Beğendim, beğenmedim

Katılım
17 Aralık 2019
Mesajlar
9.608
Makaleler
3
Çözümler
66
Önünden geçen kısa sürelik bir üretim, kısa süreli düşünce ve tüm bu kısa ilişkilerden ötürü kocaman bir karar; beğenme ve beğenmeme. Altı ya da üstü hakkında sahip olunması gereken bilgiye dair düşünce ile ilgili, neye sahip olduğumuz meçhul. Her olgunun anlık kararlara indirgenmesi hususu elimizde, bundan dolayı gerçeklerin örtüldüğü de diğer elimizde. Bizim bunun parçası haline getirilmemiz ise düşünceye vurulmuş en büyük darbe.

Tüm bu sağlıksız ilişkilerden etkilenen zihniyetlerle, sağlıklı bir iletişim kurabilmenin yöntemi ise sorulması ve üzerine düşünülmesi gereken en önemli konu, çünkü insan sosyal bir canlıdır ve sosyallik, sağlıklı iletişımle yani anlayışla sağlanabilir.

Beğeni, insanın zaafıdır, aslolan ise çoğunlukla, insandan bağımsızdır.
 
Altı ya da üstü hakkında sahip olunması gereken bilgiye dair düşünce ile ilgili, neye sahip olduğumuz meçhul. Her olgunun anlık kararlara indirgenmesi hususu elimizde.
Buradaki düşüncene katılıyorum. Ve bunun üzerine kendi düşündüklerimden bir kuble eklemek isterim. Toplumun gelişmesi ve hayatımızın içine giren kah içerik bombardımanı kah iş güç gibi şeylerin etkisiyle çoğumuzun (ki buna kendimi de dahil ederim) karar mekanizması daha pratik kararlar vermeye eğilimleşti. Galiba bunu şu şekilde örnekleyebilirim. Elder Scrolls serisini bizim karar mekanizmamız olarak düşunelim. Ve bu oyunun yeni bir serisinin çıkmasını da toplumun gelişmesi ve teknoloji, sanayi, iş ve yeni toplum düzenleri gibi yeni faktörlerin hayatına girmesi gibi düşünelim. İlk iki oyunu oynamadım fakat Morrowind'den itibaren olanları oynadım. Morrowind'e en belirgin olan şey ise diyalogların uzun olması ve diyalogların birbirini açması. Mesela adama bir şehiri soruyorsun upuzun bir yazı geliyor. Fakat Oblivion'a geçtiğimizde diyaloglar kısalıyor ama sesli oluyor ve ettiğimiz sohbetlerin dinamikliği artıyor. Bu bakımdan bunu teknolojinin hayatımıza getirdiği pratiklikliği olarak sayabiliriz. Yani bir bakıma yararlı. Fakat Skyrim'e Oblivion gibi dinamik bir sohbeti olsa da oyun ilk başta görev diyaloğunu vererek oyuncuya daha da çok pratiklik sağlıyor ama işte bununda sağladığı bir dezavantaj ortaya çıkıyor. O da şüphesizdir ki verdiğimiz kararların hakkında düşünmemiz. Elbet ki oyun halen başka diyalogları yapmanı olanak tanıyor fakat ilk dediğim daha ön planda olduğu için sonuç olarak insan da daha öne çıkana yönelmek istiyor. İşte bu bakımdan Skyrim'i de hayatlarımıza giren faktörlerin iyiliği altında yatan dezavantajları olarak sayabiliriz. Elbet ki bu teknolojiler, sistemler hayatımızı bir noktada kargaşadan kurtarsa da (mesela bütün her içeriğe telefonlardan erişebilme) bunların hayatlarımıza entegre olması bizi işlevsiz kılıyor yavaştan. İnsan kendini bundan sınırlama şansı var mı derseniz bem buna biraz olumsuz bakarım. Çünkü bu aşırı pratik bişey olduğu ve çoğu zaman taşınabilir de oldugu için irade hep orada pratik olan çözüme yöneliyor. Yani sihirli bir şey olup da orta çağ'a dönmediğimiz müddetçe insan hep kolay olan çözüme yönelmek isteyecektir. İşte mesela bu nokta da bana iki ütopik düşünce düşüyor. Ya direk aşırı pratikliğin olmadığı yani film için sinema ya da film kiraladığımız müzik için ya müzik kutusu ya kaset çalar ya da CD çalar gibi şeyler kullandığımız cinsten. Yani bir içeriğe erişmek istediğimizde fiziksel bir eylem gösterdiğimiz cinsten ya da bütün teknolojinin, sistemlerin bir altın ortasının olması. İnternetin bir altın ortası nasıl olur diye düşünmüş ve bunu daha önceden bir başka foruma yazmıştım, yakında bu foruma da yazarım. Bu birinci dediğim düşünce bir nevi bir nostaljiye de dönüş olarak sayılabilir ve niyese bu aklıma daha yatıyor.Böyle düşünüyorum genel olarak. Dış etkenlerin insanların her şeyine etki ettiği aşikar. Ve bunu nasıl aşarız bilmiyorum, biraz bu meseleye determinist (doğru biliyorsam biraz daha kaderini kabul etmeye yönelik) davranıyorum. Ha bu arada Elder Scrolls hakkında o kadar o bu dedim ama benim de seride en çok saat gömdüğüm oyun Skyrim'dir :D Yani anlayacağın bütün bu anlattıklarımdan bende nasihatimi almışımdır. Kendi gözlemlerimden yazıyorum bunu. Umarım bir yardımım dokunmuştur.
 
Beğenip beğenmemek anlık olan bir şey bence.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı