Takvimler 1992 yılını gösterdiğinde ne Apple ne de Samsung teknoloji dünyasının lideriydi. İlk akıllı telefon olarak tanıtılan iPhone’dan 15 yıl öncesiydi, o zamanlarda IBM vardı. Firma “Kişisel İletişimci” olarak tanımladığı, taşınabilir bir akıllı telefon modeli olan Simon’u piyasaya sürmüştü.
Günümüz firmaları artık bir şeye “ilk” demek için pek de seçici davranmıyorlar. Zamanında ilk olmak firmaların ceplerini doldururken, şimdilerde ilk olduğuna inandırmak daha çok kazandırıyor. Örneğin Apple, ilk iPhone modelini 2007 yılında piyasaya sürdüğünde hayatımıza “akıllı telefon” tanımını da soktu. Bu nedenle herkes bu cihazı bir dönüm noktası olarak gördü ve bir ilk olarak kabul etti.
Bir dönem Apple’ın piyasa değerinin fersah fersah üzerinde olan bir başka teknoloji devi de vardı. IBM, hala faaliyet göstermesine rağmen tüketici elektroniği konusunda 2000’lerin modern pazarlama trendlerini uygulayamadı. Onun bir dev olduğu günlerde ise adına yakışır işler yaptığını hemen unutuverdik.
IBM, dünyanın ilk akıllı telefonu Simon’u 1992 yılında 899 dolarlık bir etiketle satışa sundu. Bu fiyat, günümüz ekonomisinde 1.435 dolara tekabül ediyor:
Simon kendi zamanının çok çok ilerisinde teknolojilere sahipti. 4 inç uzunluğunda 1.4 inç genişliğindeki LCD ekranı belki monokrom renklere sahipti, ancak dokunmatikti. Ayrıca bu telefonun bir de dokunmatik ekranda kullanabileceğiniz kalemi vardı.
Simon, internetin bile henüz yaygınlaşmadığı bir dönemde e-postalar, fakslar ve evraklar gönderip alabiliyordu. Kullanıcılar cihazına notlar alabiliyorlardı (Evet, biliyoruz. Hala not almak için SMS uygulamasının taslak özelliğini kullanan var). Simon, takvim ve dünya saatleri gibi anlık olarak yenilenen özelliklere sahipti. İçindeki dosyalar klasörlere ayrılabiliyordu.
Eğer bir kullanıcı olarak telefon hafızasına ihtiyaç duyarsanız PC’ler için üretilmiş hafıza kartlarını Simon’da da kullanabiliyordunuz. Ayrıca bunun gibi destekler sayesinde üçüncü taraf uygulamaları da çalıştırmak mümkün oluyordu. Evet bir uygulama mağazası yoktu ama onun için gereken ortam Simon’da hazırdı.
Bloomberg’e göre IBM, Simon’dan tam 50.000 adet satabildi. Bugünün akıllı telefon piyasasında milyonlara ulaşan rakamlara göre bu satış miktarı oldukça az, ancak dönemi için büyük bir başarı.
Eğer 1992’de yaşasaydınız ve harcayacak paranız olsaydı IBM Simon’ı satın alır mıydınız?
Günümüz firmaları artık bir şeye “ilk” demek için pek de seçici davranmıyorlar. Zamanında ilk olmak firmaların ceplerini doldururken, şimdilerde ilk olduğuna inandırmak daha çok kazandırıyor. Örneğin Apple, ilk iPhone modelini 2007 yılında piyasaya sürdüğünde hayatımıza “akıllı telefon” tanımını da soktu. Bu nedenle herkes bu cihazı bir dönüm noktası olarak gördü ve bir ilk olarak kabul etti.
Bir dönem Apple’ın piyasa değerinin fersah fersah üzerinde olan bir başka teknoloji devi de vardı. IBM, hala faaliyet göstermesine rağmen tüketici elektroniği konusunda 2000’lerin modern pazarlama trendlerini uygulayamadı. Onun bir dev olduğu günlerde ise adına yakışır işler yaptığını hemen unutuverdik.
IBM, dünyanın ilk akıllı telefonu Simon’u 1992 yılında 899 dolarlık bir etiketle satışa sundu. Bu fiyat, günümüz ekonomisinde 1.435 dolara tekabül ediyor:
Simon kendi zamanının çok çok ilerisinde teknolojilere sahipti. 4 inç uzunluğunda 1.4 inç genişliğindeki LCD ekranı belki monokrom renklere sahipti, ancak dokunmatikti. Ayrıca bu telefonun bir de dokunmatik ekranda kullanabileceğiniz kalemi vardı.
Simon, internetin bile henüz yaygınlaşmadığı bir dönemde e-postalar, fakslar ve evraklar gönderip alabiliyordu. Kullanıcılar cihazına notlar alabiliyorlardı (Evet, biliyoruz. Hala not almak için SMS uygulamasının taslak özelliğini kullanan var). Simon, takvim ve dünya saatleri gibi anlık olarak yenilenen özelliklere sahipti. İçindeki dosyalar klasörlere ayrılabiliyordu.
Eğer bir kullanıcı olarak telefon hafızasına ihtiyaç duyarsanız PC’ler için üretilmiş hafıza kartlarını Simon’da da kullanabiliyordunuz. Ayrıca bunun gibi destekler sayesinde üçüncü taraf uygulamaları da çalıştırmak mümkün oluyordu. Evet bir uygulama mağazası yoktu ama onun için gereken ortam Simon’da hazırdı.
Bloomberg’e göre IBM, Simon’dan tam 50.000 adet satabildi. Bugünün akıllı telefon piyasasında milyonlara ulaşan rakamlara göre bu satış miktarı oldukça az, ancak dönemi için büyük bir başarı.
Eğer 1992’de yaşasaydınız ve harcayacak paranız olsaydı IBM Simon’ı satın alır mıydınız?