Dil biliyorsan bilgi çağında bilgiye ulaşmak kolay, doğru bilgiye nasıl ulaşacağını ya da bir bilgiler zincirini nasıl işleyebileceğini öğreten bir sistemimiz yok. Ne yazık ki bilgiye ulaşım kolaylığı komplo zırvaları gibi şeylere ulaşımı da kolaylaştırdı, üstelik bu zırvalıklara inanmak için hiçbir araştırma yapmak gerekmediğinden gerçek bilgiyi "umursayanların" sayısı azaldı. İnsanların büyük kısmı bir şeyler için emek vermeyi istemiyor, buna bilgi de dahil.
İyi eğitim kurumlarının (Türkiye'de 2 elin parmaklarını geçmez) öğrettiği en önemli farklardan biri de bilgiler zincirini araştırıp bunların çıkarımı yapacak bakış açısını öğrencilerine katmasıdır. Liseden önce bunu yapan kurum hiç yok, liselerde toplasan 2 elin parmaklarını geçmez, üniversitede bunu yapan yer de en fazla birkaç tane var...
İsveç, Norveç, Finlandiya, Hollanda, İsviçre gibi ülkelerde yaşayan insanlar bile çağa ayak uydurmak için 3-4 tane dil öğreniyorlarken Türkiye'de olup da Türkçe bilsem yeter diyenleri anlamak imkansız. Neyinize güveniyorsunuz da on milyonlarca yaşıt rakibinizden geride kalmayı kabul ediyorsunuz?