Depremde yıkılan binaların neden yıkıldığını anlatıyorum

3 günlük mühendis bile size anlatır ama anlarsa.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Üçüncü taraf çerezlerini kabul et

Çoğu deprem haberini izliyorum. Eski olmasına rağmen depremde dayanan apartmanlarda var. İş düzgün yapmada bitiyor, ama maalesef bizde muslukların bile en kalitesizini takıyorlar

Yurt dışında taşeron firmaya ücretini verdiğinizde hakkıyla yapar işini, bunun örneğini kaldırımlarda bile görebilirsiniz. Yurdum insanı nedendir bilmiyorum sürekli çalıp çırpma peşinde. Cebine fazla para girecekse hemen yapar. Taşeron firmalar fazla kâr edeceğim diye malzemeden kısıyor, işte sonuç. Gittikçe kötüleşiyor bu durum maalesef.

Çoğu deniz kumu kullanılmış insan sağlığını düşünmeyen ve o kadar deprem olmasına rağmen kentsel dönüşüme girmeyen.

Yaşları genelde 30, 40, 50 civarinda olan binalar.

AhmetBabul dedi:

Çoğu deniz kumu kullanılmış insan sağlığını düşünmeyen ve o kadar deprem olmasına rağmen kentsel dönüşüme girmeyen.

Yaşları genelde 30, 40, 50 civarinda olan binalar.

Genişletmek için tıkla...

Hocam ufak bir bilgi. Bildiğim kadarıyla belli bir oranda deniz kumu koyulması gerekiyor zaten. Sizin dediğiniz işi çok abartıp binayı komple kumdan kale gibi yapanlar.

Deniz kumu mevzuları falan gerçekten aşırı sinir bozucu. Yargılanması lazım bu müteahhitlerin.

Hatay dümdüz olmuş, arada iki üçtane bina kalmış. Hani iki üç mütahit değil olay, adamlar şehri kağıttan yapmış. Kim kontrol etmiş, kim izin vermiş..

Ben müslümanım ama hani ortalama bir tane, inancım var, hak yemekten korkarım, ama bu mütahitler kimse, bu katiller, yani eğer gerçekten Allah ve Kitap varsa, çok sağlam ama çok sağlam başlarına dert aldılar.

Bu yüzden cehenneme inanmak istiyorum, cennet olmasa da olur.. Bunlar ve bunların bunu yapmasına izin verenler bir süre acı çekmeli..

arandur dedi:

Hatay dümdüz olmuş, arada iki üçtane bina kalmış. Hani iki üç mütahit değil olay, adamlar şehri kağıttan yapmış. Kim kontrol etmiş, kim izin vermiş..

Ben müslümanım ama hani ortalama bir tane, inancım var, hak yemekten korkarım, ama bu mütahitler kimse, bu katiller, yani eğer gerçekten Allah ve Kitap varsa, çok sağlam ama çok sağlam başlarına dert aldılar.

Bu yüzden cehenneme inanmak istiyorum, cennet olmasa da olur.. Bunlar ve bunların bunu yapmasına izin verenler bir süre acı çekmeli..

Genişletmek için tıkla...

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Üçüncü taraf çerezlerini kabul et

Yazık gerçekten yazık...

Luciferss dedi:

Hocam ufak bir bilgi. Bildiğim kadarıyla belli bir oranda deniz kumu koyulması gerekiyor zaten. Sizin dediğiniz işi çok abartıp binayı komple kumdan kale gibi yapanlar.

Genişletmek için tıkla...

Evet ama kimi binada deniz kumu çok fazla olmasa bile en azından çürük binalar yenilenebilir.

Ve çoğu binadan daha fazla kazanabilmek içinde ucuz işçilik'te yapıyorlar.

Size ülkemizdeki yapı durumunu işin içinde olan biri olarak anlatayım ama sonra da özellikle Hatay'daki durumu eğitimini almış biri olarak anlatayım. Öncelikle deprem yönetmeliği vesaire tiriviri (en azından binaları yapan firmalar vb. için) çünkü bu hayvanoğlu hayvanların tek umursadıkları kazançları. Ha tek sorun bu insan bozuntularında mı? Hayır, denetim de sorunlu. Herkes herkese işini kolayca gördürebiliyor. Bina yeri uygun değil mi ya birini araya sokarsın ya çorba ısmarlarsın. Yapı denetim mi geldi aynı şekilde. Demire zam mı geldi 2 tane az koyarsın. Hemen bitmesi gerekiyor ama beton işi çok mu zaman alıyor betonu suyla açarsın. 80 cm kolona çok mu malzeme gidiyor 60 cm yaparsın. Kontrol eden yok mu demeyin çünkü yok yok yok ! Kağıt üzerinde hepsi depreme dayanıklı bu yeni binaların ama gidin bir kolona balyozu indirin bakın nasıl sallanıyor bina baştan sona. Gelelim özellikle Hatay'ın durumuna. Hatay'da depremin şiddetinin daha çok olmasının nedeni ne ? Evet aynı çürük binalar ama bir de şu var; Adana, Hatay ve çevresindeki yerleşim yerlerinin çoğu alüvyal ovalar/zemin üstüne kurulu. Hocalarım bu alanlar yerleşimden arındırılmalı diye son 7-8 yıldır bağırıp duruyorlar boşluğa. Alüvyal zemin gevşektir arkadaşlar. Alüvyal zemin üzerine konut inşa etmek kısır üzerine çatal dikmek gibidir. Bu kötü yapıyla birleştiği zaman koca bir şehir yerle bir olur maalesef...