Babası sert mizaçlı bir adammış, abisine ev işi yaptırıp döven birisiymiş abisi dayanamayıp evden kaçınca evin işleri Adolf'a kalıyor, babasından dayak yiyerek büyümüş ve çok sevdiği küçük kardeşini kaybettikten sonra iyice içine kapanıp, okulu sallamamaya başlıyor. Okulda başarılı olduğu zamanlarda bile babası kendisi gibi bir devlet memuru olmasını istiyor ve babasına ressam olacağını söylüyor, babası ve annesi ölünce genç yaşta viyana güzel sanatlar akademisi'ne gidip yetenek sınavına giriyor, bundan önce de şehirde karpostalların resimlerini çizerek geçiniyordu, ancak resimler jüri tarafından beğenilmiyor, beğenilseydi ünlü bir ressam olarak hatırlayabilirdik.