Giriş - Hayatın Ritmini Ararken
Yıl 2022. Askerliği geride bırakmış ve nihayet düzenli bir iş hayatına başlamıştım. Rahatım yerindeydi. Artık işten sonra kalan zamanlarımda sosyalleşmek için kurslara katılıyor, hem de bu sayede kendimi geliştiriyordum. Bir de müzikle ilgileneyim dedim ve piyano çalmayı öğrenmeye başladım. Bir süre böyle gitti ve gayet güzel zamanlardı. Ama bir süre sonra bu aktivitelerin yapım gereği bana pek uymadığını düşünmeye başladım. Sosyalleşmek güzeldi, ama fazlası yoruyordu. Müzik aleti çalmak da güzeldi, ama sürekli pratik yapmak bayıyordu. Dedim ki sonunda: "Ne bu arkadaş, bunlar bana mutluluk getirmiyorsa niye yapıyorum ki?" Haklı bir sorgulamaydı bence.
Arayış tamamlandı!
Aslında zaten hobilerim var. Bunların yanına bir hobi daha eklemek istiyordum. Yani düzenli olarak yapılacak bir şey arıyordum. Öyle düşünürken, zaten çocukken aşina olduğum video oyunları bana göz kırptı. Video oyunu nedir bir düşünün. Üretilmesi için gereken onca yazılım bilgisi ile hem bir teknoloji ürünü, görsellikleri ile adeta bir sanatsal ürün, yapılması için harcanan büyük emek ile de ticari bir ürün. Bu düşünceler içimde kıpırtılar oluşturdu ve oyunların değerini hatırlamamı sağladı, böylece oyun dünyasına resmen geri dönmüş oldum.
Retro Ruhun Peşinde
Başlangıç için köklerime dönmeye karar verdim ve eski konsollar için bir oyun arşiv yapmayı kendime hedef koydum. Super Nintendo, PlayStation 1, Sega Dreamcast, PlayStation 2, Nintendo Gamecube, PlayStation Portable ve Playstation 3 için en güzel oyunları araştırdım ve hoşuma gidenlerden büyük bir oyun arşivi (rahat 200 oyun) oluşturdum. Bu konsollarda en az birer oyun bitirdikten sonra dedim ki, neden PC oyunculuğuna da girmeyeyim. Bu fikir aklıma yerleşti.
Ara Başlık - Konsol mu, PC mi?
Bu arada "PC vs Oyun Konsolu" gibi yarıştıranlar olabilir, kendi yorumumu yazayım. Bence ikisinin de yeri ayrıdır. En basitinden, konsolun rahatlığı ön plandadır. Tak çalıştır, istediğin yerde oyna. Ve daha çok insan için ulaşılabilir olma özelliğindedir. PC ise klavye-mouse ve üst düzey grafik ayarları sunar. Para sıkıntısı yoksa, “PC mi konsol mu?” diye düşünmeye gerek bile yok. İkisini de sevip kullanmak gayet mümkün ve bence en güzeli bu.
Yeni Dönem, Yeni Macera
Bu noktada tek sorun şuydu. Nereden başlayacaktım? En son oynadığım PC oyunu on seneden bile eskiydi. (Super Meat Boy) Zaten PC oyunculuğuna çok ağırlık vermediğimden oynanacak bir ton oyun beni bekliyordu. Bu macerada ASUS TUF laptop benim yoldaşım oldu. Ayrıca ek SSD ve RAM takviyeleri ile tam istediğim kıvama getirdim. Geçen aylarda öyle oyunlara bakınırken Steam'de iştah kabartıcı yaz indirimlerine denk geldim ve bir dolara alınabilecek kaliteli oyunlar gördüm. Biraz araştırdım, bence Steam çok şık bir platform ve oyunlara erişme konusunda bayağı rahat hissettirdi. Bu sebeple Steam hesabı oluşturup oyunları biriktirmeye başladım.
Şimdilik bir hikâye oyunu olan "Beyond: Two Souls"u bitirdim. Bu oyunun dikkat çeken yönü, yüz modelleme ve hareket yakalama teknolojilerinin kullanılması. 2010 Inception filminden tanıdığım Ellen Page ve 2002 Spider-Man filminden tanıdığım usta oyuncu Willem Dafoe. Oynanış harbi film gibi hissettiriyordu ve zevkliydi. Zaman geçirmeye değer bir oyun.
Steam Oyun Listem
Şimdilik eskilerden yürüyorum. Şu anki kütüphanem, sepetim ve istek listemi görebilirsiniz. Artık bir oyun canavarıyım.
Yıl 2022. Askerliği geride bırakmış ve nihayet düzenli bir iş hayatına başlamıştım. Rahatım yerindeydi. Artık işten sonra kalan zamanlarımda sosyalleşmek için kurslara katılıyor, hem de bu sayede kendimi geliştiriyordum. Bir de müzikle ilgileneyim dedim ve piyano çalmayı öğrenmeye başladım. Bir süre böyle gitti ve gayet güzel zamanlardı. Ama bir süre sonra bu aktivitelerin yapım gereği bana pek uymadığını düşünmeye başladım. Sosyalleşmek güzeldi, ama fazlası yoruyordu. Müzik aleti çalmak da güzeldi, ama sürekli pratik yapmak bayıyordu. Dedim ki sonunda: "Ne bu arkadaş, bunlar bana mutluluk getirmiyorsa niye yapıyorum ki?" Haklı bir sorgulamaydı bence.
Arayış tamamlandı!
Aslında zaten hobilerim var. Bunların yanına bir hobi daha eklemek istiyordum. Yani düzenli olarak yapılacak bir şey arıyordum. Öyle düşünürken, zaten çocukken aşina olduğum video oyunları bana göz kırptı. Video oyunu nedir bir düşünün. Üretilmesi için gereken onca yazılım bilgisi ile hem bir teknoloji ürünü, görsellikleri ile adeta bir sanatsal ürün, yapılması için harcanan büyük emek ile de ticari bir ürün. Bu düşünceler içimde kıpırtılar oluşturdu ve oyunların değerini hatırlamamı sağladı, böylece oyun dünyasına resmen geri dönmüş oldum.
Retro Ruhun Peşinde
Başlangıç için köklerime dönmeye karar verdim ve eski konsollar için bir oyun arşiv yapmayı kendime hedef koydum. Super Nintendo, PlayStation 1, Sega Dreamcast, PlayStation 2, Nintendo Gamecube, PlayStation Portable ve Playstation 3 için en güzel oyunları araştırdım ve hoşuma gidenlerden büyük bir oyun arşivi (rahat 200 oyun) oluşturdum. Bu konsollarda en az birer oyun bitirdikten sonra dedim ki, neden PC oyunculuğuna da girmeyeyim. Bu fikir aklıma yerleşti.
Ara Başlık - Konsol mu, PC mi?
Bu arada "PC vs Oyun Konsolu" gibi yarıştıranlar olabilir, kendi yorumumu yazayım. Bence ikisinin de yeri ayrıdır. En basitinden, konsolun rahatlığı ön plandadır. Tak çalıştır, istediğin yerde oyna. Ve daha çok insan için ulaşılabilir olma özelliğindedir. PC ise klavye-mouse ve üst düzey grafik ayarları sunar. Para sıkıntısı yoksa, “PC mi konsol mu?” diye düşünmeye gerek bile yok. İkisini de sevip kullanmak gayet mümkün ve bence en güzeli bu.
Yeni Dönem, Yeni Macera
Bu noktada tek sorun şuydu. Nereden başlayacaktım? En son oynadığım PC oyunu on seneden bile eskiydi. (Super Meat Boy) Zaten PC oyunculuğuna çok ağırlık vermediğimden oynanacak bir ton oyun beni bekliyordu. Bu macerada ASUS TUF laptop benim yoldaşım oldu. Ayrıca ek SSD ve RAM takviyeleri ile tam istediğim kıvama getirdim. Geçen aylarda öyle oyunlara bakınırken Steam'de iştah kabartıcı yaz indirimlerine denk geldim ve bir dolara alınabilecek kaliteli oyunlar gördüm. Biraz araştırdım, bence Steam çok şık bir platform ve oyunlara erişme konusunda bayağı rahat hissettirdi. Bu sebeple Steam hesabı oluşturup oyunları biriktirmeye başladım.
Şimdilik bir hikâye oyunu olan "Beyond: Two Souls"u bitirdim. Bu oyunun dikkat çeken yönü, yüz modelleme ve hareket yakalama teknolojilerinin kullanılması. 2010 Inception filminden tanıdığım Ellen Page ve 2002 Spider-Man filminden tanıdığım usta oyuncu Willem Dafoe. Oynanış harbi film gibi hissettiriyordu ve zevkliydi. Zaman geçirmeye değer bir oyun.
Steam Oyun Listem
Şimdilik eskilerden yürüyorum. Şu anki kütüphanem, sepetim ve istek listemi görebilirsiniz. Artık bir oyun canavarıyım.