Hocam ben de sizin tersinize açıkçası sıfır kaygı ve vizyon vardı

Lise zamanımdayken az çok çalışkan bir öğrenciydim. Notlarım ve yaptığım netlerden dolayı millet "yok şu olacak yok bu olacak yok bunu okuyacak" der dururdu. Sonuç olarak insan kendini bir şeyler "olmaya" çok fazla sorumlu tutuyor ve kendini şartlandırmaya başlıyor. Zamanla kendimde birçok şeyi kıstığımı fark edince saldım çalışmayı ve beklenenden daha kötü bir yere yerleştim. Sizin gibi "nasıl geçineceğim? Millet benim yaşımda neler yapıyor neler kazanıyor, nerelere gidiyor yahut nelerle uğraşıyor" tarzı çok soru sormaya başladım. Bu sorular oluşana kadar düşünmeyi erteleyen biri olarak geleceğimi düşünmeye ve tabiri caizse planlamaya başladım. Aldım kağıdı önüme, geleceğimde olmak istediğim yeri, sahip olmak istediğim şeyleri yazmaya başladım. Ne olursa. Daha sonra nasıl elde edebileceğimi düşünüp mantıklı ve gerçekçi yollarla yazdım. Kendimi insanların ağzına değil de bu yazdığım şeylere sorumlu hissetmeye başlayınca kendimde değişikler görmeye başladım. Serüveni daha spesifik ve uzun anlatabilirim ama hocam temel hareket ne istediğiniz ile başlıyor. Hangi bölümü veya üniversiteyi kazanırsanız kazanın hayattan bir şeyler istemeyi ihmal etmeyin. Herkesten önce kendinizi sevin ve saygı duyun. Düşüncelerinize, hislerinize ve hayatınıza saygı duyun.