Edebiyat kısmının sizi zorlamasından korktuğunuzu varsayıyorum ki bu varsayımınız bir nebze doğrudur, bir dil ve edebiyat öğrencisi olarak kitaplarla ve tarihle çok ilginiz yoksa bu bölümleri önermem de biraz yanlış olur. Tabii sınıfımdaki 60 öğrencinin en az 45'i de ilgilenmemesine rağmen bir şekilde dersleri geçmeyi başardılar, madalyonun böyle de bir yüzü mevcut. Ayrıca bu bölümlerin sıralama ve üniversite avantajı oluyor, bundan dolayı da biraz daha düşünmenizi isterim. Eğer bu bölüm aklınıza yatarsa, özellikle Ankara'da konsolosluk ve bu ülkelerin kültür enstitüsü gibi yapılarının bulunması nedeniyle kendileri öğrencileri de ilgilendiren çokça etkinlik düzenliyor. 4 yıl yapabilirim diyorsanız Ankara'daki opsiyonlarınıza bakın.Hocam İngilizce dilinde okumayı düşünüyorum. Başka bir dili öğrenebilirim ama dil edebiyatının altından kalkabileceğimi pek sanmıyorum. 16.500 sıralama ile mesela hangi üniversiteyi önerebilirsiniz veya üniversitede nasıl bir çevre, sertifika ve benzeri şeyler yapmamı önerirsiniz?
@kalsse, bu sene sınavsız tercih edemezsiniz de seneye 1. sınıfı bitirdiğinizde onun tercihini yapabilirsiniz. Onu da o zaman konuşuruz, en azından o zamana kadar kafanızda fikir edindirmiş olursunuz. İngiliz Dili ve Edebiyatı için sürekli okumalar yapmaya devam edin, kitap okumaya yavaştan alıştırın derim kendinizi. Kitap okumak kadar güzel aktivite yoktur.
Çoğu üniversitede böyle bir durum mevcut maalesef. Maalesef diyorum çünkü bana kalırsa mezun kalitesini düşürüyor. Ankara Üniversitesinde bu durum yok henüz, 60'ın altında kalanı bırakıyorlar. Hocalar da eski toprak dediğimiz tiplerden oldukları için biraz zorladıkları oluyor açıkçası.bence derslerden geçmek marifet değil. İyi kötü bir şekilde derslerden geçiliyor. Yok çan eğrisi, şartlı geçişi derken geçmeyi iyice kolaylaştırdılar. Hocayla da aran iyiyse kalman düşük ihtimal.
Edebiyat kısmının sizi zorlamasından korktuğunuzu varsayıyorum ki bu varsayımınız bir nebze doğrudur, bir dil ve edebiyat öğrencisi olarak kitaplarla ve tarihle çok ilginiz yoksa bu bölümleri önermem de biraz yanlış olur. Tabii sınıfımdaki 60 öğrencinin en az 45'i de ilgilenmemesine rağmen bir şekilde dersleri geçmeyi başardılar, madalyonun böyle de bir yüzü mevcut. Ayrıca bu bölümlerin sıralama ve üniversite avantajı oluyor, bundan dolayı da biraz daha düşünmenizi isterim. Eğer bu bölüm aklınıza yatarsa, özellikle Ankara'da konsolosluk ve bu ülkelerin kültür enstitüsü gibi yapılarının bulunması nedeniyle kendileri öğrencileri de ilgilendiren çokça etkinlik düzenliyor. 4 yıl yapabilirim diyorsanız Ankara'daki opsiyonlarınıza bakın.
İngilizce okuyacaksanız rakipleriniz hayli fazla olacak. Sadece okuduğunuz bölümün haricinde zaten en çok bilinen ikinci dil olduğundan dolayı başka bölümlerin öğrencileri de direkt olarak rakibiniz haline geliyor. İngilizce bölümlerin çok köklü ve iyi dediğimiz üniversitelerde sıralamaları maalesef biraz fazla yüksek, o sebepten dolayı maddi ve manevi olarak da aklınıza yatan ve boşa okuduğunuzu hissettirmeyecek şehirlerdeki üniversitelere bakmanızı öneririm. Hocalarla aranızı iyi tutun, özellikle bağlantıları kuvvetli olan hoca/hocalarınız olacaktır ki tam bundan dolayı aranızı iyi tutmanızı öneriyorum.
Mevcut bölümünüzü okurken ortalamanız iyi olduğu takdirde çift ana dal veya yandal yapabilirsiniz, onu yapamazsanız yüksek lisansınızı istediğiniz bir işle alakalı yerden yapmayı tercih edebilirsiniz. Yukarıda da bahsedildiği gibi ikinci üniversite ile uzaktan belirli bölümlerden de mezun olabiliyorsunuz. İngilizce okursanız bence başka bir dil de öğrenin, bu dilde bir yere geldikten sonra mutlaka ilgili sınava girip seviyenizi belgelendirin. Devlette iş edinmeyi düşünüyorsanız da son sınıfa doğru YDS'ye girmeye başlayın. Bu alternatifler iş imkanınız için önemli oluyor.
@kalsse, en azından İngiliz edebiyatındaki önemli eserleri kesinlikle okuyun. Amazon'dan tedarik edersiniz, yazı da boş geçirmemiş olursunuz. Çünkü o eserler karşınıza çıkacak, demedi demeyin.
@kalsse, bence beceremedim diye bir kavram yok. Biraz gereken ilgi, alakayı gösterin sadece.