Fikri korumanın en sağlam yolu fikri kimseye anlatmamaktır. Anlatarak korumaya çalışmak için ise telif hakkı almayla ilgili kuruluşlara gidip destek almaktır.
Patent, icatlar yani yeni buluşlar için veriliyor. Oyun ve iş fikirleri ise fikri mülkiyet olarak değerlendirilip telif ile korunuyor ya da korunmaya çalışılıyor diyelim. Telifli fikrinizi birçok kişi ile paylaştıktan sonra korumak ne derece mümkün olur bilemiyorum. Hele ülkemizde hukuk kimin tepesine biner kimi umursamaz kestirilemez iken. Bu konudaki en önemli faktör hangi hukuki iklime hakim bir ülkede yaşandığıyla ilgili. Kötü niyetli kişilerin iş dünyasındaki yoğunluğu ile ilgili fikir yürütmeye henüz sıra bile gelmemişken umut kırıcı engeller hep olacaktır.
Kendi fikrinizi oyuna dönüştürmek ise; yolda 1 at nalı bulup, "iş 3 nal bir ata kaldı" demek gibi oluyor.