13 Ekim günü 2 yıldır baktığımız tavşanımız öldü. Onu belki 1 aylık bile yokken karşı kaldırımda görmüştü annemler, aşağı inip almıştım küçücüktü, kafası kadar bile yoktu 400 gram anca vardı. Korkuyordu bizden çekine çekine verdiğimiz şeyleri yiyordu. 2 yıl büyüttük en son 5.5 kg civarı olmuştu kocamandı, kilosuna aldırmayın obez değildi büyümüştü iyice sadece. Yanaklarımı yalardı yüzümün her yerini yalardı ben de öperdim onu severdim, onu severken dişlerini gıcırdatırdı sonra tekrar yalardı her yerimi. 2 yıldır bizimle olan kızım miniş artık yok. E cuniculi hastalığı yüzünden öldü.
Olabilecek en erken şekilde veterinere götürdük. Hastalandığı gün hiçbir sağlık sorunu olmayan miniş birden felç oldu ve hemen veterinere götürdük tedavisine başlandı. Birkaç gün hastanede kaldı biz gidip ziyaret ettik. Ardından bize verdiler hafta sonu sadece acil doktoru oluyor siz daha iyi bakarsınız diyerek. Sanırım baktık da elimizden geleni yaptık yemek yemiyordu, iştahı yoktu, zar zor yemek yedirdik su içirdik şırınga ile.
İlk gün daha iyiye gidiyor gibiydi seğirme şeklinde de olsa bacakları hareket ediyordu arada. Öpüyordum onu o da dişlerini gıcırdatıyordu arada.
Sonraki gün de çok iyi gibiydi önceki günlere göre. Ama o günün gecesi yani diğer gün sabah 6.40 civarı felç olmasına rağmen bir elini pat pat diye kafesine vurmuş babam duymuş bu sesi de hemen beni kaldırdı. Yanına gittik kollarıma aldım onu ardından tüm gücüyle çok fazla yapamasa da sağa sola attı kendini ardından ters dönmeye çalıştı ve kollarımda yığıldı. Ellerimde miniş kaldım öylece. Suni teneffüs yapmaya çalıştım defalarca, kalbine masaj yapmaya çalıştım olmadı. Öldüğünü biliyordum o anda ama yine de veterinere götürdük hemen arabaya atlayıp. Yolda 15dk boyunca öldüğünü bilmeme rağmen onu öptüm kokladım. Gözleri açıktı hala sıcaktı vücudu ensesi kulakları ama artık o yoktu içinde.
Veterinere gittik adrenalin verdiler fakat öldüğünü onlar da biliyordu gözlerinden anladım sadece bize o an söylemediler. Ardından öldüğünü söylediler gelip. Evimizin bahçesinin en köşesine gömdük miniş'i. 2 gündür uyuyamıyorum, yemek yerken boğazım acıyor, halsizim. Üniversite son sınıfım okula gitmek için birazdan kalkıp kahvaltı yapacağım fakat nasıl yapacağımı inanın bilmiyorum. Miniş şu anda evde değil onu gidip öpüp sevemiyorum o beni minicik diliyle yalayamıyor. Hissedemiyorum onu. Bahçemizde yatıyor. Evdekiler de çok üzgün fakat ben tamamen yıkılmış haldeyim. Evde sadece benim yüzümü yalardı bu kadar fazla. En çok ben ilgilendim onunla. T
erasa çıktım bahçeye çıktım yüzlerce defa oynadık beraber her hareketini ezberledim. Gece sabah öğlen ne zaman olursa olsun yanına gittim sevdim o da beni sevdi. Gece saat kaç olursa olsun yanına giderdim uyanıksam severdim onu, çekirdek yiyorsam daima ona aylıklardım biraz çok severdi çekirdeği. Bugün annem koydu önüme biraz zar zor yedim. Refleks olarak kenara ayıkladım iki tane çekirdek sonra aklıma geldiği an kalbim sızladı nefes alamadım. Ders yapardım sıkılınca hemen yanına giderdim onunla vakit geçirirdim. Okuldan çıkardım eve gidip onu görmek için hevesle gelirdim eve. Arkadaşlarımla dışarı çıktığımda dahi onu özleyip çok geçe kalmazdım. Öğlen saatleri onun gezme saatleriydi o saatlere yetişmeye çalışırdım hep onu gezdirebilmek için. Yaşadığım acıyı anlatamam şu an buraya neden yazdığımı da bilmiyorum yazacak olsam bunun onlarca katını da yazarım ama sanırım durmalıyım artık.
Sizden teselli ya da unutma tavsiyesi istemiyorum yanlış anlamayın. Onu unutmak asla istemiyorum zaten. Hastaneye giderken giydiğim hırkamda iki üç tel kılını gördüm ve aldım dikkatlice şu kuruyemiş ambalajları var ya onlardan vardı odamda içine koydum onları sonsuza kadar saklıycam. O kadar narin ki kılları yumuşacıktı şimdi geriye iki üç tel kaldı ambalajın dibinde zor gördüğüm. Yakın zamanda fotoğraflarından birkaçını kolaj yapıp bastırıcam bir fotoğrafçıda ve masama odama koyacağım. Telefon kilit ekranıma koydum miniş kızımı sürekli görmek için. Hiçbir şey gelmiyor elimden daha fazla anca bunu yapabildim. Okuduysanız sağ olun, benzer deneyimler yaşayan hocalarım varsa onların yaşadıklarını okumayı da isterim ayrıca. Seni her zaman çok sevdim miniş'im benim her zaman da seveceğime seni asla unutmayacağıma söz veriyorum, sen her zaman benim güzel kızım olarak kalacaksın.