Mistik raylardır benim hayallerim,
Cennetin demirden yollarına merhaba deyin.
Cevherindeki sızı,
Ne kadar üstadı olsa da hüsranlarımın.
Bedava sirkeleri,
Balla yarıştıracak kadar cömerttir.
İzdihamın sürgün yeri kabuslarımsa,
Elmanın çıktığı ilk yerdir.
Kaderin memesini emer yerçekimli sözlerim.
Bekçisi iken yaşamdan bir vaatin,
Raks etti tanyeri.
Zulmün bataklıklarını külüstür fikirlerle
Bir bilmeceye çevirdi.
İstifadenin “anlam” adında bir savaşı varken,
Satırlarımın dünyasında
Binbir askerin
Kibrimden öldüğünü gördüm.
Alakası sakindi, davranışları ise hırçın,
Lanetli bir yankının son sesi,
Kıyametin bariz habercisi.
Baltanın ve kılıcın Azrail'e yardımı gibi
Sadece bir vesileyim hayata.
Cehennem üniformalı sakaların taşıdığı kovaları,
Zamanımı kaşıklayan hislerimden bir cebe boşalttım.
Faniydim ama
Bir zebaninin alyansı vardı parmağımda.
Örsün çekiçle ilişkisini andırıyordu
Yanımda meleklerin bana bulduğu bir benzetmeydi bu:
Durmak için yere ihtiyaç duyan örs,
Vurulmak için bir ustaya ihtiyaç duyan çekiç.
Hep üçüncü kişilerle sınanıyordu kaderim sanki.
Yalnızlığın kefenini dikmişken
Kıyafetimi çalan hırsızlar...
Tanrının arzusundaydınız siz de, değil mi?
Sıratı tek adımımla geçecek gibi olacaktım.
Derimden devletin sorularını fihahiki cevaplamıştım nasıl olsa.
Fakir bir uğultunun filizlediği kasvetli güller,
Cennetimin bahçelerine birer birer dikilecekti.
Çakısının balçık kaplı kalbime varamayan keskinliği...
Adımın yazıldığı cilt cilt kitaplarda,
Irkımın en üst yerinde
Tek bir nefes koparacaktı beni.
Felaket değildi ama
Hayat oyunun başrolü olan dünyanın
Maskotu gitmişti artık.
Cennetin demirden yollarına merhaba deyin.
Cevherindeki sızı,
Ne kadar üstadı olsa da hüsranlarımın.
Bedava sirkeleri,
Balla yarıştıracak kadar cömerttir.
İzdihamın sürgün yeri kabuslarımsa,
Elmanın çıktığı ilk yerdir.
Kaderin memesini emer yerçekimli sözlerim.
Bekçisi iken yaşamdan bir vaatin,
Raks etti tanyeri.
Zulmün bataklıklarını külüstür fikirlerle
Bir bilmeceye çevirdi.
İstifadenin “anlam” adında bir savaşı varken,
Satırlarımın dünyasında
Binbir askerin
Kibrimden öldüğünü gördüm.
Alakası sakindi, davranışları ise hırçın,
Lanetli bir yankının son sesi,
Kıyametin bariz habercisi.
Baltanın ve kılıcın Azrail'e yardımı gibi
Sadece bir vesileyim hayata.
Cehennem üniformalı sakaların taşıdığı kovaları,
Zamanımı kaşıklayan hislerimden bir cebe boşalttım.
Faniydim ama
Bir zebaninin alyansı vardı parmağımda.
Örsün çekiçle ilişkisini andırıyordu
Yanımda meleklerin bana bulduğu bir benzetmeydi bu:
Durmak için yere ihtiyaç duyan örs,
Vurulmak için bir ustaya ihtiyaç duyan çekiç.
Hep üçüncü kişilerle sınanıyordu kaderim sanki.
Yalnızlığın kefenini dikmişken
Kıyafetimi çalan hırsızlar...
Tanrının arzusundaydınız siz de, değil mi?
Sıratı tek adımımla geçecek gibi olacaktım.
Derimden devletin sorularını fihahiki cevaplamıştım nasıl olsa.
Fakir bir uğultunun filizlediği kasvetli güller,
Cennetimin bahçelerine birer birer dikilecekti.
Çakısının balçık kaplı kalbime varamayan keskinliği...
Adımın yazıldığı cilt cilt kitaplarda,
Irkımın en üst yerinde
Tek bir nefes koparacaktı beni.
Felaket değildi ama
Hayat oyunun başrolü olan dünyanın
Maskotu gitmişti artık.