Merhaba sevgili Technopat okurları.
"İnternette her türlü kısıtlamaya karşıyım" şeklinde konuşan cumhurbaşkanımızın kendisinin veto etme hakkının olduğunu unutup, internet kısıtlamalarının mahkeme ile uzun uzun yapılmasını ortadan kaldıran yasayı onaylamasının ardından iktidara gelmeden önce her türlü yasağı kaldırıp tamamen özgür bir ülke vadeden şu an ki hükümetimiz anlık bir karar ile bir kaç gün arayla hem Youtube'a hem de Twitter'a Türkiye üzerinden erişimi kapatmış bulunmakta.
Bu yasağı delen başta Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek olmak üzere, milyonlarca kişi yasağın başladığı gün ve ertesi gün tweet atmaya devam etmiştir. Bunu DNS ve VPN gibi yollarla yapabilmektelerdir. Hatta 'sayın' Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih Gökçek şöyle bir açıklamada bulunmuştur;
DNS ayarının bir 'On' / 'Off' butonu olduğunu düşünen sayın Gökçek bu açıklaması ile kendi partisinin getirdiği bir yasağı deldiğini rahatça dile getirmiştir ve hala da bu yasağı delmeye devam etmektedir. Şahsen DNS'imi sürekli güncel ve yasaklanmamış DNS'lerle değiştirerek yasaktan kurtulabiliyorum. Eğer ki bir gün bir resmi kurum bunu önüme koyup "Yasağı delmişsin, bu suçtur." derse rahatlıkla kendi belediye başkanlarının da yasağı deldiğini söyleyebileceğim
Fazla uzattım, gelelim asıl konumuza. Bu kısıtlamalardan kurtulmanın basit bir yolu var. Bırakalım DNS'i, VPN'i. Oy zamanı gideceksin kutuya, kime oy vereceğinin önemi yok. Kime oy vermeyeceğin önemli. Sana bu yasağı dayatan, seni geri kalmış bir ülkenin vatandaşı gibi sosyal ağlardan saçma sapan kısıtlamalarla uzak tutmaya çalışan hükümeti verdiğin oyla dürteceksin ki, o kişilerin oraya ülkenin sahibi olmak için çıkmadığını, halkın istekleri doğrultusunda halka kaliteli bir yaşam sunması için halk tarafından oraya getirildiklerini hatırlatacaksın. Bak o zaman nasıl kalkıyor bu yasaklar, kısıtlamalar.
Unutmayın ki halklar devletler için değildir, devletler halklar içindir.
Saygılarımla
Okan TARLIĞ
"İnternette her türlü kısıtlamaya karşıyım" şeklinde konuşan cumhurbaşkanımızın kendisinin veto etme hakkının olduğunu unutup, internet kısıtlamalarının mahkeme ile uzun uzun yapılmasını ortadan kaldıran yasayı onaylamasının ardından iktidara gelmeden önce her türlü yasağı kaldırıp tamamen özgür bir ülke vadeden şu an ki hükümetimiz anlık bir karar ile bir kaç gün arayla hem Youtube'a hem de Twitter'a Türkiye üzerinden erişimi kapatmış bulunmakta.
Bu yasağı delen başta Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek olmak üzere, milyonlarca kişi yasağın başladığı gün ve ertesi gün tweet atmaya devam etmiştir. Bunu DNS ve VPN gibi yollarla yapabilmektelerdir. Hatta 'sayın' Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih Gökçek şöyle bir açıklamada bulunmuştur;
DNS ayarının bir 'On' / 'Off' butonu olduğunu düşünen sayın Gökçek bu açıklaması ile kendi partisinin getirdiği bir yasağı deldiğini rahatça dile getirmiştir ve hala da bu yasağı delmeye devam etmektedir. Şahsen DNS'imi sürekli güncel ve yasaklanmamış DNS'lerle değiştirerek yasaktan kurtulabiliyorum. Eğer ki bir gün bir resmi kurum bunu önüme koyup "Yasağı delmişsin, bu suçtur." derse rahatlıkla kendi belediye başkanlarının da yasağı deldiğini söyleyebileceğim
Fazla uzattım, gelelim asıl konumuza. Bu kısıtlamalardan kurtulmanın basit bir yolu var. Bırakalım DNS'i, VPN'i. Oy zamanı gideceksin kutuya, kime oy vereceğinin önemi yok. Kime oy vermeyeceğin önemli. Sana bu yasağı dayatan, seni geri kalmış bir ülkenin vatandaşı gibi sosyal ağlardan saçma sapan kısıtlamalarla uzak tutmaya çalışan hükümeti verdiğin oyla dürteceksin ki, o kişilerin oraya ülkenin sahibi olmak için çıkmadığını, halkın istekleri doğrultusunda halka kaliteli bir yaşam sunması için halk tarafından oraya getirildiklerini hatırlatacaksın. Bak o zaman nasıl kalkıyor bu yasaklar, kısıtlamalar.
Unutmayın ki halklar devletler için değildir, devletler halklar içindir.
Saygılarımla
Okan TARLIĞ