Kitabın sonu trajik bir hayat gerçeğini anlatır. Şöyle:
Herkese uygun yaşarsan, normlara, topluma biat edersen insanlar tarafından sayılırsın. Kısacası sisteme, insanlara faydan olursa yaşarsın.
Zaman geçtikçe okuyup araştırdıkça, düşünüp sorguladıkça kendini bir boşlukta hissedersin ve toplum normları, sistemin kuralları, her şey sana saçma gelir ve bunlara uymaktan vazgeçersin. Akabinde toplum tarafından dışlanırsın ve "yalnızlık" hissi son seviyesine kadar hissettirir sana kendini. Eninde sonunda ölürsün. Trajik olan ise kimsenin ölümüne üzülmemesidir. (Anlatılan kayıtsızlık bu anlamda.) Kurtulmuşlardır çünkü senden.
İnsanlara yararlı olduğun ölçüde iş görürsün. Yaramadığın an seni böcek misali ezerler.(Anlatılan yine bu)
Sanırım yeterli olmuştur. Olmadıysa seve seve yardımcı olabilirim. Franz Kafka' dan bahsedecek olursak eserleri gerçekten derin bir mana taşıyan ağabeyimiz. Dava adlı kitabında da buna benzer psikolojik bir tema ele almıştı.(Hoş hemen hemen her eseri böyle ya...) Onu da okumanı öneririm.