Askere gidememem iyi mi oldu?

Hocam belge 2 ayda mı geldi?
Belge işlemler bittikten 20 gün sonra geldi.


İşlemler toplam 1 ay sürdü. Tüm süreci merak eden arkadaşlar için sırasıyla yazayım;

İlk olarak yoklamamı e-Devlet üzerinden başlattım.

2. olarak sağlık ocağına gittim. Aile hekimim hastaneye sevk etti.

3. olarak hastanede kendimi muayne ettirip heyete sevk edildim. Buna ek olarak hasta yatış epikrizlerim istendi.

4. olarak heyet olan hastaneye gittim ve gerekli işlemlerim yapıldı. Heyet günü söylendi.

5. olarak yattığım hastaneden epikrizlerimi aldım.

6. gün tüm belgeler ile heyet olan hastanede muayene edildim ve heyetteki sıramı bekledim. Sıram gelince heyete girdim 10 saniye işlemlerim için bekledim. Ardından bana askerliğe elverişli değildir dendi. Oradaki güvenlik bana 3-4 gün içinde e-Devlet'e düşer dedi.

Askerlik durumum 7-8 gün sonra e-Devlet'e düştü. 20 gün sonra da eve yazılı olarak askerliğe elverişli değildir diye kağıt geldi.
 
Arkadaşlar 1-2 ufak sağlık sorunum yüzünden sanırım askerden muaf tutulacağım. Şu an tecilli ama tecil biter veya bozarsam diye konuyu bayağı bir soruşturdum.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce askere gidememem iyi mi olmuş?

Zaman kaybı diyenler var. Her erkek yapmalı diyenler var. Askerde psikolojisi bozulan tanıdıklarım var. Elimde olsa çocuğumu da kendimi sokmam diyeni de duydum. Siz nasıl düşünüyorsunuz?

Ben 8 ay yaptım.
Benimle birlite doçentiğe hazırlanan arkadaşlarımda geldi. 8 ay mesleklerinde ve çalışmalarından uzak kaldılar maalesef. Ama onlara en büyük acıyı ise ufak çocuklarından uzak kalmak rahatsız etti. 40 yaşından sonra öğretmen olduğu halde benimle askerlik yapanlarda oldu.

Ben alay karargahına bilgisayarcı olarak girdim, evet hoş olmayan olaylar da yaşandı.

Şu an askerlikte yaşanan sorunların büyük kısmı; ister askeri personel olsun ister seninle askerlik yapan siviller olsun; gerçek hayat da hiçbir vasfı olmayanların orada sana bir şekilde hayatı zindan etmesi oluyor.
Misal; ben bilgisayarcı olduğum için birçok eğitim ve antreamandan muaf idim. Ama bize bakan astsubay bundan rahatsız oluyordu ama bağlı olduğum binbaşıya bir şey diyemiyor, farklı yerde benden kendince acısını çıkarıyordu. Aslında antrenmanları da severek yapıyordum. Ama tabur içtimasında binlerce kişi arasında ismin söylenip karargaha çağrılınca kendini biraz dışlanmış hissediyorsun.

O dönemler namaz kılıyordum. Benden 1 dönem önceki kısa dönem arkadaş din-namaz düşmanlığı olduğu için bana extra nöbetler yazması da ayrı sorun idi.

Alaykarargah da, Kurban Bayramı tatiline binlerce acemi içinden bir yahudinin izne çıkarılması da ayrı sorun idi.
Acemi veya usta askerin telefon taşıması yasak iken, bazı askerlerin göstere göstere telefon kullanıyor olması da ayrı ilginçliklerden idi.

Taburunda 1 kişi hata yapar ise, tüm tabur cezalandırılır idi. Hata yapan kişi bilinse bile herkesin aynı cezaya mağdur edilmesi de ayrı konu.

Günlük hayatda yaşadığın yalakalar - yalancılar - hırsızlarda orada beraber aynı yerde yaşamak zorundasın. Onu dışlama veya uzak kalma ihtimalin yok. Çünkü aynı koğuş - bölükde - talimdesin sürekli.

Askerlik yapılmalı - yapılmamalı konusuna net cevap veremem.

Onayladığım ve onaylamadığım birçok yönü var.

Olayı kişisel olarak düşünmek yerine, genel ülke sorunları açısından bakınca maalesef yapılması gereken bir durum olarak gördüğümü belirtmek zorundayım.

Umarım ülkemiz ve halkımız kendisine zarar vermeyi bırakırda, askerlik diye bir günmemimiz olmaz.

1996 yılı 249. dönem.

Selam herkese.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı