...Kütüphanelerin en iyi yanı, çalışmaya elverişli sessiz bir ortama sahip olmalarıdır. Lisa için de aynı durum geçerliydi, en azından o öyle düşünüyordu. Kütüphane çok sessizdi, ama Lisa daha sessizdi. Çünkü uyuyordu! Yaklaşan sınavlar kafasını kurcalıyordu. Lisa'dan tecrübelerini paylaşmasını isteseydik, muhtemelen bize; -"Evde birden fazla evcil hayvanınız varsa çalışmak çok zordur" diye cevap verecekti. Lisa çok sosyal biri değildi, en sevdiği aktivite, evde kitap karıştırmaktı. Okumayı severdi, evde kitap okuyabilmek için bolca zamanı oluyordu. Ama nedendir bilinmez, iş ders çalışmaya geldiğinde; sanki insanlar her zamankinden daha yüksek sesle konuşurlardı, köpekler daha çok havlardı, kuşlar şarkısını daha sesli söylerdi. Lisa böyle bir ortamda çalışamıyordu, ve her nasılsa bunu kütüphaneye gitmesi için bir işaret olarak düşünmüştü. Öyle de yaptı, yerel bir kütüphaneye, bulabileceği en sessiz yere gitti. Kütüphanede insanlar daha yüksek sesle konuşmazdı, köpekler daha çok havlamazdı, kuşların sesi duyulmazdı. Ve bu da Lisa'nın uyuyabilmesi için en ideal ortam demekti. Lisa en büyük huzuru, ve aradığı en sessiz ortamı, kitap okurken buluyordu. Çünkü Lisa, kitap okumayı severdi, yapmaktan zevk aldığı şeyleri yaparken; insanların, kuşların ve belki de köpeklerin sesleri hiç mi hiç umurunda olmuyordu. Ama iş ders çalışmaya, yani sevmediği bir işin peşinden koşmaya geldiğinde. En ufak ses bile rahatsız ediyordu. Bunun ne ortamla, ne de seslerle alakası vardı...