"Çok para kazanmalıyız demiyorum, saptırmayınız. Emeğimin hakkını almalıyım diyorum."
Bu forumda biri çıkabilir mi acaba, benden daha fazla okumuş, emek harcamış profesyonel işinde...
Ahanda benim deyip ispat eden olursa, mesleği bırakacağım.
Ben 43 yaşındayım. Ek gelirlerimi vs bir tarafa bırakın. Akademisyenim. Lisede çok başarılı bir öğrenciydim. Üniversitede herkes eğlenirken ben ders çalıştım (hadi abartmayalım biz de eğlendik) ama ben daha ilk seneden 40 saat haftada ders alırken, arkadaşlarım karı kız peşinde koşuyordu. Dünya üzerinde en zor mesleki eğitim sınavı olan tıp uzmanlık sınavında başarılı oldum. 5 yıl uzmanlık eğitimi aldım (ayda 12 gün evime gitmeden nöbet tutarak) uzman oldum devlet hadi bakalım git zorunlu göreve dedi. Bir ilçede tek hekim olarak 365 gün 24 saat icap nöbeti tuttum. Hala eşek gibi çalışıyorum, akademik amaçlı. Bir sürü yayınım, kitabım var.
Yani benden (bizden) daha fazla çalışmış olmazsınız. Tabii ki hakettiğim değeri ve maddi kazancı isteyeceğim.
Ben doktorum. Farklı gelir kaynaklarım var. Size şunu söyleyeyim, devletin bir "uzman hekime" verdiği parayı ben ortak olduğum şirkette lise mezunu bir tasarımcı arkadaşa veriyorum. Tasarımcı arkadaşın emeğini küçümsemiyorum ama eğitim hayatı yaklaşık 20 yıl süren, yaptığı her hareketle muazzam risk alan, çok yoğun çalışan bir iş kolunun sahibi bir tasarımcıdan, fazla kazanmalı değil mi?
Bunu en başta açıkladılar zaten. İvedi servisler ve ameliyatlar çalışmaya/yapılmaya devam edecek. Yani Grev için kalp tıkanıklığından ölen bir hastayı masada bırakıp gitmiyorlar.Hocam benim anlamadığım neden sadece poliklinikler grev yaparken ivedi servis duruyor.
İşte bunu söyleyince de kızıyorlarAtladığınız nokta şu özel sektörde insanlar patrona kazandırdığı kadar maaş hakeder. Diyelim bir adamın ayda 300.000 lira kazandırma potansiyeli var, okumamış etmemiş ama bilgisi sayesinde o kadar kazandırıyor eğer patron bu adama doktorlar o kadar okuyup 10 civarı alıyor sen okumadın sana 7 vereceğim derse başkası gelir bana 15 verir 20 verir transfer eder. İşte patronu o adamı kaçırmamak için o adam yüksek para ödemeli. Mesela şu an çok iyi para alan yazılımcılar var Türk şirketleri bile oldukça fazla ödemeye başladı 3 yıl önce asgari ücret ile yazılımcı alan firmalar şimdi elemanları kaçmasın diye kesenin ağzını açıyor. Çünkü o eleman şu an o patrona çok iyi para kazandırma potansiyeli var.
Yani lafın özü maaş eğitime göre falan değil arz talep ve elemanın patrona kazandırdığı paraya göre verilir, bahsettiğin tasarımcı o kadar para alıyorsa ya aldığından fazlasını kazandırıyordur ya piyasada o seviyede bir tasarımcı kolay bulunmuyordur. Bulunuyor veya o parayı kazandırmıyorsa çıkarın işten yarısı kadar maaş ödeyeceğiniz birini alın.
Not: Sadece doktorların değil tüm yapılan grevleri destekliyorum, grev sadece maaş için değil, çalışma koşulları, iş güvenliği, sosyal haklar gibi birçok konu için yapılır, ve grev her çalışanın hakkıdır benim de diş randevum güme gidecek fakat olsun bir daha ayarlarım yeter ki dişimi çekecek adam/kadın haklarını alsın ki işini daha iyi yapsın.
Yani benden (bizden) daha fazla çalışmış olmazsınız.
Senin mesleğe yazık olacakAhanda benim deyip ispat eden olursa, mesleği bırakacağım.
Evet öyle zaten de bu durumun bizimle alakası ne tam olarak. Herkes emeğinin hakkını alsın zaten. Tek grev yapan doktorlar mı? Hasta olunca ve ya hastaneye gidince rezillikleri kendi gözünüzle de mi göremiyorsunuz? Herkes randevu alamamaktan şikayetçi değil mi? Anlayamıyorum bazen. Son 15 yılda emeği en çok eriyen meslek grubunun artık grev yapmıyor olması belli bir kesimi neden rahatsız ediyor?Senin mesleğe yazık olacak
Yaptıklarına, akademik kariyerine, çalışmalarına saygım sonsuz ancak akademik hayatın ve 40 yıllık yaşamın sana bu kadar keskin konuşmamayı öğretememiş herhalde. Ülkede çoğu meslek hakkı olanı almıyor, en çok ben okudum en çok ben hakkımı almalıyım sidik yarışı size hiçbir şey kazandırmaz. Bunun yerine herkes hakkını aramalı, emeğinin karşılığını hiç ettirmemeli. Okuyan da, okumayan da, çalışan da, çalışmayan da.
İnsani şartlarda yaşamak sadece ''belli bir sınıfın/statünün'' hakkı değil.