Chassepot mle 1866 İğneli Tüfeği
Önceki yazılarımızda “bolt-action” tüfeklerin atası olan Dreyse’den bahsetmiştik ve Chassepot’a da biraz değinmiştik. Bu yazımızda ise Chassepot’tan detaylı şekilde bahsedeceğiz. Başlamadan Dreyse yazımı bir okursa daha çok verim alırsın, okusana güzel kardeşim.
ÖN BİLGİ VE TARİHÇE
1860’lar ve 1870’ler hem yekpare fişeklerin hem de kuyruktan doldurmalı silahların yaygınlaşmaya başladığı yıllardır. Silahı kuyruktan doldurmanın ağızdan harbiyle doldurmaktan daha pratik olduğu görülmüş, hem mermiyi hem de barutu bir araya getiren yekpare fişeklerin kullanılmaya başlanmasıyla da bu sistem tam pratik hale gelmiştir.
1866’daki Prusya-Avusturya Savaşı’nda ağızdan doldurmalı tüfek kullanan Avusturyalılar, Dreyse kullanan Prusyalılar tarafından perişan edilince gözler buraya dikilir ve çağa ayak uydurmak isteyecek olan Avrupalılar buradan ders çıkarmaya başlarlar. Bu yazımın kahramanı Fransızlar Chassepot ile, İngilizler Snider – Enfield ile, mağlup Avusturyalılar ise Waenzl – Werder sistemleri ile bu yarışa dahil olacaklardır. Kahramanımız Fransızlara dönecek olursak Antoine Chassepot, Dreyse’den aldığı ilhamla birden fazla tüfek modeli tasarlar. 1858’de ve 1862’de tasarladığı tüfekler enteresan şekilde çift kilitleme barına sahiptir ama “percussion cap” dediğimiz sistemle çalışmaktadır.
“PERCUSSION CAP” 1800’lü yılların başında geliştirilen bu sistem yekpare fişeklerden hemen bir önceki evrim basamağıdır. Kuyruktan fişek yüklenir ve fişeğin üstündeki “nipple” [meme ucu diyemedim, çok abes duruyor] denen çıkıntıya “percussion cap” dediğimiz kapsül konur. Horoz kapsüle çarpar ve patlayan aparat fişeği tutuşturur. “Percussion cap” dediğimiz aslında primerdir ama fişeğin dışındadır, kafası çalışan birileri bunu fişeğin içine yerleştirmeyi akıl edecek ve ortaya yekpare fişekler çıkmaya başlayacaktır. |
1860’lı yılların ortalarına gelindiğinde dönem Fransasının lideri 3. Napoleon hizmete alınacak tüfeğin iğneli bir tüfek olmasını ister ama kullanılacak fişeğin metalik değil kağıt fişek olmasında karar verilir. Bunun sebebi de metalik fişek üretecek teknolojinin henüz yeterince pratik ve ucuz olmamasından kaynaklanır. Silahını bolt-action sistemle yeniden dizayn eden Chassepot ortaya nihai tüfeğini çıkarır. 1866’da hizmete alınan ve 1867’den 1875’e kadar üretimde kalan Chassepotlardan en az 1.200.000 adet üretilir.
MÜHİMMAT PROFİLİ
Bu kısımda hep metalik fişekleri incelemiş olduğumuzdan ve bu silahta da kağıt fişek kullanıldığından çok fazla sayıya giremiyorum. Tıpkı Dreyse’de olduğu gibi kağıtla kaplı bir yekpare fişek burada da var, merminin şekli de namlu yivi ile uyumlu olduğundan üstün bir menzil ve isabet söz konusu. Primer ise Dreyse’dekinin aksine fişeğin ortasında değil tabanında. Böylece iğnenin primeri vurmak için fişeğin içine girmesine gerek kalmıyor ve iğne boyu kısalıp ömrü uzuyor.
MEKANİZMA, DİPÇİK VE NAMLU VE PROFİLİ
“OBTURATOR” KAUÇUK
Chassepot’un çalışma prensibi Dreyse’ninkinden pek de farklı olmadığından burada farklı kısımlara odaklanalım. En göze çarpan farklılıklardan birisi ateşleme iğnesinin arkasında yer alan kauçuk parça. Fişek patladığı zaman ortaya çıkan barut gazları arkaya doğru gelerek bu kauçuğu sıkıştırıyor, genleşen kauçuk ise gazların mekanizmadan arkaya doğru kaçmasını engelleyerek gaz iletimini mermiye yönlendiriyor. “Obturation” denen bu işlem sayesinde merminin balistik performansı iyileşiyor. Metalik fişeklerin kullanılmaya başlanmasından sonra ise bu kauçuğa ihtiyaç duyulmuyor çünkü fişeğin patlamasıyla genleşip namluya sımsıkı oturan metalik kovan “obturation” görevini kendi başına sağlamış oluyor.
MANUEL KURMA
Dönüşsel hareketle kendini kuran sistemler hala ortaya çıkmadığından Dreyse’deki gibi atış sonrası “cocking piece” kısmını elle çekmek gerekiyor. Bu işlemi yapmadan kolu kaldırıp mekanizmayı çekmenize silah izin vermiyor. Sebebi ise bir hayli enteresan.
İğnenin primere çarptığını ama primerin patlamadığını varsayalım. “Cocking piece” kısmını çekmediniz ve dolayısıyla iğne de primere çarpmış vaziyette duruyor. Mekanizmanın çekildiği esnada iğnenin primerden ayrılmasının oluşturduğu sürtünme, primeri patlatıp mekanizma açıkken fişeği patlatabilir. Buna da “out-of-battery” kazası denir. Mekanizmayı açmadan iğneyi geri çekerek bu olayın önüne geçilmiş olunur.
Kaynak: Forgotten Weapons
Kaynak: Forgotten Weapons
TEK TARAFLI KİLİTLEME BARI
Hem Dreyse’den hem de 1889 öncesi Mauserlerden hatırladığımız kilitleme barlı kurma kolu burada aynen mevcut.
ÇOK AMAÇLI HARBİ
Bunu geçen sene görmüştünüz diyen hocaları hiç sevmediğimden harbi nedir tekrarlamak isterim: Harbi ya da “Ramrod” hem eski tüfeklerde mermiyi namludan aşağı ittirmenizi sağlayan hem de namluyu temizlemeye yarayan metal çubuktur. Mermiyi aşağı ittirme olayına “ramming” denir zaten, “rod” da çubuk demek. Sizin için İngilizce öğretmeni bile oldum vallahi. Devam edecek olursak Chassepot’un harbisi sadece namluyu temizlemek için değil olur da fişek içeride sıkışırsa onu ittirip çıkarmak için de kullanılıyor.
SAVAŞ PROFİLİ
1870-1871’deki Fransa-Prusya Savaşı’nda Fransızların elinde Almanlara karşı kullanılıyor bu tüfek. Hem kauçuğu hem de daha küçük ve daha hızlı mermisi sayesinde Dreyse’den çok daha uzun bir menzile ve isabete sahip olan bu tüfek, maalesef Fransızlara savaşı kazandıramamış. Prusyalıların eline geçen bir miktar karabina Chassepot da 11x60mmR Mauser fişeği kullanacak şekilde modifiye edilerek bir müddet süvariler tarafından kullanılmış.
Yapımcı: Bilham
Yönetmen: Bilham
Metin Yazımı ve Düzenlemesi: Bilham
Görsel Düzenlemesi: ve GIF: Bilham