Diyojen

Katılım
10 Nisan 2015
Mesajlar
2.721
Makaleler
3
Çözümler
10
Yer
4 duvar
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Meslek
Bilgi sistemleri ve teknolojileri uzmanı
Gerçek mutluluk deyince ne geliyor aklınıza arkadaşlar? Para, huzur, iyi bir ruh eşi...

Değil arkadaşlar. Fiziki bir nesneye beslediğiniz duygular "saf" mutluluk değildir. Diyojen'in hayatı en iyi örnek.
Kısaca açıklamak gerekirse, diyojen Sinop'da doğmuş bir abimizdir. Heykelide vardır hatta. Fırsatım olursa görmek istiyorum.

Kendisini saf mutluluğu bulmak adına ne evi, ne parası vardır. Sadece 1 tahta kasesi vardır. Nehirde bir çocuğu eliyle su içerken görünce;
"Ne kadar gerizekalıyım, elimde bu kadar değerli bir hazineyi taşıyorum" diyerek tası fırlatmıştır. Günümüzde buna, aşırı Ultra Mega minimalist yaşam diyebiliriz. Ama bu yaşam tarzı zamanın en yüce en muhteşem imparatoru olan alexander the great, yani bizim bildiğimiz büyük iskender ziyaretine gider.
"Diyojen benden bir rican var mı" diye sorar. Bunun temel sebebi, büyük ıskender'in hocasının aristoteles olmasıdır. Felsefeye olan tutkusuna yenilmiştir. İşaret parmağıyla güneşi göstererek, "benden bana veremeyeceğin şeyi esirgeme" demiştir. Tablosuda vardır, merak edenler bakabilir. Bunun üstüne büyük iskender;
"Eğer yüce imparator alexander olmasaydım kesinlikle diyojen olurdum" demiştir.

Diyojen, herkesin eşit yaşamasını savunmuştur. Ona göre sadelik, örgütlenme, topluluk, kurallar, adalet saçmalıktan ibarettir. Sanki çıktığımız yeri bilmeliyiz gibisinden.

Günümüzde bu durum imkansız olsa da bunu sizlerle paylaşmak istedim. Eğer etkilendiyseniz, ünlü ROM'a imparatoru ve aynı zamanda filozof olan marcus aurelius meditasyon kitabını okuyabilirsiniz.

Hangi durumda olursanız olun teselli istiyorsanız, Lucius Annaeus Seneca'nın teselliler kitabını okumanızı şiddetle öneririm.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Mutluluk kendi kendine yetenlerindir diye boşuna söylenmemiş. Sanıldığı kadar basit bir cümle değil aslında.
 
Eskiden doğal olarak mutlu olurduk, şimdi mutlu olmak için savaşıyoruz yine de en fazla sanal mutluluktan başka elimize geçmiyor.
 
İnsan zihninin; şekillendirme konusunda, hiçbir vakit zamanımızdaki kadar büyük bir saldırıya maruz kalmadığı aşikardır. İstenilmesi gerekenler, mutluluk resimleri, insanın ihtiyacı olarak addedilenler günümüzün büyük bir kısmını zapteden elektronik iletişim araçları ile gösterilmekte ve öyle olduğu öğretilmektedir. Bunun neticesinde, insan doğası ile çelişen ya da üstüne oturmayan bir öğretinin peşinde zamanını heba etmektedir.

Mutluluk; maddi bir değer ile ilişkilendirildiği vakit sınırlanması kaçınılmaz olur. O değer elde edildiği vakit kısa süren bir mutluluk ki buna daha çok "kazanma hissi" denilebilir, hasıl olur. Bunu mutluluk sanmak ise yukarıda üstün körü ifade ettiğim durumun sonucudur.

Kişisel olarak gözlemlediğim kadarı ile mutluluk sonuçta değil, yöntemdedir. İnsan, her neye ulaşmak isterse istesin, "vicdani"(burası uzun açıklamalara ihtiyaç duyar, misal vicdan konusundan ufak bir noktaya temas edersek "vicdanı körleşen insan da vicdanının rahat olduğunu düşünebilir" bu durum ve bunun gibi durumlar sebebi ile genel geçer "vicdan" kelimesinden bahsetmediğimi ifade etmek isterim) gerekleri yerine getirdiği vakit ulaştığı neresi olursa olsun "mutlu" olur. Hayatını yaşarken çevrene verdiğin zararı ne kadar azaltırsan, seni mutlu eden şeylerin o kadar arttığını görürsün, bu bir nebze Diyojen in de bahsettiği ihtiyaçları azaltmakla ilişkilidir ama ifrattan ve tefritten kaçınıp orta yolu bulmak insan için her daim daha iyidir.
 
Son düzenleme:
Mutlu olmak diye bir şey yoktur tatmin olmak diye bir şey vardır. Mesela bir adam neden bir dağa tırmansın ki? Amaç ne? Ne elde edeceksin? Elde ettiği şey zirveye çıktığı zamanki o tatmin olma hissi, o his öyle güzeldir ki daha fazlasını ister ve bu bir tutkuya ya da bağımlılığa dönüşür.
Ilk başta yazdığın.

Gerçek mutluluk deyince ne geliyor aklınıza arkadaşlar? Para, huzur, iyi bir ruh eşi...

Değil arkadaşlar.

Para sonradan çıkan bir şey yani para sadece bir araç. Para istemesinin sebebi bir şeyler almak onu tatmin edecek ayırca açgözlü olduğu için insan açgözlüdür doymaz çünkü daha fazlasını ister. Huzur bence sadece yoğun hayatından kurtulup bir nebze sakin hayat yaşamak içindir bir süre sonra ondan da keyif almamaya başlar. İyi bir ruh eşi o kişiden kişiye değişir o yüzden yorum yok.
Uyuşturucu en iyi örnek olabilir sanırım uyuşturucu alan bir insan normalde mutlu oldu şeyden 10 mutluluk veriyor ise o uyuşturucu ona 100 veriyordur. Ve tekrar o hazzı yaşamak için tekrar alır. Bu sefer kişi eskiden zevk aldığı şeylerden o kadar zevk alamaz çünkü artık ona o az geliyordur. Hatırladığım kadar uyuşturucuyu bırakmaya çalışanlara bile sürekli dozları azaltılarak uyuşturucu veriyorlardı. Neyse çok uzattım sen anladın benim ne demek istediğimi.
 
Mutlu olmak diye bir şey yoktur tatmin olmak diye bir şey vardır. Mesela bir adam neden bir dağa tırmansın ki? Amaç ne? Ne elde edeceksin? Elde ettiği şey zirveye çıktığı zamanki o tatmin olma hissi, o his öyle güzeldir ki daha fazlasını ister ve bu bir tutkuya ya da bağımlılığa dönüşür.
Ilk başta yazdığın.



Para sonradan çıkan bir şey yani para sadece bir araç. Para istemesinin sebebi bir şeyler almak onu tatmin edecek ayırca açgözlü olduğu için insan açgözlüdür doymaz çünkü daha fazlasını ister. Huzur bence sadece yoğun hayatından kurtulup bir nebze sakin hayat yaşamak içindir bir süre sonra ondan da keyif almamaya başlar. İyi bir ruh eşi o kişiden kişiye değişir o yüzden yorum yok.
Uyuşturucu en iyi örnek olabilir sanırım uyuşturucu alan bir insan normalde mutlu oldu şeyden 10 mutluluk veriyor ise o uyuşturucu ona 100 veriyordur. Ve tekrar o hazzı yaşamak için tekrar alır. Bu sefer kişi eskiden zevk aldığı şeylerden o kadar zevk alamaz çünkü artık ona o az geliyordur. Hatırladığım kadar uyuşturucuyu bırakmaya çalışanlara bile sürekli dozları azaltılarak uyuşturucu veriyorlardı. Neyse çok uzattım sen anladın benim ne demek istediğimi.
Yazının amacı buydu zaten, anlamana sevindim.
 
Mutluluktan ziyade, tatmin olma hissi diyebiliriz.
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı