Yav benim aklıma niye böyle konular açmak gelmiyor be, bunun gibi olayları görüyorum, her gün yaşıyorum ama burada başlık açmıyorum. Neyse, böyle önemli bir başlık açtığınız için teşekkür ediyorum.
Beni isterse, öbür galakside belki de var olan ileri bir uygarlık bile kıskansın, ben bu ülkedeki –yönetimi değişmediği takdirde- bu ülkede yaşamaktan asla memnun olmayacağım . Adam bunu söylerken resmen kendi halkı ile t*şak geçiyor.
Beyinlerin TV ile yıkanması kesinlikle doğru bir söz, hatta öyle bir taktikleri var ki TV medyasının dinleyin. Diziler ne zaman yayınlanmaya başlar? Cevap, okullar açıldığı zaman; diziler ne zaman sona erer; cevap, okullar kapandığı zaman. Resmen gençliğin öğrenmemesi için ellerinden geleni yapıyor bu ülkedeki insanlar. Ne yapıyor bir de, gidip her yere ‘’imam hatip lisesi’’ denen adını duymaya dahi tahammül edemediğim, rezil ötesi, beyhude, bilgi öğretemeyen ve çocukları koyun mantığı ile güden bilgisiz sofu hocaların olduğu 4 duvarı ve çatısı olan yerler açıyor.
Ya elin oğlu/kızı Mars’ta koloni kurmaya çaba harcıyor, bunun uğrunda yıllarca çalışmalar yapıyor, bizimkiler habire inşaat yapmanın derdinde, daha çok dertleri var da bu ‘’bizimkiler’’ dediğim kesimin ama hangi birini sayayım ki...
Elin evladı kurt takılıyor, kendi yemeğini kendi buluyor, bizimkiler hala
koyun sürüsünün bir parçası olarak hayatını devam ettiriyor ve
çobanın onlara yiyecek vermesini bekliyor. O koyun sürüsündekilere hiç ama hiç
acımıyorum. Bu gün herkesin elinin altında internet diye bir şey var, bilgiye ulaşım kolay ve bilgi alanı neredeyse sınırsız. Azıcık
okuyun ya, azıcık.
Sonra ‘’bana niye cahil diyorlar, halbuki ben kitap (Kuran) okuyorum her gün, hatmediyorum’’ diye konuşuyorlar, sana doğru diyorlar tabii Allah'ın süpürge sakallısı, sakalını uzatmışsın ama aklını uzatamamışsın, elin sabun yüzlü, köse erkekleri senden kat kat daha bilgili. Doğru olanı anlayacağın şekilde okursan her alanda kendini geliştirirsin.
Ben bir Türk'üm, dolayısıyla Arapça öğrenmedim ve
öğrenmeyeceğim, Kuran'ı Arapça olarak değil de anladığım dilde, Türkçe olarak farklı kaynaklardan okuyorum ve Tanrının insanlığa ne dediğini öğrenmeye çaba harcıyorum.
Ben bunlara
koyun sürüsünün parçası deyip geçiyorum ve hiç uğraşmıyorum, ne bir çobanım ne de bir kangal köpeğim var, kurtlar varsın yesinler bu koyunları, dönüp bakmam bile.
Dini siyasete alet ederek insanları kandırmak çok kolay, insanlar her namaz kılanı evliya, peygamber statüsündeymiş gibi görüyorlar. İşte bu görgüyü sağlayan da koyun gözlüğüdür.
Bu ülkede kuklalık zaten uzun zamandır var olan bir sistem. Kısaca bir örnek vereyim, başında kavuğu olmayan bir padişah, birine diyor ki: ''Sen o koltuktan kalk, şu adam otursun''. Başkasına da yine aynı kişi diyor ki: ''Sen o koltuktan kalk, halkı daha iyi kazıklamak için o koltuğa oturmam lazım''. Umarım ne demek istediğimi anlamışsınızdır.
Bu ülkeye ve bu dünyaya asla ama asla çocuk getirmeyeceğim, evlatlık dahi almayacağım. Buna Cem Garipoğlu isimli bir erkeğin, Münevver Karabulut isimli kızı testere ile parçalara ayırdığı gün karar verdim. (3 Mart 2009) Ben böyle bir memlekette asla çocuk yapmam. Belki yurt dışında.
Ülkede yardım yapılması gereken kişiler yeniden belirlenmeli, eğer Suriyeli denen ırkına küfrettiğim kişiler bu ülkede yardım açısından bende daha öncelikli ise bana hiç yardım etmesin bu devlet, bırakın şuraya doğru öleyim. Bundan memnun olurum. Hatta naaşımı toprağa siz gömmeyin bile. O kadar tiksiniyorum bu ülkedeki sistemler zincirinden.
6 senedir tanıdığım ve uzun zamandır sokakta yaşayan bir adam var, hep uzaktan görürdüm, elinde bir torba, kafasında da eski bir bere, üzerinde eski bir palto. Yıllardır bu kıyafetleri giyiyor bu adam. Ailemin durumu biraz daha iyi olsa ben de yardım etmek isterdim ona. Esnafın yardımı ile yaşıyor bu adam, devletin yardım ettiğini zannetmiyorum.
Bir de rezalet bir adalet sistemi var, Kılıçdaroğlu’nun yaptığı adalet yürüyüşünü ilk duyduğum da ‘’yine saçmalıyor işte’’ dedim ama adama ilk defa hak verdim ülkede yaşanan adalet yoksunluğunu gündeme getirdiği için, sadece gündeme getirme biçimi bana saçma geliyordu. Bir de mahkemelerde duvarlara ''Adalet, mülkün (devletin) temelidir.'' diye yazıyorlar. Ne kadar da ironik değil mi?
Kesinlikle bu ülkedeki adalet sistemi değişmeli. Adamın hırsızlıktan 30 kaydı var, yine bir yeri soyuyor sonra serbest kalıyor, herif sapık, yine tecavüz ediyor ama ceza alıyor ne kadar, birkaç ay ya da birkaç yıl. Çözüm belli, hadım etmek. Yine birileri her gün cinayetler işliyor, Tommy Vercetti gibi katliam yapıyor ve birkaç sene ile kurtuluyor. Araba ile kaza yapıyor, %100 suçlu, ceza çekmesi gerek, sorgulayıp serbest bırakıyorlar ve daha neler neler…
Ülkedeki nüfus zaten fazla, sakın 3-5 çocuk yapmayın ve çocuklarınızın geleceğini bu ülkede heba etmeyin, çocuk yapacaksanız, başka bir medeni olan ve gelişmiş bir ülkede dünyaya getirip büyütün çocuklarınızı, bırakın başka ülkenin vatandaşı olsun, bu ülkedeki koyun sürüsünün bir parçası olmasın.
Son olarak şu söz çok hoşuma gider:
‘’Türk olmak zordur, dünya ile savaşırsın, Türk olmamak daha zordur, Türklerle savaşırsın.’’
Ama görüyorum ki Türklük vasfı bazı kişilerin sadece nüfus cüzdanında yazan bir bilgi. Bu ülkede gerçek Türkler artık kalmadı, nerede o eski Mete Han'lar, Alp Arslan'lar, Fatih'ler,
Mustafa Kemal'ler diyemem çünkü bu ülkeden bir tane daha Mustafa Kemal çıkmaz.
Asım'ın nesli diye bir şey zaten kalmadı, sızlayan kemiklerin için üzgünüm M. Akif.
Ama şuna da asla izin vermem, bu ülkede daima ay yıldızlı al bayrak dalgalanacak, teröristlerin paçavraları bu ülkede asla dalgalanmayacak.