Metnin İngilizcesi
"IMAGINE an industry that runs out of raw materials. Companies go bust,
workers are laid off, families suffer and associated organisations are thrown into
turmoil. Eventually governments are forced to take drastic action. Welcome to
global banking, brought to its knees by the interruption of its lifeblood – the
flow of cash.
In this case we seem to have been fortunate. In the nick of time, governments
released reserves that should with luck get cash circulating again. But what if
they hadn’t been there? There are no reserves of fish, tropical hardwoods, fresh
water or metals such as indium, so what are we going to do when supplies of
these vital materials dry up? We live on a planet with finite resources – that’s no
surprise to anyone – so why do we have an economic system in which all that
matters is growth (see “Why our economy is killing the planet and what we can
do about it”)? More growth means using more resources.
When the human population was counted in millions and resources were sparse,
people could simply move to pastures new. But with 9 billion people expected
around 2050, moving on is not an option. As politicians reconstruct the global
economy, they should take heed. If we are to leave any kind of planet to our
children we need an economic system that lets us live within our means."
Bu metin New Scientist,15 October 2008'e aittir. Aynı zamanda 2013 YDS sınavında paragraf olarak çıkmıştır.
Metnin Türkçesi
Ham maddeleri biten bir endüstri hayal edin. Şirketler iflas eder, işçiler işten çıkartılır, aileler acı çekerler ve ilgili kurumlar kaosa sürüklenirdi. Nihayetinde hükümetler çarpıcı eylemler yapmak zorunda kalırlardı. Yaşam kaynağı olan nakit para akışının kesilmesiyle dize gelen küresel bankacılığa hoş geldiniz.
Bu durumda şanslıymışız gibi duruyor. Hükümetler, tam zamanında biraz şans ile birlikte para sirkülasyonunu tekrar sağlaması gereken/beklenen rezervler saldı. Fakat ya eğer onlar olmasalardı? (para rezervleri) Balıkların, tropik sert ağaçların, tatlı suların veyahut indiyum benzeri metallerin rezervleri yok, o halde bu hayati materyallarin kaynaklarının kökü kuruduğunda biz ne yapacağız? Biz kısıtlı kaynakları olan bir gezegende yaşıyoruz - bu hiç kimse için sürpriz değil - o halde bizim neden önemli olan tek şeyin büyüme olduğu bir ekonomik sistemimiz var? Daha fazla büyüme daha fazla kaynak tüketimi demektir.
İnsan nüfusu milyonlarla sayılırken ve kaynaklar kıt iken, insanlar basitçe yeni çayırlara göçebilmekteydi. Fakat 2050 yılı civarında 9 milyar olması beklenen insanlar ile farklı bir yere gitmek bir seçenek değil. Politikacılar global ekonomiyi yeniden inşaa ederken dikkat etmelilerdir. Eğer biz çocuklarımıza herhangi türde bir gezegen bıracaksak (gezegen dahi kalmayacak diye vurguluyor), bizim ayağımızı yorganımıza göre uzatmamıza izin veren bir ekonomik sisteme ihtiyacımız var.
Metinde geçen bazı kelimelerin Türkçe anlamları.
run out of: tükenmek, bitmek
go bust: iflas etmek
lay off: işten çıkarmak / bırakmak
drastic: ciddi, sert, zorlayıcı
throw into: atmak, bırakmak
turmoil: kargaşa
In the nick of time: tam zamanında
vital: hayati, çok önemli,
dry up: bitmek, tükenmek, kökü kurumak
sparse: kıt, seyrek
live within one's means: ayağını yorgana göre uzatmak
Hata veya hatalar görürseniz, iyileştirmek için düşünceleriniz varsa belirtirseniz sevinirim.
"IMAGINE an industry that runs out of raw materials. Companies go bust,
workers are laid off, families suffer and associated organisations are thrown into
turmoil. Eventually governments are forced to take drastic action. Welcome to
global banking, brought to its knees by the interruption of its lifeblood – the
flow of cash.
In this case we seem to have been fortunate. In the nick of time, governments
released reserves that should with luck get cash circulating again. But what if
they hadn’t been there? There are no reserves of fish, tropical hardwoods, fresh
water or metals such as indium, so what are we going to do when supplies of
these vital materials dry up? We live on a planet with finite resources – that’s no
surprise to anyone – so why do we have an economic system in which all that
matters is growth (see “Why our economy is killing the planet and what we can
do about it”)? More growth means using more resources.
When the human population was counted in millions and resources were sparse,
people could simply move to pastures new. But with 9 billion people expected
around 2050, moving on is not an option. As politicians reconstruct the global
economy, they should take heed. If we are to leave any kind of planet to our
children we need an economic system that lets us live within our means."
Bu metin New Scientist,15 October 2008'e aittir. Aynı zamanda 2013 YDS sınavında paragraf olarak çıkmıştır.
Metnin Türkçesi
Ham maddeleri biten bir endüstri hayal edin. Şirketler iflas eder, işçiler işten çıkartılır, aileler acı çekerler ve ilgili kurumlar kaosa sürüklenirdi. Nihayetinde hükümetler çarpıcı eylemler yapmak zorunda kalırlardı. Yaşam kaynağı olan nakit para akışının kesilmesiyle dize gelen küresel bankacılığa hoş geldiniz.
Bu durumda şanslıymışız gibi duruyor. Hükümetler, tam zamanında biraz şans ile birlikte para sirkülasyonunu tekrar sağlaması gereken/beklenen rezervler saldı. Fakat ya eğer onlar olmasalardı? (para rezervleri) Balıkların, tropik sert ağaçların, tatlı suların veyahut indiyum benzeri metallerin rezervleri yok, o halde bu hayati materyallarin kaynaklarının kökü kuruduğunda biz ne yapacağız? Biz kısıtlı kaynakları olan bir gezegende yaşıyoruz - bu hiç kimse için sürpriz değil - o halde bizim neden önemli olan tek şeyin büyüme olduğu bir ekonomik sistemimiz var? Daha fazla büyüme daha fazla kaynak tüketimi demektir.
İnsan nüfusu milyonlarla sayılırken ve kaynaklar kıt iken, insanlar basitçe yeni çayırlara göçebilmekteydi. Fakat 2050 yılı civarında 9 milyar olması beklenen insanlar ile farklı bir yere gitmek bir seçenek değil. Politikacılar global ekonomiyi yeniden inşaa ederken dikkat etmelilerdir. Eğer biz çocuklarımıza herhangi türde bir gezegen bıracaksak (gezegen dahi kalmayacak diye vurguluyor), bizim ayağımızı yorganımıza göre uzatmamıza izin veren bir ekonomik sisteme ihtiyacımız var.
Metinde geçen bazı kelimelerin Türkçe anlamları.
run out of: tükenmek, bitmek
go bust: iflas etmek
lay off: işten çıkarmak / bırakmak
drastic: ciddi, sert, zorlayıcı
throw into: atmak, bırakmak
turmoil: kargaşa
In the nick of time: tam zamanında
vital: hayati, çok önemli,
dry up: bitmek, tükenmek, kökü kurumak
sparse: kıt, seyrek
live within one's means: ayağını yorgana göre uzatmak
Hata veya hatalar görürseniz, iyileştirmek için düşünceleriniz varsa belirtirseniz sevinirim.