Eğer Tanrı’nın gerçekten var olduğunu açıkça görseydik, inanmaya gerek kalmazdı çünkü inanç, zaten göremediğimiz şeye duyulan güven demektir. Bir karıncayı gördüğümüzde ona inanıyorum demeyiz, çünkü gözümüzün önündedir. Bu yüzden, eğer Tanrı bizi bu dünyaya bir imtihan için gönderdiyse, kendini açıkça belli etmesi bu sınavın anlamını yok ederdi. İmtihan dediğin şey, belirsizliğin içinde doğruyu bulabilme çabasıdır. Tanrı kendini gizleyerek aslında bize seçim yapma özgürlüğü verir insan görünenin ötesinde bir anlam aradığında Tanrı fikrine yönelir. Bu yüzden akılla inanmak, her şeyi kanıtlamak değildir.