Güzel kardeşim kafana takma, tüm olay sende bitiyor. Bende ilk liseye geçtiğimde yani 9. Sınıf 1. Dönemde 18 dersin 7 tanesi 1 veya 0 gelmişti. Çünkü okula uğramıyordum hep okulu asıp orda burda arkadaşlarla geziyordum. O zamanlar tabi her şey toz pembe, liseye yeni geçmişiz birde erkek lisesi ki adaptasyon sıfır. İlk dönem böyle kötü notlar gelince tabi önce ben kendimi bir silkeledim, sonra ailem. Ailemin tek dediği "okumayacaksan söyle bizi boşa yorma iş hayatına şimdiden başla okuyacaksan da adam akıllı oku". Sonra düşündüm, ben ders çalışma kültürü olmayan, sürekli PC'de oyun, dışarı da gezen bir kişiliğim. Ama okul işide böyle gitmemeliydi buna bir çözüm bulmalıydım çünkü okulu öyle ya da böyle bitirmek istiyordum. Ders konusunda yapmam gereken tek şey derslere en ön sıralarda katılmak, dersi derste dinlemek, hocalar ile ders hakkında iletişim kurmak ve sınavlara yeteri kadar çalışsam benim için yeterli diye düşündüm. Bu metodu 9. Sınıf ikinci dönemde aynen uyguladım ve tüm derslerden başarıyla geçtim. İlk dönem 19 ortalama olan matematik, sadece derslerde konu takibi ile 67 ortalama gelmişti. Aynı metodu üniversite de uyguladım ve dört senelik bölümümü lisede olduğu gibi kalmadan bitirdim.
Şimdiden söyleyim, eğitim hayatında sene kaybı yaşamamak çok önemli. Benim bir senelik mezuna kalmam var o bir senelik kaybı şu an çok arıyorum, eğer o kaybı yaşamasaydım eğitim hayatımı tam olması gerektiği bitirip iş-güç, sorumluluk hayatına bir sene erken başlayacaktım. O yüzden geleceğinin şekillerini az veya çok şimdiden çizmek senin elinde. Yani sana verebileceğim tek tavsiye söylediklerim olur, kendini sadece kendin düzeltebilirsin.