ustaca bir araya getiren serinin ilk bölümü olan Deus Ex, PC'ye çıkış yaptı. Üç yıl sonra devamı olan Deus Ex: Invisible War gelen oyun Warren Spector liderliğindeki stüdyo Ion Storm tarafından geliştirildi. Stüdyonun 2005'te kapanmasından sonra serinin üçüncü oyunu olan Deus Ex: Human Revolution'ı geliştiren Eidos Montreal sayesinde seri 2011 yılında büyük bir çıkış yaparak yeniden gündemde yer bulmaya başladı. Human Revolution bir dizi modern gizlilik mekanikleriyle beraber önceki oyunlara kıyasla zenginleştirilmiş pek çok yeni özellikler sunuyordu.

Deus Ex: Human Revolution'da hikaye, Deus Ex serisinin önceki oyunlarının senaristi olan Sheldon Pacotti ile iş birliği içinde yazılmış olmasına rağmen, Ion Storm firması tarafından değil, Eidos Montreal tarafından geliştirilmiştir. Yapımda, orijinal Deus Ex'in geliştiricileri Harvey Smith ve Warren Spector'da yer aldı. Oyun 23 Ağustos 2011'de çıkış yaptı. 25 Ekim 2013'te ise Director's Cut adlı sürümü yayınlandı.

Oyunun çıkışının ardından birkaç ay sonra yayınlanan The Missing Link paketiyle oyunun hikayesi daha da derinleştirildi. Human Revolution'da Adam Jensen gerçeği ararken gizemli bir şekilde üç gün boyunca ortadan kayboluyordu. Adam neredeydi? Ne öğrendi? Bu ek paket işte oyunun ana hikayesindeki bazı eksik kalan kısımları tamamlayıp her şeyi açıklıyordu. Belltower ajanları tarafından işkence gördükten ve güçlendirmeleri devre dışı bırakıldıktan sonra Adam Jensen, bilinmeyen bir yere giden bir yük gemisinden kaçmak için yalnızca temel yeteneklerine güvenmek zorundadır. Gemide hayatta kalmak için savaşırken, komplonun hiç şüphelenmeyeceği başka bir bölümünü ortaya çıkarır.

Oyunun ana hikayesi 2027 yılında Detroit şehrinde başlıyor. Biyomekanik güçlendirmeleri araştıran bir şirket olan Sarif Industries'de çalışan güvenlik şefi Adam Jensen rolünü üstleniyoruz. Gelecekte, bu geliştirmeler, Deus Ex serisinin önceki oyunlarından bilinen nano geliştirmelerinin yaratılmasına yol açacaktır. Bir gün, bir paralı asker grubu birimi Sarif Industries karargahına gizlice girip saldırı düzenlediğinde kahramanın hayatı sonsuza dek değişir. Jensen saldırıda ağır yaralanır ve komaya girer. Uyandığında, vücudundaki sayısız operasyon ve biyomekanik modifikasyon sayesinde kurtulduğunu keşfeder. Giriş ve oyunu öğrendiğimiz bölümde tamamen aktif olarak yer alırız. Jensen'ın iyileşmesinden sonra, çözmemizi bekleyen karmaşık bir sürü entrika vardır.

Geliştiriciler, önceki oyunlarda Deus Ex hayranları tarafından şikayet edilen şeyleri düzeltmeye dikkat etmişler. Örneğin tüm silahlar için tek bir mühimmat türü artık kaldırılmış. Aynı zamanda serinin oyunlarının dört ayırt edici özelliği olan gizlice girme, hackleme, insanlarla etkileşim kurma ve dövüşme mekanikleri korunmuştur. Bu, hemen hemen her duruma oyuncu tarafından çeşitli şekillerde yaklaşılabileceği anlamına gelir; örneğin, seçkin bir gece kulübüne girmek için, rüşvet verebilir, fedaiyi öldürebilir veya bayıltabilir, içeri gizlice girebilir veya arka kapıyı hackleyebiliriz. Elbette yeteneklerimiz sahip olduğumuz güçlendirmelere bağlı, bu nedenle bir karakter tüm alanlarda uzmanlaşamaz ve oyuncunun yetenek ağacında hangi bölümlerine ağırlık verilmesi için bir seçim yapması gerekir.

Gizlice saklanırken, bakış açısı üçüncü şahısa çevrili ve engellerin arkasına saklanabilir, optik kamuflaj kullanılarak düşmanlardan tamamen görünmez olunabilir ve rakipleri yere serebilir ve hatta vücutlarını saklamak için sürükleyebiliriz. Panelleri ve bilgisayarları hacklemek, basit arcade mantığında mini oyunlar şeklinde sunulur. NPC'ler ile yapılan konuşmalar Mass Effect'te benzer bize kahramanın yüz ifadesini gösteren bir dizi diyalog seçeneği verilir. Ayıca savaşta, kolayca geliştirilebilecek çeşitli silahlardan yararlanıyoruz. Önemli eklemelerden biri, gücü artıran geliştirmelerin artık Jensen'in duvarları yıkarak aşmasına ve arkalarında duran rakipleri bayıltmasına izin vermesidir. Oyun 30 saat ve üzeri bir oynanış sunmaktadır...

Serinin dördüncü oyunu olan Mankind Divided, Eidos Montreal tarafından PC ve 8. nesil konsollar düşünülerek geliştirildi ve 2016'da çıkışını yaptı. İçerik söz konusu olduğunda, her platform tamamen aynı şeyi sunmaktadır. Ancak PC sürümü, DirectX 12 desteği sayesinde görsel olarak konsol sürümlerinden daha üstündür. Ayrıca PC oyuncuları oyunun görsel ayarlarını makinelerinin güçlerine göre daha detaylı ayarlamalar yapabilmektedirler. Çıkışının ardından 23 Eylül 20216 ve 23 Şubat 2017 tarihleri arasında iki tane hikayeli genişleme paketi olan System Rift ile A Criminal Past yayınlandı.

System Rift'te, tamamen yeni görevleri yerine getirmemiz gereken Prag'a götürülüyoruz. Adam Jensen, iyilik borcu olduğu eski ortağı Frank Pritchard tarafından kendisine verilen bir görevi üstleniyor. Anlaşıldığı üzere, bu görev yerel bir veri bankasına sızmayı içeriyor. Oyuncu oyunu oynarken, ShadowChild adlı bir hacker da dahil olmak üzere yeni karakterleri daha yakından tanıyor. Hikâyenin kendisi olay örgüsü açısından zengindir. DLC, oyun mekaniğine herhangi bir yenilik getirmiyor ve her hedefe farklı yollarla ulaşılabiliyor. Sorunları zorla çözebiliriz ancak gizli bir yaklaşım ve düşmanları gizlice geçmek de aynı derecede iyidir. Bir kez daha, mevcut konumlarda çok sayıda gizli sır olduğu için dikkatli bir çevre keşfi ek içeriklerle ödüllendirilir.

A Criminal Past, oyundaki olaylardan önce geçen bir hikaye anlatır. DLC, Adam Jensen'ın Interpol özel operasyon anti-terör birimi Task Force 29 için üstlendiği ilk görevlerden birini gösteriyor. Jensen, tehlikeli güçlendirilmiş suçlular için özel bir hapishanede bir mahkum olarak gizli çalışmak zorundadır. Görevi, bölgede faaliyet gösteren ve yakın zamanda tüm irtibatın kesildiği bir Task Force 29 ajanına ne olduğunu öğrenmektir. A Criminal Past, Deus Ex: Mankind Divided'ın mekaniklerine büyük bir değişiklik getirmiyor Oyuncu, oyunu oynarken kahramanın yeteneklerini güçlendirmelerle geliştirebilir. DLC'de ayrıca System Rift'te de olduğu gibi etrafta birçok değerli sır saklı olduğu için keşif yapmak yine önemlidir.

Mankind Divided'ın ana hikayesine gelirsek ise önceki oyun Human Revolution'da yaşanan olaylardan iki yıl sonra, 2029'da başlıyor. Geliştirilmiş insanların herkese saldırmasına neden olan biyo çiplerle ilgili yaşanan felaketten sonra, toplumlar geliştirilmiş insan taraftarları ve karşıtları olarak ikiye ayrıldı. Eski gruplar, suçların arttığı ve polisin yetkilerini kötüye kullanmaya alıştığı gettolarda toplanmaya başladı. Toplumsal huzursuzluğun yaygın olduğu atmosferde, güçlendirilmiş insanlar için eşit haklar için mücadele ettiğini iddia eden terör örgütleri de ortaya çıkmaya başlamıştı.

Oyunda yine Adam Jensen rolünü üstleniyoruz. Ağır şekilde güçlendirilmiş kahraman, terörle mücadele için kurulan Task Force 29 adlı grubun bir parçası olarak Interpol için çalışıyor ve aynı zamanda Juggernaut Collective adlı bir grup hacker ile iş birliği yapıyor. Jensen'in nihai hedefi, uğursuz İlluminati'nin gizemini çözmektir. Sonraki görevlerde, iki müttefikin genellikle birbiriyle çelişen hedefleri vardır ve bu da oyuncuyu tüm insanlığın kaderinin etkileyecek tehlikeli kararlar alacağı bir oyun oynamaya zorlar. Serideki önceki oyunlara benzer şekilde, Mankind Divided oynanışı çizgisel olmayan ve çeşitli yaklaşımlar sunuyor.

Geliştiriciler, oyuncuların iki ana temel şekilde oynamasına izin veriyor: Biri aksiyona ve açık dövüşe odaklanırken, diğeri gizlice girme, sızma ve düşmanlarımızın sessizce ortadan kaldırılmasıdır. Gelişmiş yapay zeka ve grup halinde çalışma yeteneği sayesinde düşmanlar artık çok daha tehlikeli. Muhafızların kendi başlarına oldukları bir durumla nadiren karşılaşırız. Jensen'e karşı çiftler halinde hareket ederler, hatta kuytu köşelerde devriye gezerken bile. Üstelik geliştiriciler, rakiplerimizin önemli ölçüde daha çeşitli olmasını sağladı ve bu nedenle, mekaniklerin yanı sıra güçlendirme ve dış iskelet kullanan rakiplerle karşı karşıya kalacağız. Güçlü düşmanlara karşı dövüş bölümlerini geliştirmeye çok dikkat edilmiş. Savaşlar sırasında artık gizli sürpriz saldırılar, tam önden saldırılar veya her ikisinin bir kombinasyonu dahil olmak üzere çeşitli şekillerde gerçekleşebilir.

Adam Jensen aynı zamanda bir dizi tamamen yeni beceri kazanmış. Mankind Divided'da ki yükseltmeler, Human Revolution'a kıyasla yaklaşık iki kat fazladır. Kahraman artık taretleri, robotları ve kameraları uzaktan hackleyebilir ve ayrıca kısa mesafelerde neredeyse anında metrelerce yukarıya sıçramalar yapabilir. Ön kolundaki bıçak, doğrudan yakın dövüş saldırıları için veya daha küçük mermiler atmak için kullanılabilir. Bir de düşmanlarımızı elektrikle etkisiz hale getiren bir güçlendirme var. İlerledikçe, savaş, gizlice girme veya her ikisi sırasında kullanılabilecek yeni becerilere erişimin kilidini açılmaktadır. Ancak bunları kullanmak enerji rezervlerimizi tüketir. Jensen geliştirmelerini kullanmadığında kendilerini kısmen yenilemelerine rağmen, tam yenilenmeleri özel biyo hücreler gerektirir.

Seçimlerimize bağlı olarak, oyunun hikayesinde uzun vadede beklenmedik değişimler olabiliyor. Örneğin: Başlangıçta bazı suçlularla karşılaşırız ve onları öldürmeyi seçersek daha sonra intikamlarına maruz kalabilirsiniz. Yine de her şey bununla sınırlı değildir. Mankind Divided'ın olayları, diğer karakterlerle yaptığımız konuşmalardan da etkileniyor, bu da bazı anlaşmazlıkları yalnızca diplomasi ile çözmemizi sağlıyor. Konuşma sırasında karşımızdaki NPC'nin psikolojik durumunu analiz eden implant CASIE adlı perk alındığında ise oynanışınızın bu bölümü daha detaylı bir hale gelmektedir.

8. nesil platformlar için geliştirilmiş Mankind Divided, Dawn Engine adlı tamamen yeni bir grafik motoruyla destekleniyor. PlayStation 4 ve Xbox One'ın yanı sıra üst düzey PC'lerin potansiyelini tam olarak kullanmak için Eidos Montreal tarafından AMD ile iş birliği içinde geliştirilmiştir. Oyun ayrıca, diğer şeylerin yanı sıra, saç fiziğinin ve görünümünün gerçekçi bir şekilde yeniden oluşturulmasından sorumlu olan TressFX 3.0 teknolojisini kullanır. Oyunun grafikleri günümüz için bile çok iyi görünmektedir. Özellikle Ultra'ya alındığında görsel şölen sunar. Optimizasyon olarak ayrıca iyi bir iş çıkardıklarını söyleyebilirim.

Her ne kadar Human Revolution kıyasla büyük gelişmelere sahip olsa bile Mankind Divided ona kıyasla oyuncular tarafından çok daha az beğenilmiş ve daha fazla eleştirilmiştir. Oyun oynanış olarak çok zevkli bulunsa da final olarak aşırı zayıf kaldığını kabul etmek gerekiyor. Oyun tüm yan içeriklerle beraber ortalama 25 saat oynanış sunmaktadır ve yan etkileşimleri yapmadığınız taktirde çok kısa sürecektir. Mankind Dived tek başına oyun olabilecek teknik altyapıya sahiptir.

Fakat aynı zamanda ana hikaye olarak daha çok bir oyunun ilk bölümü gibi oldukça aniden biten ve sönük bir finale de sahiptir. Olumsuz yorumlar almasının en büyük sebeplerinden biri de buydu. Çünkü bir çok kişiye göre Adam Jensen'ın hikayesi zaten bir önceki oyunda tamamlanmıştı. 2. oyun sadece daha çok cevaplanmamış soru bırakarak bir yere bağlanamadan bitmişti. Her şeye rağmen şahsen oynadığım en iyi serilerden biriydi ve ilerleyen yıllarda Eidos Montreal'ın Adam Jensen abimizin yarım kalmış hikayesini tatmin edici bir final ile tamamlamasını dört gözle bekliyorum.



Mass Effect: Legendary Edition, Mass Effect adlı kült aksiyon RPG serisinin ilk üç bölümünün yeniden düzenlenmiş versiyonlarından oluşan bir pakettir. Markanın haklarına sahip olan Electronic Arts şirketidir ve geliştirici ise BioWare'dir. Mass Effect, Mass Effect 2 ve Mass Effect 3'ün yanı sıra oyunlar için yayınlanan tüm DLC'leri ve ekstra silah ve zırh paketlerini içeren bir sürümdür. Mass Effect oyunları 22. yüzyılda geçiyor. Soyu tükenmiş Protean ırkının geliştirdiği eski teknolojinin keşfi, insanlığın yıldızlararası uçuş hayalini gerçekleştirmesini ve bunun sonucunda siyaset, ticaret ve ticaret merkezi olarak hizmet veren dev bir uzay istasyonu olan Citadel'de yerini bulmasını sağlamıştır.

Serinin ana karakteri Komutan Shepard'dır. Barışın savunucusu olan kahramanın ayrıca görüntüsünü, cinsiyetini ve arka plan hikayesini seçebiliriz. Oyuncuya bağlı olarak ana karakterimiz kötü biri de olabiliyor. İlk oyundan itibaren Samanyolu'nda yaşayan ırklar için gerçek ölümcül tehlikenin, galaksiyi organik yaşamdan döngüsel olarak hasat eden eski bir makine ırkı olan olduğu ortaya çıkıyor. Oyunun ikinci bölümünde, Shepard, Samanyolu'nun eteklerinde tüm insan kolonilerinin ortadan kaybolmasının gizemini çözmek için Cerberus ile bir ittifaka girer ve yaklaşan istilayı hızlandırmaya çalışan bir Koleksiyoncu ırkının izini sürmeya başlar. Serinin üçüncü bölümünde ise istilayı gözlemleyebiliriz, son savaşta kazanmak veya en azından denemek için Shepard'ın mümkün olduğu kadar çok müttefik toplaması gerekmektedir.

Mass Effect Legendary Edition sürümünde yer alan oyunlarda aksiyon üçüncü şahıs bakış açısıyla oynanmaktadır. Bu oyunların arkasındaki itici güç, çok sayıda yan görevin eşlik ettiği arsayı ileriye taşıyan kapsamlı görevlerdir. Yolda, Komutan Shepard'a zamanla dostluklar ve romantizm kurabileceği diğer yol arkadaşları da katılır. Komuta merkezimiz ise galaksi haritasından hedef seçerek seyahat etmek için kullandığımız son teknoloji bir uzay gemisi olan Normandiya'dır. Buna ek olarak, bir tür mobil üs olup, görevleri yerine getirirken molalar sırasında serbestçe hareket edebiliriz. Serinin ikinci ve üçüncü bölümlerinde sadece yürüyerek hareket etmemize rağmen, 1. oyunda ayrıca dört tekerlekli bir araç M35 Mako'yu da kullanabiliyoruz.

Serinin önemli bir özelliği elbette savaştır. Savaşlar gerçek zamanlı olarak gerçekleşir ve bunlar sırasında sadece isabetli atışlar yapmakla kalmayıp aynı zamanda çeşitli dövüş becerileri telekinezi benzeri biyotik kullanabiliyoruz ve yoldaşlarımıza emirler verebiliyoruz. Düşmanları ortadan kaldırarak ve görevleri tamamlayarak deneyim puanları alıyoruz ve sonraki seviyelere ilerliyoruz, yavaş yavaş kahramanı ve beraberindeki karakterleri geliştiriyoruz. Ek olarak birçok görevin şiddetle değil, konuşarak çözebilirsiniz. Üstelik burada sadece hikayenin gidişatını değil, aynı zamanda kahramanımızın karakterini ve ekiple olan ilişkisini de etkileyen seçimler yapıyoruz.

Geliştirilmiş sürümdeki tüm oyunlar 60 FPS'de 4K çözünürlüğü destekliyor. Karakter modelleri, animasyonlar, dokular, gölgelendiriciler ve daha fazlası yenilendi ve geliştirildi. Çok sayıda oyun öğesi de geliştirildi, geliştiricilerin amacı, ilk Mass Effect'in biraz eski formülünü modernize etmek ve mekaniği üçleme boyunca birleştirmekti. Çekim ve envanter yönetimi iyileştirildi, deneyim puanlarının dengesi yeniden dengelendi ve karakter yaratma ekranı değiştirildi. Üç oyununda birleştirildiği sürüm 60 ile 120 saat arası bir oynanış süresine sahiptir. Ayrıca yapılan seçimlere göre değişen sonlar ile tekrar oynanılabilirliği çok yüksektir.

Mass Effect Andromeda, BioWare tarafından geliştirilmiş aksiyon RPG serisininin dördüncü oyunudur. Oyun, oyuncuları geniş galaksiyi gezebilecekleri ve düzinelerce farklı uzaylı ırkıyla tanışabilecekleri bilinen bir evrene geri götürüyor. İlgi çekici temalar ve ani değişimlerle dolu karmaşık bir olay örgüsü Andromeda'nın bir parçasıdır. Mass Effect serisinin dördüncü oyunu sadece yeni bir hikaye değil, aynı zamanda daha iyi bir motor sunuyordu. Oyunda DICE tarafından geliştirilen Frostbite motoru kullanıldı. Frostbite daha öncesinde de Battlefield 3 veya Medal of Honor gibi oyunlarda kullanılmıştı. Oyun 20 Mart 2017'de çıkış yapmıştır.

Mass Effect: Andromeda, büyük gemilerle seyahat ederek Andromeda galaksisine yerleşmek gibi bir hedefe doğru yola çıktığınız 2185 yılında başlıyor. İnsan, asari, turian, salarian ve krogan gibi Samanyolu ırklarından oluşan bir koalisyon 600 yıl sürecek bu yolculuğa katılır ve yolculuk sırasında yaşlanmamalarını sağlamak için derin uyku makinelerine yerleştirilirler. Yolculuk öncesinde Andromeda'nın Heleus Kümesinde yerleşime son derece elverişli olduğu düşünülen dünyalar belirlemişti. Her gemi, yerleşim başlamadan önce bu dünyaları ve diğer potansiyel yerleri keşfetmek ve güvenli olduklarından emin olmakla görevli bir yol bulucu tarafından yönetilen ekipten oluşur.

İlk seçiminize bağlı olarak oyun, Scott veya Sara Ryder adlı Ryder ikizlerinden biriyle başlanabilir ardından babaları yol bulucu Alec Ryder'ı çabalarında yardımcı olmaya çalışırak takip edersiniz. Alec ve çocukları, çoğunlukla insan yolcuların bulunduğu gemilerden biri olan Hyperion'da seyahat etmektedir. Önceki oyunlardan bilinen Shepard'ın aksine, Ryder kardeşler geçmişte saygın bir statüleri bulunmuyor, bunun yerine kahramanın karakteri ve itibarı hikaye boyunca ilerledikçe artıyor. Andromeda'daki olaylar gelecekte geçtiğinden, orijinal üçlemedeki karakterler mevcut değildir ve geçmiş bölümlerde alınan kararların bu oyundaki olaylar sırasında herhangi bir etkisi yoktur. Bu, oyunun yeni oyuncular için anlaşılabilir olmasını sağlamak için yapılmıştır. Ancak, keşif ve çeşitli kişilerle etkileşim sırasında orijinal üçlemenin oyunlarından bazı karakterlerine eski oyuncular için referanslar da bulunabilir.

Önceki oyunlardaki Paragon ve Renegade seçimlerinin ahlak sistemi değiştirildi. Bunun yerine konuşma tonu seçimleri kullanılıyor. Ton seçimleri artık önceki oyunlarda olduğu gibi oynanışı tam olarak etkilemiyor, bu nedenle Ryder oynanışı etkilemeden istediği sertlikte konuşma yapmakta özgürdür. Orijinal üçlemede olduğu gibi, uzayda gezinmek için bir Galaksi Haritası var ancak öncekilerden farklı. Harita dümende bulunur ve uzayın gerçek görünümünün üzerinde bir kaplamasını kullanır. Önceki oyunlarda olan Gezegenlerdeki değerli madenlerin taraması hala vardır. Bu kez kaynak taraması gezegen yüzeylerinde ND1 Nomad kullanılarak yapılıyor. Ana yıldız gemisi Tempest, uzayda gezerken Normandy SR-2'nin aksine yakıt ikmali gerektirmiyor.

Oyunda Witcher serisindekilere benzer yan görevler bulunmaktadır. Yapımcı Mike Gamble Andromeda'nın bir açık dünya oyunu olmadığını, daha ziyade keşif tabanlı bir oyun olduğunu vurgulamıştı. Her iki şekilde de çizgisel değildir. Ryder herhangi bir beceriyi öğrenebilir ve tek bir ilerleme ağacına kilitli değildir. Belirli bir oyunda, Ryder savaş, teknoloji ve biyotik yeteneklere sahip olabilirken, Önceki oyunların kahramanı olan Shepard en fazla iki yetenek kategorisiyle sınırlıydı. Bununla birlikte, Ryder'ın takım arkadaşları bu kadar esnekliğe sahip değildir ve daha çok tipik sınıfları takip ederler. Ryder'ın yetenekleri, durumun gerektirdiği şekilde düzenli olarak isteğe bağlı sıfırlanabilir.

Ryder, beceri puanlarını belirli şekillerde yatırarak profillerin kilidini açabilir. Örneğin, savaş ve biyotik güçlere odaklanan oyuncular Vanguard profilinin kilidini açabilir. Her profil, oyuncunun tarzına göre uyarlanmış bonuslarla birlikte geliyor. Profillerden altısı mevcut Mass Effect sınıflarına karşılık geliyor. Yedinci profil Kaşif olarak adlandırılır ve savaş, biyotik ve teknoloji güçlerine beceri puanları yatırarak elde edilir. Savaş önceki oyunlara göre daha hızlıdır. Güç tekerleği duraklatma ve nişan alma kaldırılmıştır. Oyun hala duraklatılabilir, ancak artık stratejilerin bir parçası değildir. Karakterler bir nesneye doğru gittiklerinde otomatik olarak siper alır ve aynı hızla terk ederler.

Oyun sırasında oyuncu tarafından iki tür canlılık kazanılır. İlk tür AVP simgesidir. Bu puanlar sadece oyunu oynayarak kazanılır. Görevleri tamamlamak, ekiple etkileşime geçmek, keşfetmek ve Ryder'ın yaptığı hemen hemen her şey potansiyel olarak puan kazandırabilir. Bu puanlar Nexus rütbesini artırır ve hala Cryo uykusunda olan keşif üyelerinden daha fazla kişiyi uyandırma imkanı sağlar. İkinci puan türü canlılık olarak bilinir ve doğrudan belirli gezegenlerde kazanılır, bu da o gezegende daha fazla etkinliğin kilidini açar. Mass Effect: Andromeda, Ryder'ın sefer boyunca zırh ve silahlar için planlar edinebileceği bir işçilik sistemi de sunar. Silahlara özel isimler verilebilir ve artık yakın dövüş silahları olarak bilinen yeni bir silah sınıfı için ayrılmış bir yuva da vardır. Oyun sırasında seçilebilir altı takım arkadaşı mevcuttur. Mass Effect Andromeda 60 saatin üzerinde bir oynanış sunmaktadır.




İlk oyunumuz 1270 yılında Rivialı Geralt’ın arkadaşları tarafından hafızasını kaybetmiş ve baygın bir şekilde bulunmasıyla başlıyor. Zamanla her yerde dost ve düşmanınız olduğunu yavaş yavaş öğreniyoruz. Oyuncunun oyun içerisinde yapacağı eylemler, insanlarla ilişkilerinizi yeniden tanımlamanıza ve etrafınızı çevreleyen siyası entrikalar içinde yolunuzu seçmenizi sağlayacak. Dövüş sistemi otomatik olduğu için düşmana sadece fare ile bir kere tıklamanız Geralt’ın saldırması için yeterlidir ama buna devam edebilmesi için sürekli ve doğru zamanda tıklamanız gerekiyor. Böylece kombo da yapabiliyorsunuz. Ayrıca blok sistemi otomatiktir. Toplamda üç adet dövüş stili var, bunlar; güçlü, hızlı ve grup atak olarak adlandırılıyor. Bunları düşman cinslerine göre en uygununu seçerek kullanıyoruz. Ve ilerledikçe açılan her birinin işlevi farklı olan beş tane Witcher işaretimizde mevcut. Silahları ve zırhları çevreden ya da tüccarlardan satın alabiliyorsunuz.

Karakterimizin yetenek ağacı var. Level aldığımızda meditasyon yapmamız gerekiyor. Bunun için bir kamp ateşine ihtiyacımız oluyor ya da bir hancıya üç beş kuruş sıkıştırabilir veya misafirperver bazı ev sahipleriyle konuşarak evlerinde uyuyabilirsiniz. Böylece puanları dağıtabiliyoruz. Geralt’ın en az kılıçta olduğu kadar usta bir simyacı olduğunu belirtmeliyim. Meditasyon yaparak çeşitli iksirlerde oluşturabiliyorsunuz. İksirlerin tesiri sürelidir. Malzemelerini çevreden ya da uğraşmak istemiyorsanız bir simyagerden de parayla temin edebiliyorsunuz. Oyunda çok farklı türlerde yaratık çeşitleri var bunun içinde Geralt’ı hazırlamamız gerekiyor. Her dövüş öncesi iksir içmek hayatta kalmamıza yardımcı oluyor. Özellikle üst zorlukta oynuyorsak.

Oyunda gece ve gündüz döngüsü vardır. Ayrıca hava şartları da oldukça değişken. Bazen sağanak yağmur bastırıyor, bazen de kavurucu bir güneş çıkıyor. Fakat oyunda maalesef açık dünya ve serbestlik yok. 7 adet bölüm var ve bu bölümler boyunca devasa bir haritası olmasına rağmen kullanma gereği duyulmayarak Geralt sadece yapımcılar tarafından belirlenmiş ana görevlerin geçtiği alanların içine hapsedilmiş. Ve açıkçası bu yerler oldukça dar ve özgürlükten yoksun. Üstüne üstlük çok fazla yükleme ekranı ile karşılaşıyoruz oyunda ve bu zamanla can sıkıcı bir hal alıyor. Oyundaki karakter sayısı bir hayli fazla. Onlarla etkileşime sahibiz. Ana karakterlerle diyaloglar çeşitliyken, NPC’lerle ise basit konuşmalar var. Bazı zamanlarda diyologlarda yaptığımız seçime göre görevde ve hikayede anlık ya da sonuçları daha ileride karşımıza çıkan değişiklikler yaratıyor.

Yapay zekanın çok iyi olduğunu söyleyemem. NPC’lerin kendi kendine konuştuğu, evlerinin önünü süpürdükleri, yağmurdan çatı altlarına kaçtıkları gibi vs. basit şeyler olsa da bunlar kendini sürekli tekrar edince ve bunu sürekli görüp duyunca gıcık edebiliyor oyuncuyu. Ve bazen de çevrelerindeki yaşanan olaylara karşı kayıtsız kalabiliyorlar. Örnek Vizima’da sadece geceleri tehlikelidir. Yaratık ve haydut gibi şeyler ortaya çıkar o saatlerde. Bir yerde birileri öldürülüp yenirken bunu görüp hiçbir şey olmuyormuş gibi davranan npclerde görebilirsiniz. Ayrıca bunların ve diğer her şeyin kayıt alındığı bir günlüğümüz var. İçinde eğitim yazıları karakterler hakkında bilgiler, yaratıklar, iksirler, haritalarla ve yapılarla ilgili daha pek çok şey var. Oyunda oyuncunun isteğine göre çok çeşitli kamera açıları da mevcut. Ara yüzü çok basit. Üç adet zorluk seviyemiz ve yapabileceğimiz 100’ü aşkın görev var. Oynanış süresinin uzunluğu oldukça yeterli bence.

Takipçi sisteminin laf olsun diye eklenmiş oluşu ve bazen görevlerin hiç hazırlığınızın olmadığı bir durumla sizi karşılaştırması zorluyor oyuncuları. Ayrıca bazı görevler birbirinden çok uzak noktalarda oluyor ve sürekli seyahat etmeniz ve koşuşturmanız gerekiyor. Görevler kademe kademedir. Bir görevi yapmanız onu bitirdiğiniz anlamına gelmiyor. Bazen bir yan görev bitince arkasından başka bir alt görevi devamı çıkıyor ya da farklı bir görev oluyor bu. Özellikle şahsi olarak benim rahatsız olduğum görev serisi var ki panolardan aldığımız kontratlardır. Bu görevlerde gerçekten mantık hatası var çünkü kontratı aldığımızda örnek olarak bizden 10 adet kurt kürkü getirmemizi isteyen bir avcı var. Başka RPG olsa gidip basitçe kurtları öldürüp alırız kürkleri ama Witcher da işler öyle değil.

Öncelikle o kurtları bulman gerekecek. Nerede nadir yaratık varsa kontratlarda o görevler çıkıyor. Zaten bazı yaratıkların bulunduğu yerlere erişimler kontratı aldığımız sırada kapalı bile oluyor ki bu apayrı bir saçmalık. Bu durum diğer yan görevler içinde geçerli. Aldığınız bazı yan görevleri bitirebilmeniz için ana görevde ilerleyip yeni yerler açmanız gerekiyor. Neyse kurtları zar zor buldun kestin bir bakmışsın o da ne? İçinden kürk çıkmadı? Ama neden? Diye sorgulamaya başlamayın hiç çünkü görev açıklamasında başta belirtiyor öncelikle kurtlarla ilgili bir kitap okumanız gerektiğini. O hayvan ya da yaratık hakkında bilgi edindikten sonra kontrattaki istenen şey düşebiliyor üstünden. Bu da en nefret ettiğim şey çünkü bu kitaplar ha deyince bulunmuyor ve çok pahalı oluyor. Kontrat ödülü 50 orenken kitap masrafı 100 oren olunca yavaştan çıldırmaya başlıyorsunuz. Para kazanmak için zarara girmenin mantığını ben çözemedim. Oyunda ilerledikçe bu uçurum giderek daha çok genişliyor. Ne kadar uğraşırsanız uğraşın belirli bir süre kenara para atamıyorsunuz giderler yüzünden.

Oynanış süresini uzatmak için yapılmış bir şey gibi bu ama akıcılığı azaltan bir etken. Bunları sürekli tekrarladığınızda da gerçekten bunalabiliyorsunuz. Zaten daha önceden bahsettiğim yükleme ekranı fazlalığı ve serbestliğin olmaması gibi olumsuzluklarda üstüne binince sabrı az olan oyuncuların iyice sıkılmasına neden olabilir Witcher 1. oyunda ana görev ve yan görev dışında ufak oyunlarda oynayabiliyoruz. Biri zarla oynanıyor diğeri tavernalarda yapılan yumruk dövüşleri oluyor. Grafikler yapım yılına göre gerçekten güzel. Geralt ve diğer karakter modellemeleri, ayrıntıları, ışıklandırmalar iyi tasarlanmış.

Ancak ana karakterler kadar diğer NPC’lere aynı özen gösterilmemiş. Aynı NPC’ler farklı kıyafetler ve saçlarla farklı alanlarda kullanılmış. Bu gözünüze çarpmaya başladığı zamanda biraz rahatsız olabilirsiniz. Ses efektleri kaliteli. Seslendirmelerde ise özellikle ana karakterlerin harika. Oyun içi müzikler ve atmosfer sesleri de çok iyi. Fazla uzatmak istemiyorum. Oyun zaten açık bir kitap gibi. Kendini size fazlasıyla anlatıp öğretiyor. Kısacası şudur ki kesinlikle orijinal alınmalı ve oynanmalı. Emin olamayanlar korsan bir süre deneyebilir ama sonra eğer durumunuz varsa alın değecektir her kuruşa. Oyun ortalama 50 saate yakın bir içerik sunmaktadır.

İkinci oyun ilk oyundan bir yıl sonrasında 1271 yılında geçmektedir. Kral foltest kendisini suikastçıdan kurtaran rivialı Geralt’ı kişisel koruması olarak görevlendirmiştir. Ayrıca kral metresi mary louisa la valette ile savaş halindedir. RPG türünde yeni olan arkadaşların öncelikle oyunun sunmuş olduğu tutorial bölümünü dikkatlice okumalarını tavsiye ediyorum. Tutorial kısmı size mekanik ve oynanış sistemiyle ilgili ipuçları verecektir. Yeniyseniz bunu atlamanızı önermiyorum. Ayrıca oyunun “arena” adlı ana hikaye dışında oynanılabilir bir bölümü daha var. Burada çeşitli canavarlar ve haydutlarlarla birlikte Geralt’ı geliştirip yanınıza takipçiler alarak zorlu dövüş turnuvalarına çıkabiliyorsunuz.

Önceki oyunu oynayanlar Witcher 2’de biraz karmaşık bir yapıyla karşılaşabilir. Çünkü dövüş mekaniği, fazlasıyla detaylı hazırlanmış bu sefer. Her şey çok daha zorlaştırılmış örnek verirsem yakın dövüş, iksir, işaret, bomba, tuzak gibi şeyleri rakiplerinize karşı verimli bir şekilde kullanabilmek için yetenekli olmanız gerekiyor artık. Oynanıştaki değişiklikler ise güçlü ve zayıf vuruş kombinasyonları, dövüş esnasında iksir kullanmanın kaldırılması, kamp ateşine ihtiyacımız olmadan meditasyon yapabilmemiz ve büyüler ile tuzaklar için hızlı seçim tuşu koyulması gibi şeyler. Oyunda bu alana erişebilmeniz için CTRL’ye basmanız yeterli ve joystick desteği de bulunuyor oyunun.

Grafiklere gelirsek karakter modellemeleri, çevre ve manzara tasarımları oyunun çıktığı dönem için kusursuza yakın. Günümüz için bile hala güzel görünüyorlar diyebilirim. Ancak bu deneyimi tam manasıyla yaşayabilmek için güçlü bir sisteme ihtiyacınız olacak. Bazı deneysel grafik ayarları için önerilen sistem gereksiniminin üstünde bir sisteminizin olması gerekiyor. Şayet önceki oyuna dair bitmiş bir kaydınız varsa Witcher 2’ye de aktarabildiğinizi unutmayın. Bununla beraber ilk oyunda yaptığınız bazı seçimlerle karşılaşabilir ve bazı eski itemleriniz envanterinizde çıkabilir. Witcher 2 ilk oyuna kıyasla görsel kalitesiyle, yeni entirikalarıyla, yeni sürprizleriyle, daha sürükleyici bir hikaye ve oynanış mekanikleriyle sizi sınayan çok daha iyi aksiyon rol yapma oyunudur. Kesinlikle alınıp oynanması gerekiyor. Oyun ortalama 35 saat bir oynanış sunmaktadır.

İkinci oyunda olduğu gibi üçüncü oyundada Save aktarma seçeneğine sahip olduğunuzu unutmayın. Bunu kullanarak oyuna başlarsanız önceki oyunlardaki bazı seçimlerinizin etkileriyle karşılaşabilirsiniz. Oyundaki tamir sistemi çok pahalı. Tüccarlara bulduğunuz bazı eşyaları da satabiliyorsunuz. Ayrıştırma da yapabiliyorsunuz.
Bunun içinde para ödemeniz gerekiyor. Ayrıca yüksek zorluk seviyelerinde artık canınız meditasyon yaparak dolmuyor. Sadece iksirleriniz yenileniyor. Bu yenilenmeyi otomatik sağlayan bazı yeteneklerde var.

Para kazanmak için öncelikle kasabalar ve köylerdeki görev panolarındaki ilanlara göz atmanız gerek. Bunu yaparak haritadaki birçok noktayı aktif hale getirebiliyorsunuz. Yer yer soru işaretleri çıkıyor haritada. Bu bölgeleri temizlemek size katkı sağlıyor. Hem exp hem altın topluyorsunuz böylelikle. Oyundaki açık dünya Skyrim gibi değil. Yani atınıza atlayıp daha ilk bölümden bütün diyarı gezemiyorsunuz. Oyun sizi bölgelerle sınırlıyor. Ayrıca görevlerin kendine has önerilen bir Level’i var. Kafanıza göre istediğiniz her görevi yapamıyorsunuz. Bu yollar arasında yaratıklarla karşılaşmak Geralt’ın kaderi. Yapmanız gereken şey okumak. Bir yaratığı kestiğinizde veya onunla ilgili araştırma yaptığınızda yaratık günceniz güncelleniyor.

Dövüş mekanikleri genel olarak fena değil. Yalnız yetenekleriniz oturana kadar bir süre zorlanabiliyoruz. Adrenalin ve dayanıklılık barlarının kontrolünü sağladığımızda Geralt durdurulamaz bir güç haline geliyor. Yetenek ağacı sizin oynanışınızı direkt etkiliyor. Bir yeteneğe puan vermek tek başına işe yaramıyor. Puan verip açtığınız yetenekleri Geralt’ın başlangıçta 4 bölmeden oluşan ağacına yerleştirmeniz gerekiyor. Oyundaki her yeteneği kullanamıyorsunuz. Sadece seçtikleriniz. Maksimum 12 özellik sığıyor bu alana. 4 çeşit mutajende bu konuda Geralt’a destek oluyor.

Oyunda artık dövüş sırasında meditasyona gerek kalmadan pot kullanabilirsiniz. Eski simya ve üretim sistemi değiştirilmiş. Daha basitleştirilmiş. Eski oyunlarda bunu kullanmak daha çok zaman alıyordu. Grafikler muazzam. Dinamik hava koşulları, aydınlatma ve çevre detayları kusursuz. Fakat çok üstün bir PC gerektiriyor bu deneyim. Sesleri, müzikleride bir o kadar iyi. Sonuç olarak Witcher 3 kesinlikle alınıp oynanması gereken bir oyun.



Mars: War Logs, Spider Stüdyosu tarafından rol yapma oyunu sevenler için geliştirilmiş bir oyundur. Focus Home Interactive tarafından dağıtıcılığı üstlenilmiştir. Orcs and Men ve Faery: Legends of Avalon adlı oyunların yaratıcısı olan bu firma bu sefer oyuncularını geleceğe doğru bir yolculuk sunarak farklı bir fantastik tür ile bir değişikliğe gitmeye karar verdiler. Oyun PC, Xbox 360 ve PS3'e 26 Temmuz 2013'te çıkış yapmıştır. İsminden anlaşılacağı üzere oyun kızıl gezen Mars'ta geçiyor. Oyunun hikâyesi ise gezegen büyük bir kaosa sürüklenmiş ve bu felaketin üzerinden yüz yıl geçmiş. Mars'ta yaşayan koloniler artık hayatta kalma savaşı vermektedirler bu yeni dünya düzeninde. Su en değerli kaynak haline gelmiştir ve Mars'ta bulunan çeşitli gruplar bunun için sürekli mücadele etmektedirler.

Oyuncu tarafından kontrol edilen ana karakter Roy Temperance, savaşçı gruplardan birinin eski üyelerindendir. Birçokları gibi o da artık bu yaşanılmaz hale gelen yerde hayatta kalmaya çalışmaktadır. Bu arada, tüm Mars kolonisinin kaderini etkileyebilecek büyük bir komploya istemeden karışır. Oyun bünyesinde son derece klasik RPG öğeleri barındırmaktadır. Oyuncular, karakterlerini düzinelerce farklı beceri kombinasyonu seçerek geliştirebiliyorlar. Macera boyunca karşılaşılan NPC karakterlerin bazılarını ekibe almak ve yeni eşyalar üretmekte mümkündür. Ayrıca ana karakter Roy'un yapacağı eylemler ve kararlar ana hikâyenin gidişatı üzerinde göreceli olarak etkileri olacaktır.

Gerçek zamanlı savaş, oyunun önemli bir özelliklerinden biridir. Kahraman ve arkadaşları, Mars yüzeyinde yaşayan sayısız canavar ve insan da dâhil olmak üzere yüzlerce düşmanla yüzleşmek zorunda kalacaklardır. Bulunacak geniş bir silah cephaneliğine ve geliştirilecek çeşitli savaş yeteneklerine sahiptirler. Spider Stüdyosu Mars: War Logs'ta, Orcs and Men adlı oyunda da daha önce kullandıkları The Silk Engine tarafından tasarlanmış grafik motorunu kullanmışlardır.

The Technomancer bir siberpunk temalı aksiyon RPG'sidir ve aynı firmanın elinden çıkan Mars War Logs'un devamı niteliğindedir. Orijinal adıyla da Mars: Paradise Lost olarak bilinen oyun ile Bound by Flame, Of Orcs and Men ve Faery'nin yaratıcısı Spiders stüdyosu tarafından geliştirilmiştir. 28 Haziran 2016'da çıkış yapmıştır.

Hikaye bizi teknolojinin büyü ile kesiştiği ve savaşan grupların en değerli kaynak olan suya erişim için savaştığı önceki yapımdan bilinen siberpunk evrenine geri götürüyor. Technomancerlar muazzam siyasi nüfuza sahip genetiği değiştirilmiş savaşçılardır ve aynı zamanda kadim bilginin koruyucularıdır. Savaşta en son teknolojiyi kaynağı atalarının bilgeliğinde yatan mutasyon yoluyla elde edilen doğaüstü güçle birleştirirler. Tüm bunlar sayesinde onlar toplumun gözünde yarı tanrılar gibi görülürler, ancak mutantlara karşı duyulan yaygın nefret nedeniyle varlıkları bazen beklenmedik olaylara neden olabilir.

Oyuncu, görevi son derece değerli bilgi ve teknolojinin kaynağı oldukları için Dünyadan gelen güçlü eserleri bulmak ve korumak olan genç ve deneyimsiz Technomancerlardan birinin rolünü üstlenir. Oyun, mevcut altı gruptan birinin yanında yer almamızı sağlıyor. Her birinin, oynanışı ve belirli görevleri yerine getirme şeklimizi etkileyen güçlü ve zayıf yönleri vardır. Oyun sırasında yapılan seçimler hikayenin sonunu etkileyecektir.

Oyun mekanikleri ilk oyunda görebildiklerimize çok benziyor. Karakter geliştirme sistemi, ekibimize katılan NPC'ler ve kapsamlı bir üretim sistemi gibi bir dizi tipik RPG unsurunu kullanmaktadır. Ancak oynanış, ilk oyunda özellikle oyunculardan en çok eleştiri alan yönlerde değiştirildi ve geliştirildi. En önemli değişikliklerden biri, çok daha kapsamlı hale gelen ve zenginleştirilen hikaye ile ilgili görevlerin çeşitliliğidir. Oyun ortalama 30 saat bir oynanış sunmaktadır.


The Outer Worlds, Obsidian Entertainment stüdyosu tarafından geliştirilen bir aksiyon RPG oyunudur. Geliştirici ekibinden Star Wars: Knights of the Old Republic II - The Sith Lords, Fallout: New Vegas veya Pillars of Eternity serisi gibi yapımlarda bulunan kişiler yer almıştır. Oyun Private Division tarafından piyasaya sürüldü ve bu marka altında Take-Two Interactive bağımsız geliştiricilere yardımcı oluyor. Geliştirme sürecinin Fallout serisinin ilk oyunundan geliştiriciler olan Leonard Boyarsky ve Tim Cain tarafından denetlendiğini de belirtmek gerekir.

Oyun 25 Ekim 2019'da çıkış yapmıştır. Ardından 2020 ve 2021 yılları arasında Peril on Gorgon ile Murder on Eridanos adlı iki büyük hikayeli genişleme paketi yayınlanmıştır. Son olarak ise 2023 yılında oyunun Grafiklerinin büyük oranda geliştirilmiş ve konsollarda 4K'ya yükseltişmiş olan Spacer's Choice Edition sürümü yayınlanmıştır. Tabii ki görsel olarak gelişmiş sürümü PC'ye yayınlandığında orijinal oyuna kıyasla sistem gereksinimleri çok büyük oranda artmıştır.

The Outer Worlds retro fütüristik bir evrende geçiyor. Galaksinin eteklerinde bulunan Dünya kolonisi Halcyon'a gönderilen, kış uykusundan uyandırılmış bir uzay gemisi mürettebatından birinin rolünü üstleniyoruz. Kısa süre sonra ortaya çıktığı gibi, kahraman ona karşı yöneltilen bir komplonun iziyle karşılaşır. Koloninin kaderinin nasıl gelişeceği ve kahramanın bunda nasıl bir rol oynayacağı, oyuncunun eylemlerine ve kararlarına, ayrıca oyun dünyasında işleyen karakterler ve gruplarla olan ilişkilerine bağlıdır.

The Outer Worlds'de kahramanın tek başına veya yapay zeka tarafından kontrol edilen yoldaşlarla gerçekleştirebileceği rol yapma görevleri ve yan görevler vardır. Bu karakterler macera sırasında bize katılabilir ve sadece kendi hikayeleri ve motivasyonları ile değil ayrıca ayrı yan görevler onlarla ilişkilendirilmiştir, aynı zamanda bireysel becerilerle de donatılmıştır. Her birini daha iyi tanımak için, zaman zaman diğer mürettebat üyeleriyle tanışabileceğimiz geminize bakmanız gerekebilir.

Hem açık gezegen manzaraları hem de kapalı binaların veya uzay istasyonlarının iç mekanlarını bulabileceğiniz çeşitli yerlerde seyahat ederek, düşman insanlardan savaş robotlarına ve canavarlara kadar çeşitli rakiplerle karşılaşıyoruz. Gerçek zamanlı savaşlarda, kahramanların yetenekleriyle, cephanelik ve silahlarımızı onlara karşı ustaca kullanmayı kısa sürede öğreniyoruz.

Kahraman ilerledikçe, deneyim kazanır ve bir sonraki seviyeye atlar, beceri yelpazesini kademeli olarak genişletir. Yetenekler hem savaş alanında hem de NPC'lerle konuşmalar sırasında yararlı olmaktadır. Türün diğer benzer oyunlara karşı, The Outer Worlds eylemlerimizi takip eder, özellikle iyi olmadığımız bir aktivite bulmaya çalışır. Sonra bize ilgili bir yükseltme sunar ve eğer kabul edersek, karşılığında ekstra bir perk kazanırız.

The Outer Worlds'ün görsel tarafı onu oldukça güzel görünüyor. Özenle tasarlanmış mekânların yanı sıra karakterlerin, düşmanların ve silahların detaylı modelleri de dikkat çekiyor Keşiflerimize iyi atmosferik müzikler eşliğinde gerçekleşiyor. Oyun rtalama 25 saat bir oynanış sunuyor ve seçimlerinize göre değişen 3 farklı sonu bulunuyor.


Wasteland 2, ilk olarak 1988 yılında piyasaya sürülen ve kıyamet sonrası RPG'lerin anası olarak adlandırılan RPG oyununun devamı niteliğindedir. InXile Entertainment, Kickstarter aracılığıyla gerekli parayı topladıktan sonra oyunu geliştirdi. Orijinal oyunun ve The Bard's Tale'in yaratıcısı Brian Fargo geliştirme sürecinin başına getirildi. 19 Eylül 2014'te çıkış yapmıştır.

Devam oyunu, ilk oyundaki olaylardan on beş yıl sonra geçiyor. Oyuncu bir kez daha, nükleer savaşın insanlığı yok olmanın eşiğine getirmesinin ardından ABD ordusunun hayatta kalan tek temsilcileri olan Çöl Korucularının bir üyesi rolünü üstleniyor. Geliştiriciler, tamamen oyuncuya bağlı olan ve kıyamet sonrası çorak topraklardaki yolculuk sırasında oyuncunun yaptığı seçimlerin sonuçlarını yansıtan bir karakter geliştirme sistemi üzerinde çalıştılar. Görevler, oyuncunun geliştirdiği becerilere bağlı olarak çeşitli şekillerde gerçekleştirilebilir. Dahası, oyun sadece karakterleri değil, aynı zamanda silahları ve hatta arayüzü de kişiselleştirmeye izin veriyor.

Wasteland 2, oyunculara çok klasik bir RPG oynanışı sunuyor. Savaş sıra tabanlıdır, perspektif izometriktir ve çorak arazi acımasız ve affetmezdir. Buna ek olarak, oyun eskil Wasteland oyunundan çok sayıda referans içeriyor. Wasteland 2'deki diyalog sistemi, NPC'lerle etkileşime girerken konuşma sırasında liste seçildiğinde bir sonraki diyalog konularına götüren ve daha sonra kütüphaneye giriş sağlayan yeni öğeleri gösterecek şekilde genişler. Geliştiriciler oyuncuların isteğini yerine getirerek her bir anahtar kelimenin tam bir cümleye dönüşmesini sağladı. Bu şekilde, oyuncular tarafından kontrol edilen karakterler sadece anahtar kelimeleri değil, tam cümleleri konuşur ve tam bir cevap alırlar.

Anahtar kelimeler iki kategoriye ayrılıyor: yerel ve bölgesel. Yerel olanlar sadece belirli bir konuşmayla ilgiliyken, bölgesel olanlar birçok karakter için önemlidir ve bilgileri yeni diyalog seçenekleri açar. Oyuncular kendi anahtar kelime önerilerini konsola girebilir ve bazı benzersiz diyalog seçeneklerini keşfedebilirler. Ancak bu sadece ilginç bir eklentidir ve olay örgüsünün gidişatını belirleyen bir şey değildir. Anahtar kelime kütüphanesi ayrıca çevreyle etkileşim yoluyla yeni öğelerle doldurulur. Bu, oyundaki arazi, bina ve nesnelerin incelenmesiyle ilgili uygun becerilerin kullanılmasının, daha sonra NPC'lerle konuşmalar sırasında kullanılabilecek yeni anahtar kelimeler keşfetmenizi sağladığı anlamına gelir.

NPC tepkileri çok sayıda faktöre bağlıdır. Bunlar arasında ekip üyeleri, belirli bir noktaya kadar verilen kararlar, daha önce kullanılan anahtar kelimeler, oyuncunun NPC'nin sorularına verdiği yanıtlar ve karakterlerin sahip olduğu beceri ve nitelikler yer alır. Wasteland 2, diyalogları çok çeşitli olası sonuçlarını sunar. Bir anahtar kelime belirli bir tepki. Konuşma sırasında anahtar kelimelerin kullanım sırasının bile gidişatları üzerinde büyük bir etkisi vardır. Wasteland 2'de, silahların etkinliğini belirleyen şey belirli bir silah türünü kullanma becerisidir. Elbette, tüm silah sınıflarının artıları ve eksileri vardır. Oyun ayrıca sınıf ayrımlarını pekiştiren silahlar da sunuyor. Bu melez silahlar Wasteland 2'de oldukça fazladır. Wasteland 2 ortalama 60 saat bir oynanış sunmaktadır.

Yorumlar

Elinize sağlık güzel yazılar olmuş, mümkünse devamını bekliyorum :).
Öneri olarak Gothic serisini ve Star Wars KOTORları da merak ediyorum
 
Son düzenleme:

Blog girdisi detayları

Ekleyen
Penetrator God
Okuma süresi
1 dakika okuma
Görüntüleme
1.286
Yorumlar
4
Son güncelleme
Değerlendirme
5,00 yıldız 1 değerlendirme

Oyun kategorisindeki diğer girdiler

Penetrator God adlı kullanıcının diğer girdileri

Bu girdiyi paylaş

Geri
Yukarı