Uludağ'ın Keşiştepe zirvesi birçok iyi dağcı tarafından pek de önemsenmez çünkü pek bir zorluğu yoktur teknik anlamda. Doğa yürüyüşü yapar gibi bir yokuşu çıkarsınız ve zirveye birkaç saatte ulaşırsınız. Eğer mevsimlerden kışsa -10 dereceye kadar soğuk beklemek olasıdır ve tabiki zirvede hava aniden bozup güçlü rüzgarlar başlayabiliyor, bu rüzgarlar toz karı 10 metre kadar kaldırıp görüşü engelleyebiliyor ya da en kötüsü sis basabiliyor.
Hava tahminlerine Mountain Weather Forecast sitesinden bakıp sizi neyin beklediğini aşağı yukarı kestirebiliyor da olsanız adı üstünde "tahmin" ve bazı dağlarda isabetliliği oldukça düşüyor bu tahminin. Bunlardan birisi de Uludağ.
Arkadaşım Ali'yle yaptığımız bu Uludağ tırmanışımızda 1.Oteller bölgesi yakınlarındaki kayak pistlerinin orada, ağaçlar arasına kamp attık ve ertesi günün sabahında yola çıktık. Klasik sırt rotası olarak bilinen ve Uludağ Keşiştepe zirvesini çıkmak için en sık kullanılan rotayı takip edecektik. Bunun için akıllı telefonlarımıza kurduğumuz Wikiloc uygulamasını kullanıyoruz. Bu uygulama başka dağcıların kaydettikleri GPS izlerini offline bir harita üzerinde sizin anlık konumunuzla birlikte gösteriyor ve bu şekilde yolunuzu buluyorsunuz. Bir nevi izi kaydeden o kişinin hayaletini takip ediyorsunuz
Bunun da riskleri var elbet. Öncelikle iz olabildiğince güncel olmalı. Çünkü zaman geçtikçe o kişinin takip ettiği patika kapanabiliyor, uçuruma dönüşebiliyor veya sizi çıkmaza sokabiliyor. Ve mümkün oldukça sizinle aynı mevsimde kaydedilmiş olmalı iz. Bunun gibi detaylara dikkat edince sağlam bir dijital bir dağ rehberine dönüşüyor Wikiloc. En güzeliyse her faaliyet için bir rehbere yüzlerce lira ödememiş oluyorsunuz! Teknolojinin herkesi işsiz bırakacağı günler yakın!
Başka riskler de var. Telefonun soğukta çalışmaması, pili bitmesi, telefonu kaybetmeniz vs vs. Bunun için öncelikle dağcılıkta iPhone kesinlikle kullanılmaz diyorum. Çünkü iPhone'lar uç sıcaklıklarda çalışmama konusunda bayağı bir üne sahipler. Huawei P30 Pro kullanıyorum ve daha soğukta 1 kez kapandığına tanık olmadım. Hafta sonu faaliyetlerim için 20.000'lik bir power bank telefonumu ve GoPro pillerini birkaç kez şarj etmeye yetiyor ve artıyor. Acil durumlar için fazla şarj göz çıkarmaz. Ve tabiki son olarak GSM operatörü olarak dağcılıkta sadece Turkcell öneriyorum. Şebeke ağı en geniş olan operatör, yine acil durumlar için önemli.
Uludağ'a geri dönersek, videoda da görebileceğiniz gibi buzlanma pek olmadığı ve ve yokuş pek dik olmadığı için kramponsuz, sadece kazmayla çıkmaya karar verdik. Mountain Weather Forecast'te rüzgar 35 km/s gösterse de beklemediğimiz şekilde 60km/s rüzgar yedik ve çok soğuktu. -15'leri hissettiğimizi söyleyebilirim. Elimi GoPro lens kapağını çıkarmak için eldivenden sadece 15 saniyeliğine çıkardığımda ve o rüzgara maruz kaldığında resmen dondu, mecazi değil, kelimenin tam anlamıyla dondu. Parmaklarımı bükemiyordum, kaslarıma verdiğim komutlar gitmiyordu. Elideveni geri taktım ve 10 dakika sonra kan tekrar dolaşmaya başlayınca elimde, karıncalanma ve acı hissinin ardından normale döndü herşey. Donan dokunun geri çözülmesiyle gelen o acı çok fena!!! O kadar soğuktu yani rüzgar.
Zirveye vardığımızda saat 8-9 arası birşeydi ve zirvedeki klübeye girip biraz dinlenip inişte krampon takmaya karar verdik. Hedefimiz Keşiştepe'den sonra devam edip çok az daha yüksek olan büyük zirveye ilerlemekti ancak bu rüzgarda gereksiz risk almamaya karar verdik. Kısa sürede inişi de halledip çadırımızın olduğu noktaya vardık.