Gerçek üzerine

Bilinçle herhangi bir bağlantısı olmadan da var olabilen, olarak basitçe ifade edebileceğimiz “gerçek”; mevcut bilinçler için algılanmakta, algılansa bile inkâr edilmekte, inkâr edilse bile inkâr etmediğine destek yeni bir doğru oluşturmakta ustalaşmışlar tarafından esnetilmekte ve tüm bu oluşlar içinde herhangi bir karşıt harekette bulunma iradesi olmayan kavramdır. İnsanın, gerçeği kendi varlığı ile eşdeğer görmesinden ötürü oluşan bu durumun; gerçeğin, gerçekten algılanması önündeki en büyük engel olduğu barizdir. Sonuçta, mevcut hakkındaki her veri bir şekilde “yorum” barındırmaktadır. Her ne kadar niyet anlama ve algılama üzerine olsa da bir şekilde zihin o algılananın kendi varlığına zeval verme ihtimalini sezdiği vakit, ona karşı önlemini oluşturmaktan da geri kalmamaktadır. Fakat tüm bu etkileşimin, gerçek ile irtibatının olup olmadığına dair bir kesinlikten söz etmek pek mümkün değildir.

Algının gerçekle bağlantısının devamlılığı, aslında kabul edilenlere duyulan şüpheden geçmektedir. Tek başına sadece zıt için duyulan şüphe insanı kendi doğrusuna hapseder, lakin aynı şüpheyi kendi için de duymaya çalışan insan gerçeği görmeye yaklaşabilir. Var olduğunu anlamak, oluşları ve olguları anlamak, tüm bunların sebeplerini ve sonuçlarını anlamak gerçeğe yaklaşmak için birer adımdır. Gerçeğe atılan ilk adım; en başta kendin olmak üzere, her şeyden ve herkesten “şüphe” duymaktır. Duyduğun şüpheler hakkında elde edebileceğin bütün verileri toplamak için çabalamak da yolu aydınlatan ışık olacaktır.

Yorumlar

Bilinç olmasa dahi "gerçek" varlığını sürdürür, bu sebeple reddetmenizin ya da kabul etmenizin gerçeğe bir tesiri yoktur. Kavramın özünden uzak bireysel tanımlar ise kişiyi bağlar ki bunların da gerçekle bir ilişkisi yoktur.
 
Gerçek derken ne demek istiyorsunuz, gerçekten kastınız nedir? Öncelikle tanımını yapmamız gerektiğini düşünüyorum.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…