Sadece içimi dökmek için yazıyorum çünkü içimi dökebileceğim "arkadaşlarım" da benimle dalga geçen içi boş beyinlerden ibaretler. 17 yaşımdayım, kırsal bir yerde yaşıyorum. Yüzüm asimetrik. Burnum kemerli çenem ağzım yamuk gülerken falan aşırı çirkin oluyorum. En son ne zaman içimden gelerek davrandığımı veya hayattan zevk aldığımı hatırlamıyorum bile. Bugüne kadar hep bunu kulak ardı ettim veya umursamamaya çalıştım ama ne yaparsanız yapın bu gerçek yüzünüze vuruluyor ve bu sürekli olduğu zaman en sonunda gardınızı düşürüyorsunuz. Ha diyeceksiniz ki neden arkadaşsın diye. Küçük bir yerde yaşadığım için yapılacak çok bir aktivite yok ve taşındığım için çevrem de yok o yüzden sosyal olmak ve zaman öldürmek adına zorunlu arkadaşlık gibi bir şey yapıyorum aslında hiçbirini umursamıyorum diyebilirim. İçimde bitmeyen bir enerji taşıyorum ama sırf çirkinim diye enerjim de dahil tüm öz güvenimi, duygularımı, özelliklerimi bastırmak zorunda kalıyorum. Çirkinsen eğer insanların senin hakkındaki düşünceleri, arkadaş kaygın, sana verilen değer, toplum içindeki duruşun ve nicesi gibi çoğu şey yok oluyor. Konu kızlar falan değil bu tipime rağmen hoşlanılan birisiyim kızlar tarafından ama hiçbir zaman evet diyemedim (platonik aşık oldum ama hep içime attım asla açılamadım hoşlandığım kıza bile hayır demek zorunda kaldım). Kendim olamadığım için ciddi ilişkiden inanılmaz korkuyorum. Ruhum bedenimden ayrı gibi hissediyorum. Önceden bu kadar tipsiz olduğumu düşünmezdim fakat zaman ilerledikçe bunun daha çok farkına vardım. Yapmak istediğim tonla şey var ama bunların hiçbirini gerek dış görünüşümden gerek ise maddi durumlardan dolayı yapamıyorum tüm potansiyelimi çürütüyor kendi kendimi harcıyor gibi hissediyorum. Bazen gülüyor bazense ağlıyorum halime. Ve kimseyi kandırmaya gerek yok dışını beğenmediğiniz şeyin içini kimse merak etmez. Daha çok şey yazasım var ama gereksiz şeyler. Çok bunaldığım için kısa da olsa içimi dökme ihtiyacı duydum, vaktinizi çaldıysam özür dilerim.