Orta Asya'da oturan ve çok eski bir zamanda avcılık hayatından hayvanları ehlileştirmeye geçen ilk kavim Türkler olmuştur. Türkler, sürüler halinde yetiştirdikleri atın etini yer, onu kurban olarak sunar ve her sene özellikle savaş atlarından binlercesini yabancı ülkelere ihraç ederek geçimini sağlardı.
Özellikle Çin hükümetleri, ordularında Türk sistemini uygulayarak okçu süvari birlikleri teşkil ettikten sonra muhtaç oldukları atı Türk ülkelerinden temin etmek zorunda idiler.
Geleceğin okçu Hun savaşçısı daha çocuk çağında eğitimlere başlıyor, koyun sırtında biniciliği deniyor; önce sincap, gelincik ve kuşlara, sonra tilki ve tavşanlara ok atarak atıcılığa alışıyor, büyüdüğü zaman mükemmel bir atlı muharip oluyordu.
4-6. asır kaynaklarına göre ise "Henüz ayakta durabilecek Hun çocuğunun yanında eyerlenmiş bir at hazır bulunur. Hunlar at üstünde yerler, içerler, alışveriş yaparlar, sohbet ederler ve uyurlar. At, başka bir kavmi yalnız sırtında taşıdığı halde, Hun at üstünde ikamet eder."
7-10. asır Bizans kaynaklarına göre " Türkler sanki at üstünde doğmuşlardır, yerde yürümesini bilmezler."
Ayrıca Yunan mitolojisinde "sentor" olarak bilinen yaratıkların Türklerden esinlenilerek oluşturulduğu düşünülmektedir sentorlar kafalarından karınlarına kadar insan karınlarından ayaklarına kadar da at olarak tasvir edilen yaratıklardır Asya Hun İmparatorluğu zamanlarında anadoluya keşif amaçlı gelen Hun atlı okçuların at üzerindeki üstün manevraları ve hareketleri Yunanları da etkilemiş ve Türkleri yarı at yarı insan olarak düşünmüşlerdir.
Özellikle Çin hükümetleri, ordularında Türk sistemini uygulayarak okçu süvari birlikleri teşkil ettikten sonra muhtaç oldukları atı Türk ülkelerinden temin etmek zorunda idiler.
Geleceğin okçu Hun savaşçısı daha çocuk çağında eğitimlere başlıyor, koyun sırtında biniciliği deniyor; önce sincap, gelincik ve kuşlara, sonra tilki ve tavşanlara ok atarak atıcılığa alışıyor, büyüdüğü zaman mükemmel bir atlı muharip oluyordu.
4-6. asır kaynaklarına göre ise "Henüz ayakta durabilecek Hun çocuğunun yanında eyerlenmiş bir at hazır bulunur. Hunlar at üstünde yerler, içerler, alışveriş yaparlar, sohbet ederler ve uyurlar. At, başka bir kavmi yalnız sırtında taşıdığı halde, Hun at üstünde ikamet eder."
7-10. asır Bizans kaynaklarına göre " Türkler sanki at üstünde doğmuşlardır, yerde yürümesini bilmezler."
Ayrıca Yunan mitolojisinde "sentor" olarak bilinen yaratıkların Türklerden esinlenilerek oluşturulduğu düşünülmektedir sentorlar kafalarından karınlarına kadar insan karınlarından ayaklarına kadar da at olarak tasvir edilen yaratıklardır Asya Hun İmparatorluğu zamanlarında anadoluya keşif amaçlı gelen Hun atlı okçuların at üzerindeki üstün manevraları ve hareketleri Yunanları da etkilemiş ve Türkleri yarı at yarı insan olarak düşünmüşlerdir.