Az önce zahmet edip baktım, Japonya, ABD... Herkes borsalarını durdurmuş durumda %15'e varan dalgalanmalar var. Dünya piyasalarının dalgalanmasından önce bu ay başından itibaren 7 teknoloji devinin Apple hariç 6'sının borsa değerleri düştü, NVIDIA'nın AI ile şişirdiği ve insanların sazan gibi atladığı konu da NFT tadında ilerliyor.
Politikaya bakarsak: İngiltere, Biden/Trump seçimleri öncesi antifa yanıltmasının benzerini yapıyor gibi görünüyor - Avustralya zaten açık hava cezaevi, ABD seçim konusunda Kamala'ya itelemeye kasıyor, Trump'da duvarı öpenlerdendi, kudüsü tanımasını hatırlayalım, Yeni Zelanda insanlığı hiçe sayan vücut bütünlüğü konusunu kolluk kuvveti/zor kullanma ile ihlal eden yasayı onadı geçen hafta da tabii Blackrock'a giderse önceki başkanın tüm adaları satmışlardır at koşturur... Biraz nokta birleştirmeceye kalıyor olayın dışından baktığımız için, tabii bu noktaları birleştirecek tecrübe ve akıl sosyalmedyada gezilerek kazanılmıyor. Okumak, araştırmak, karşılaştırmak ve anlamak gerek.
3. Dünya Savaşı muhabbeti diye bir şey yok, sadece savaşın başlangıcında sen yoktun, dünya çapında dalgalar yayıldığında anladığım kadarıyla 4 yaşındaydın ve şu an borsayı izliyorsun 2024'te.
“ama savaşmak için savaşacak bir düşman gerekli olduğu için, savaşın kaçınılmaz olması, düşmanın kişileştirilmesinin ve inşa edilmesinin kaçınılmaz olması anlamına gelir. Dolayısıyla bu yazıda büyük bir ciddiyetle, Amerikan toplumunun tamamının bir barış toplumuna dönüştürülmesinin bir felaketle sonuçlanacağı, çünkü insan toplumunun uyumlu bir şekilde gelişmesinin temelini oluşturan tek şeyin savaş olduğunu belirtiyordu. Savaş durumunun organize israfi, toplumun sağlıklı gidişatını düzenleyen bir emniyet supabı görevi görür. Savaş, stok sorununu halleden bir araçtır. Savaş bir toplumun kendini bir “ulus” olarak görmesini sağlar; savaşın karşı ağırlığı olmasa, hükümetler kendi meşruiyet alanlarını bile oluşturamazlar; sınıflar arası dengeyi sağlayan ve antisosyal unsurlardan yararlanılmasına izin veren tek şey, savaştır. Barış, istikrarsızlığa ve gençler arasında suça yol açar; savaş, bütün başıbozuk güçleri en doğru şekilde yönlendirerek onlara “statü” kazandırır. Ordu, mirastan mahrum edilenlerin ve adapte olamayanların son umududur; toplumu otomotivin gelişimi gibi, savaşa dayalı olmayan kurumlar için bedel ödemeye hazırlayan tek şey, hayat ve ölüm üzerinde yetkiye sahip olan savaş sistemidir. Savaş ekolojik açıdan da, canlı fazlalığı açısından bir emniyet supabı oluşturur. Xıx. Yüzyıla kadar savaşlarda sadece toplumun en güçlü üyeleri (savaşçılar) ölüp işe yaramayanlar kurtulurken günümüzdeki sistemler sivil merkezleri bombalayarak bu sorunun da çözümünü sağlamıştır. Bombardımanlar, âdet haline gelen çocuk ölümleri, dini açıdan cinsel riyazet, zorunlu hadım edilme veya ölüm cezasının yaygın kullanımına gören nüfus artışını daha iyi sınırlar. Nihai olarak da, çatışma durumlarının ağır bastığı, gerçek anlamda “insancıl” sanatın gelişmesini sağlayan savaştır. Böyle olunca, düşmanı inşa etme süreci yoğun ve sürekli olmak zorundadır. George orwell, bin dokuz yüz seksen dört'te bunun çok iyi bir örneğini sunar.” ("düşman yaratmak" umberto eco: 2014: 35, 36)