Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi

jgnitro

Centipat
Katılım
7 Ekim 2022
Mesajlar
208
Herkese merhaba. Az önce yaşadığım saçmalıktan sonra bunu genç kardeşlerime anlatma ihtiyacı duydum. Malumunuz, üniversite sınavından sonra birçoğumuz tercih telaşına giriyoruz. Kimimiz gideceği fakülteyi en ince ayrıntısına kadar araştırıyor, kimimiz de sıralamaya göre tercih yapıyor. İşte o sıralamaya göre tercih yapanlardan biri de maalesef benim. Ankara'da bir devlet üniversitesinin tıp fakültesinde eğitim almaya hak kazandım. Söylemesi bile güzel değil mi? "Ankara'da devlette tıp okumak..." Ama maalesef sandığınız gibi değil. Bu üniversite, bu fakülte düşündüğünüzden çok daha başka kafalarda. Şu an 2. sınıfım ve tıbbın en zor senesi olarak görülen dönemindeyim ama derslerin zorluğu bir tarafa, üniversite sizin sabrınızı öyle bir zorluyor ki Hacettepe'de okumuş gibi oluyorsunuz. Kuruluş tarihine bakarsanız bir hükûmet üniversitesi olduğunu anlarsınız zaten. Gözlemlediğim kadarıyla okumakta olduğum bu tıp fakültesinin iki özelliği var:
1) Ankara'da bulunması
2) Bağlı olduğu hastanenin, Türkiye'nin en büyük hastanesi olması
Başka bir şey yok. Ne bir kampüs, ne vakit geçirebileceğimiz bir alan... Mahrumiyet bölgesi resmen. "Ne umduk, ne bulduk?" dedirtecek türden bir şey. Şimdi başta bahsettiğim saçmalık(lar)dan biraz bahsetmek istiyorum.
1- Bildiğimiz üzere 6 Şubat'ta meydana gelen deprem, hepimizi derinden sarstı. O bölgedeki insanların yaşamını durma noktasına getirdi. Tabi bundan, orada bulunan ve başka illerde okuyan üniversite öğrencileri de nasibini aldı. Deprem bölgesinde bulunan arkadaşlarımız olmasına rağmen o hafta bizde eğitime devam edildi. Oradakiler can derdine düşmüşken böyle bir şey yapmaları hiç hoş değildi. Şöyle bir soru aklınıza gelebilir: "Tıp fakültesi ne olursa olsun eğitime devam etmeli." Ama maalesef bu eğitimi böylesi bir durumda, gereği gibi devam ettirebilecek kapasiteye sahip bir fakülte değil burası
2- İşlenen bu haftadan sonraki iki hafta tatil edildi ve toplam beş hafta olan komitemizin son iki haftasına, tatil edilen iki hafta sıkıştırıldı. Yani son iki haftada dört haftalık konular işlendi ve ilk hafta işlenmiş sayıldı. Acayip bir yoğunluk oluştu. Ertelemek gibi bir seçenek olmasına ve itiraz etmemize rağmen kabul edilmedi. "Siz hekimsiniz, yaparsınız" tarzı cümlelerle geçiştirildi. Hekim olmayı insan olmaktan başka bir şey olarak algılıyorlar herhalde.
3- Deprem dolayısıyla uzaktan eğitime geçildi ve laboratuvar derslerimiz iptal edildi. Üniversitemizin uzaktan eğitim sistemi olan AYBUZEM ise tam bir fiyasko. 600 civarı kişi girdiğinde site çöküyor. Giriş yapmak işkence haline geliyor. Uzaktan yapılan derslere katılmak daha başka bir işkence. Eğer kayıt altına alınmamışsa o dersler size kolay gelsin. Ekstradan çalışmanız gerekecek.
4- Az önce girmiş bulunduğum komite sınavımız da online idi. Kamera açtırmadılar. Mevcudumuz 270 kişi olduğu için tahmin edeceğiniz üzere site çöktü. Çözülen sorulara geri dönmek yok ve diğer soruya geçtiğimizde sistem bizi bekletti. Daha baştan süre eklemesi yapmaları gerekirken soruları yetiştirmek için bazı cevapları salladığımız halde son 15 dakika kala süre eklemesi yapıldı.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar.
Siz siz olun puana, sıralamaya göre tercih yapmayın. Puanı buradan düşük olup daha kaliteli eğitim veren bir yer illaki vardır.
Not: Bu tür sorunları yaşayan elbette pek çok üniversite vardır ama ben burada özel olarak bir bilgilendirme yapmak istedim. Belki bir kişi okur da kendini böyle bir bataklığa atmaktan kurtulur.
 
Forumda burası hakkında ne denmiş bakayım demiştim, AYBÜ bu kadar kötü müymüş ya? Sınava hazırlanıyorum dilden, Hacettepe olmazsa burayı yazacaktım çünkü koca şehirde dil bölümü olan üniversite sayısı bir elin parmağını geçmiyor.
 
Forumda burası hakkında ne denmiş bakayım demiştim, AYBÜ bu kadar kötü müymüş ya? Sınava hazırlanıyorum dilden, Hacettepe olmazsa burayı yazacaktım çünkü koca şehirde dil bölümü olan üniversite sayısı bir elin parmağını geçmiyor.
Dediğim gibi hocam, hükûmet üniversitesi olduğu için bazı nadir bölümlere sahip olabiliyor ama "yönetim" diye bir kavram henüz keşfedilmedi bu üniversitede. Mesela geçen gün dönem temsilcimiz, okuduğumuz fakültedeki fiziksel eksikliklerin giderilmesi konusunda aklımıza gelen eksiklikleri belirtmemizi istedi. En az 20 maddelik bir liste oluştu :)
 

Yeni konular

Geri
Yukarı