Army of Two: The 40th Day - İlk Bakış

Katılım
14 Ağustos 2010
Mesajlar
79.057
Makaleler
289
Çözümler
2.268
Yer
İstanbul
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Profil Kapağı
1522743131
Valla ne yalan söyleyeyim, Army of Two ismini ilk duyduğumda çok heyecanlanmıştım. Özellikle iki kişilik oyun yapısı ve diğer Fps’lerden farklı olan oyun içi görüntüleriyle beni etkilemeyi başarmıştı. Farklı kıyafetler, yüzlerdeki maskeler, karakterlerin bir birleriyle iletişimi, olayların şekillendiği yerler. Bütün bunların üstüne bir de oyunun videosunu izledikten sonra; ‘’Tamam efendi, bu oyun olacak’’ demiştim. Lakin oyun birçoklarına göre hiç de beklendiği gibi çıkmadı. İşte sevgili okurlar, oyun sektörü her daim sağ gösterip sol vuran bir sektör. Çıkmadan önce bu kadar farklı gözüküp, elinde bu kadar çok materyalle çok daha iyilerini yapabilecek bir oyun; yine, yeni, yeniden sadece alınıp, bir kere oynayıp, bitirilip, sonrada rafa kaldırılası bir oyun oldu.

Raflara Karşı…> Bir gökdelenin üzeride Şanghay şehrini izlerken, nerden geldiğini bilmediğiniz bir gurup jet uçağı gökyüzünü yaran bir gürültüyle şehrin semalarında uçmaya başlıyorlar. Taşıdıkları bombalarla etrafımızdaki binaları yok etmeye başladıklarında ise, bir roket bizim bulunduğumuz binaya isabet ediyor. Patlamanın şiddetiyle birer taş misali etrafa saçılıyoruz. İşte Army of Two: The 40th Day tam olarak böle başlıyor. Şaşırtıcı olansa bütün bunların oyun içi olması. Az önce patlamanın olduğu yerde kalan Salem’in, bizden yardım bekler durumda olması, iyi bir başlangıcın işareti.
İlk oyun, kişisel fikriniz ne olursa olsun, kabul etmek lazım ki çok tutmadı.(sadece iki milyon kopya satabildi.)
Yapımcı Reid Schneider ise; ‘’Bütün hatalarımıza rağmen, bir kısım insanın aklında yer yapan bir oyun oldu’’ diyor ilk oyun için ve ekliyor ‘’Ciddi bir başarıya ulaşamadığımızın farkındayım ama bu oyunu oynarken ciddi anlamda eğelenen bir fan kitlesi oluşturmayı başardık.’’

Peki, nedir bu oyunda değişen?(bilmiyorum nedir?) Öncelikle oyunu özel klan takım havası yeniden düzenleniyor. Rios ve Salem isimli kahramanlarımız artık bir birleriyle daha uyumlu olacaklar. Bu uyumu en fazla fark edeceğimiz zamanlar ise; bir düşman, bir rehine ya da bir müttefik ararken fark edeceğiz. Artık oyun, bir düşman gördüğümüzde bize bir gurup seçenek listeleyecek ve yapay zeka takım arkadaşımız istenileni harfiyen yerine getirecek. Hah, işte bu tarz yerlerde artık acı çekmeye son! Yeni gelen kontrol sistemi, genel olarak her hareketimizi tek bir düğmeye indirgiyor. Örneğin; bir enkazın yanına gelip ‘’eğilme’’ düğmesine bastığımızda, karakterimiz direkt olarak en uygun pozisyonda bir siper alacak. Bir diğer örnek olarak; koşma esnasında parmağımızı basık tuttuğumuz düğmeden elimizi çektiğimizde, eğer varsa, en yakındaki enkaza siper alabileceğiz. Genel olarak Gears of War’daki(dimi keh keh.) gibi biraz tepeden, karakterimize yakınca bir kamera kullanacak. Yeniliklerden bir diğeriyse oyunu hem tek kişilik hem de çoklu oyuncu ortamında yakından etkileyecek bir özellik. ‘’Scanning – System’’ denen bu özellik sayesinde artık kötü adamlar yerine masumlar can vermeyecek. Hemen açıklıyorum; Salem ve Rios bir binaya girdiklerinde ikiye ayrılıyorlar. İlerde ise, bir rehine ve beraberinde iki koruma var. Salem kendi tarafından hedefleri açıkça görebiliyorken, Rio’sun önüne çıkan tahta kapı görüşünü tamamen kaplamış durumda. Salem bu yeni güzide özelliğimizi kullanarak rehineyi yeşille, korumaları ise kırmızıyla işaretliyor. Haritada açıkça kimin nerde olduğunu görebilen Rios artık ne tarafa ateş etmesi gerektiğini açıkça seçebiliyor. Hem sürpriz bir saldırı hem de gereksiz yere bir sivil çöpe gitmiyor. Bu örneğe mutabık, mermilerimiz kapı gibi nesnelerden geçebildiği gibi, insan bedeninden de geçebiliyor. Yani bir rehineyi öldürmeyi göze alıp, peşi sırasındaki bir kötü adamı öldürebiliyoruz. Yapımcılarda diyor ki; ‘’Evet bu tarz öldürmeler gayet mevcut ama biz diyoruz ki, bu oyuna yeni başarı ödülleri koyduk.(achievement.) Olabildiğince çok sivil hayatı kurtarmakta bu amaçlardan birisi ve devamında size yeni silahlar ve gizli bölümler vaat ediyor.’’
Aggro diye adlandırdığımız, şu adama daha çok kızdım onla uğraşayım, isimli sistem ise aynen bu oyunda da sürüyor. Tabii ki daha detaylandırılmış ve daha gerçekçi olması için çalışılmış. Anlaşılan o ki, direkt olarak düşmanın üzerine sıkılan mermiler, genel hatlarıyla dikkatlerini çekmeye yetecek. Yenilik olarak dikkat çeken (aggro) pasif hareketler mevcut. Misal, Rios elleri hava bir şekilde mevzisinden dışarı çıktığında, bütün düşmanın dikkati Rios’a dönecek ve anladığınız üzere, Salem’e sürpriz bir saldırı yapması için harika bir fırsat tanıyacak.(düşündüm de, bu hareket bug’lanırsa, kesin böle bitirilir bu oyun.)

Görsellik ve atmosfer olarak bakacak olursak, Çin’in en kalabalık, dünyanın ise sekizinci en kalabalık ülkesi olan Şanghay’ın kullanılmış olması oldukça ilginç. Şehir, bilinmeyen bir felaketin etkisinde kalmış, modern gökdelenler ve sokaklara yığılmış durumda olan enkazların bir karışımı olarak karşımıza çıkıyor. Grafiksel olara ise, resimlerden de anlayabileceğiniz gibi renkler harikulade kullanılmış. Özellikle toz, duman, etrafta uçuşan çöpler gibi efektlerle şehir olabildiğince ‘’yaşıyor’’ hissiyle donatılmaya çalışılmış. Karakterlerimiz Rios ve Salem ise hala alabildiğine ruh hastası olarak karşımıza çıkıyorlar. Aralarında ciddi anlamda espriler olacak ki, spoil vermek istemiyorum. Güvenli bir yerlerde dururken, bir anda maskelerini çıkarabilirler. Sakın şaşırmayın. Yapımcılar bunu, karakterleri oyuncu kitlesine daha çok sevdirme amaçlı yaptıklarını söylüyorlar. (de zaten onarı sevenler o maskeler için seviyor yahu.) Ayrıca artık bu yaptıklarımızdan para kazanır durumdayız. Her ne kadar henüz bu parayla ne yapabileceğimiz tam olarak açıklanmamış olsa da, oyun esnasında bir arama gelecek ve bizden Mr. Tailor’u öldürmemizi isteyecek. Yüksek bir fiyat söyleyip şansımızı zorlayabilir ya da hiç para almadan bu görevi kabul edebiliriz. Oyun içerisinde iyi / kötü durumu da mevcut olacak. Yaptığımız davranışlara göre bir tarafa yönleneceğiz.

Demek ki…> Şu ana kadar araştırdıklarıma bakınca, en az ilk oyundaki kadar heyecanlandığımı fark ettim. Öncelikle EA Montreal, sorunları iyi algılamış ki bu onların, oyuncu kitlesini ne kadar dinlediğiyle doğru orantılı bir gelişme. Bir şeyler söylemek için tabii ki çok erken ama Army of Two: The 40th Day, elinde çok fazla söz bulunduruyor. Bunları hayata geçirebilmesi halinde, illaki oynamak isteyeceğimiz oyunlardan birisi olacaktır.

ÖZET:

İlki kötü olup da, devam oyunlarıyla kendini kurtaran birçok oyun var. Eğer ilk oyundaki hatalarından gerçekten bir ders çıkarabilirlerse, devam oyunuyla kendini duyuranlardan birisi olacaklarına hiç şüphe yok.

AYDIKLIK TARAF
- Çevre detaylarının oyuna etkisi
- Tek tuşla kolay hareketler
- Achivement’lar

KARANLIK TARAF
- Tek tuşla sıkıcı bir hayat olma ihtimali
- Pasif aggro moduyla bol keseden cheese durumları
- Çin’de de mi Amerikalılar olacak?



Army of Two: 40th Day’e eklenen bir özellik var ki diğerlerinden çok farklı. The Sims 2 ve Spore gibi oyunların baş tasarımcısı, Alex Hutchinson, yapım gurubuna katıldı. Henüz gözle görülür bir iş yapmış olmasa da, EA Montreal ekibine göre Hutcinson’un nerelerde parmağı olduğunu görebileceğiz.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Son düzenleme:
Uyarı! Bu konu 11 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı