Dolandırıcı trolleme

mRekt dedi:

Hocam sonrasinda kufur ettim engelledim ama fotoyu silmis moderatorler.


Attım ama mesajlarda küfür olduğu için moderatörler silmiş. Şimdi ekleyeceğim.
Eki Görüntüle 1035772

Veeeee, evet. Tamamdır hallettim buyurun sonucu.

Genişletmek için tıkla...

Tebrik ediyorum elemanı mükkemel kaydetmişsin

Benim kafama takılan nokta şu. Ekim 2020'de hakkında haber yapılacak kadar çok konuşulmuş kimliği bilinen bir şahıs, hem de banka hesabı ile yapıyor bu işi, nasıl hala yakalanmadı ve 2021 Temmuz'da halen bu işlere devam edebiliyor? Ben bugün hükümet karşıtı bir şey twitter'da yazdığımda sabahına günaydına polisler gelirken bu arkadaşa baklava börek mi götürüyorlar? Ne iş?

Türkiye editi: Tabi ülkemizde dolandırıcılık övülen bir şey, onu unutmayalım. "Bu devirde dolandırıcı değilsen aptalsın" diye söz türemesi boşuna değil. Tepeden tırnağa tüm makam ve yetkililer tarafından devamlı surette dolandırılıp "kandırıldığımız" için, ellemiyor olabilirler.

r1owner dedi:

Benim kafama takılan nokta şu. Ekim 2020'de hakkında haber yapılacak kadar çok konuşulmuş kimliği bilinen bir şahıs, hem de banka hesabı ile yapıyor bu işi, nasıl hala yakalanmadı ve 2021 Temmuz'da halen bu işlere devam edebiliyor? Ben bugün hükümet karşıtı bir şey twitter'da yazdığımda sabahına günaydına polisler gelirken bu arkadaşa baklava börek mi götürüyorlar? Ne iş?

Türkiye editi: Tabi ülkemizde dolandırıcılık övülen bir şey, onu unutmayalım. "Bu devirde dolandırıcı değilsen aptalsın" diye söz türemesi boşuna değil. Tepeden tırnağa tüm makam ve yetkililer tarafından devamlı surette dolandırılıp "kandırıldığımız" için, ellemiyor olabilirler.

Genişletmek için tıkla...

Birincisi hükümet karşıtı bir şey yazınca kapına polisler gelseydi youtube'da 1-2 tane içerik üreticisi kalırdı. İkincisi twitter'ın diğer sosyal medya platformlarından farkı ne ki hükümetin umurunda olsun? Tabi hükümet karşıtı dediğiniz şeyler; kanunun nasıl işlediğini bilen birisine hakaret edip küfürler saymaksa, ne kadar küçük olursanız olun size gıcık kapmış ve kanundan haberi olan birisi size dava açabilir, hükümetle alakası yok ''kanunlarla'' alakası var. Üçüncüsü sahibinden.com'da bile bir sürü dolandırıcılık hikayeleri dönüyor hiçbir şeyin garantisi yok sonuçta araba, ev gibi görüp alınan, satanı belli olan bir şey değil hatta satılması desteklenmeyen bir şey alıyor arkadaş. Kolay yoldan para vereyim bir sürü takipçim olsun diyen sazanları avlıyor adam. Aslında buradaki olay insanları dolandırmaya çalışan birisini dolandırmaya çalışan adamın ''dolandırıcı'' olması. ''Okudum kabul ediyorum, okudum kabul ediyorum'' diye okumadan tiklediğiniz sosyal medya sözleşmelerinde bunlar hakkında bilgiler mevcut. Bu adam cidden hesabı bu arkadaşa verseydi, verdikten yarım saat sonra ''hesabım çalındı'' şeklinde bir talepte bulunduğu zaman hesabını rahatlıkla geri alabilir satan arkadaş ve kimse de bir şey diyemez çünkü hesap satmak-satın almak neredeyse yasal değil. Kanunlar sizin düşündüğünüz gibi ''tweet atayım sabahıma polisler gelsin'' şeklinde işlemiyor, internette gördüğünüz her şeyi okuyup her şeye inanmaktansa ''okudum kabul ediyorum'' demeden önce sözleşmeleri okumanızı tavsiye ediyorum.

Herkesgibi dedi:

Birincisi hükümet karşıtı bir şey yazınca kapına polisler gelseydi youtube'da 1-2 tane içerik üreticisi kalırdı. İkincisi twitter'ın diğer sosyal medya platformlarından farkı ne ki hükümetin umurunda olsun? Tabi hükümet karşıtı dediğiniz şeyler; kanunun nasıl işlediğini bilen birisine hakaret edip küfürler saymaksa, ne kadar küçük olursanız olun size gıcık kapmış ve kanundan haberi olan birisi size dava açabilir, hükümetle alakası yok ''kanunlarla'' alakası var. Üçüncüsü sahibinden.com'da bile bir sürü dolandırıcılık hikayeleri dönüyor hiçbir şeyin garantisi yok sonuçta araba, ev gibi görüp alınan, satanı belli olan bir şey değil hatta satılması desteklenmeyen bir şey alıyor arkadaş. Kolay yoldan para vereyim bir sürü takipçim olsun diyen sazanları avlıyor adam. Aslında buradaki olay insanları dolandırmaya çalışan birisini dolandırmaya çalışan adamın ''dolandırıcı'' olması. ''Okudum kabul ediyorum, okudum kabul ediyorum'' diye okumadan tiklediğiniz sosyal medya sözleşmelerinde bunlar hakkında bilgiler mevcut. Bu adam cidden hesabı bu arkadaşa verseydi, verdikten yarım saat sonra ''hesabım çalındı'' şeklinde bir talepte bulunduğu zaman hesabını rahatlıkla geri alabilir satan arkadaş ve kimse de bir şey diyemez çünkü hesap satmak-satın almak neredeyse yasal değil. Kanunlar sizin düşündüğünüz gibi ''tweet atayım sabahıma polisler gelsin'' şeklinde işlemiyor, internette gördüğünüz her şeyi okuyup her şeye inanmaktansa ''okudum kabul ediyorum'' demeden önce sözleşmeleri okumanızı tavsiye ediyorum.

Genişletmek için tıkla...

Arkadaş sen ne anlatıyorsun? İnternette okumuşum da inanmışım, sözleşmeymiş imzaymış, kanunu bilmeyenlere küfürmüş. Ben ne diyorum sen ne diyorsun? Kaç yaşında sanıyorsun beni? Alakasız yere çekip tartışma peşinde misin? Söylediklerimle ilgili tek bir argüman bile sunmayıp paragrafa bölmeden bir şeyler yazmışsın kızgın kızgın. Hukuku işletirken uygulanan çifte standarttan bahsediyorum ben burada. Bir olayın "yaşanıyor" olduğunu kabul etmeniz için illa ki "herkesin" başına geliyor olması mı gerekiyor? Bunların hepsini ben de biliyorum, 3 farklı avukatım var hepsinin uzmanlık alanları farklı. Kendim de her zaman hukuku bilip yine de hukuksuzluklara karşı kendimi korumaya çalışırım. Ülkenin polis devleti olarak işlediği gerçeğini görmezden gelemeyiz. O çok severek inandığımız hukukumuzun ne kadar çalıştığını ancak başına gelince anlarsın.

Ben sana haberin olmayan veya umrunda olmayan bir şeyden bahsedip gideceğim. Seninle tartışma niyetim yok. Bireysel tartışma için değil fikir belirtmek için foruma mesaj atıyorum. 17 yaşında yeğenimin ve babasının evi Bostancı'da sabah 4 te basıldı polis tarafından. Oğlunun boğaziçi üniversitesi rektör ataması konusundaki twiti yüzünden. O gün çoğu eve aynı muamele yapıldı. Protestolarda bulunmamıştı bile. Hükümette bu tür takipleri yapan bir ofis olduğunu biliyorum. Neredenini söyleyemem. Ama gizli bir bilgi de değil zaten.

Aynı şekilde yakın bir aile dostumuzun kızı da Ankara Hukuk'u kazandıktan sonra geriye dönük gezi olayları ile ilgili paylaşımları tespit edildiği için talimat ile kaydı sildirildi. Kızın 1 sene üniversitesiz kalmasının yanında, fakülteye, ülkeye ve adalete olan tüm inancı uçtu. Senin bu güne kadar başına "kanunsuz" bir uygulama ile çaresiz bırakıldığın bir olay gelmediği için atıp tutabiliyor olabilirsin. Dikkat edersen hukuksuz şekilde hapse atılan gazeteciler, öğrenciler, hukukçular, veya Cumhuriyet Savcısı Eyüp Akbulut gibi binlerce insandan bahsetmiyorum. Birebir ailemin ve yakınlarımın başına gelenlerden bahsettim. Yoksa sen sokakta "Cebinde 2k lık telefon var açım diyor" diyen dayılardan mısın kardeş? Tuzun kuru mu?

r1owner dedi:

Arkadaş sen ne anlatıyorsun? İnternette okumuşum da inanmışım, sözleşmeymiş imzaymış, kanunu bilmeyenlere küfürmüş. Ben ne diyorum sen ne diyorsun? Kaç yaşında sanıyorsun beni? Alakasız yere çekip tartışma peşinde misin? Söylediklerimle ilgili tek bir argüman bile sunmayıp paragrafa bölmeden bir şeyler yazmışsın kızgın kızgın. Bir olayın "yaşanıyor" olduğunu kabul etmeniz için illa ki "herkesin" başına geliyor olması mı gerekiyor? Bunların hepsini ben de biliyorum, 3 farklı avukatım var hepsinin uzmanlık alanları farklı. Kendim de her zaman hukuku bilip yine de hukuksuzluklara karşı kendimi korumaya çalışırım. Ülkenin polis devleti olarak işlediği gerçeğini görmezden gelemeyiz. O çok severek inandığımız hukukumuzun ne kadar çalıştığını ancak başına gelince anlarsın.

Ben sana haberin olmayan veya umrunda olmayan bir şeyden bahsedip gideceğim. Seninle tartışma niyetim yok. Bireysel tartışma için değil fikir belirtmek için foruma mesaj atıyorum. 17 yaşında yeğenimin ve babasının evi Bostancı'da sabah 4 te basıldı polis tarafından. Oğlunun boğaziçi üniversitesi rektör ataması konusundaki twiti yüzünden. O gün çoğu eve aynı muamele yapıldı. Protestolarda bulunmamıştı bile. Hükümette bu tür takipleri yapan bir ofis olduğunu biliyorum. Neredenini söyleyemem. Ama gizli bir bilgi de değil zaten.

Aynı şekilde yakın bir aile dostumuzun kızı da Ankara Hukuk'u kazandıktan sonra geriye dönük gezi olayları ile ilgili paylaşımları tespit edildiği için talimat ile kaydı sildirildi. Kızın 1 sene üniversitesiz kalmasının yanında, fakülteye, ülkeye ve adalete olan tüm inancı uçtu. Senin bu güne kadar başına "kanunsuz" bir uygulama ile çaresiz bırakıldığın bir olay gelmediği için atıp tutabiliyor olabilirsin. Dikkat edersen hukuksuz şekilde hapse atılan gazeteciler, öğrenciler, hukukçular, veya Cumhuriyet Savcısı Eyüp Akbulut gibi binlerce insandan bahsetmiyorum. Birebir ailemin ve yakınlarımın başına gelenlerden bahsettim. Yoksa sen sokakta "Cebinde 2k lık telefon var açım diyor" diyen dayılardan mısın kardeş? Tuzun kuru mu?

Genişletmek için tıkla...

Kızmıyorum ki konuya verdiğiniz cevabın mantıksızlığını söylüyorum sadece. İstediğiniz kadar avukatınız olsun, başınızdan olaylar geçsin; geçmiş olsun derim. Sizden tek ricam herhangi bir siteye kayıt olurken sözleşmeleri okumanız, cevap yazdığınız konuya iyice bakın inceleyin Türkiye hukuku ile alakası yok, herhangi bir sosyal medya hesabı satmak ya da satın almak sonucunda oluşabilecek sorunlardan hiçbir şekilde o site sorumlu değildir, Türkiye mahkemeleri mi sorumlu olacak? Ben konuya verdiğiniz cevabı saçma buldum sadece, eğer konudan bağımsız fikirleriniz düşünceleriniz varsa ''konu dışı'' bölümüne konu açarsanız, sizi destekleyen/desteklemeyen sizinle tartışabilecek binlerce üye bulacaksınız.

Herkesgibi dedi:

Kızmıyorum ki konuya verdiğiniz cevabın mantıksızlığını söylüyorum sadece. İstediğiniz kadar avukatınız olsun, başınızdan olaylar geçsin; geçmiş olsun derim. Sizden tek ricam herhangi bir siteye kayıt olurken sözleşmeleri okumanız, cevap yazdığınız konuya iyice bakın inceleyin Türkiye hukuku ile alakası yok, herhangi bir sosyal medya hesabı satmak ya da satın almak sonucunda oluşabilecek sorunlardan hiçbir şekilde o site sorumlu değildir, Türkiye mahkemeleri mi sorumlu olacak? Ben konuya verdiğiniz cevabı saçma buldum sadece, eğer konudan bağımsız fikirleriniz düşünceleriniz varsa ''konu dışı'' bölümüne konu açarsanız, sizi destekleyen/desteklemeyen sizinle tartışabilecek binlerce üye bulacaksınız.

Genişletmek için tıkla...

Her konu kendi içinde değerlendirilebilir. Evet burada sözü geçen alıcı da sonuçta emeksiz bir kazanç peşinde. Ama maddi ve fiziki dolandırıcılık değil bu, kendi vicdanını dolandırıyor. Haksız kazanç da demek yanlış olur çünkü parası ile alıyor beyan edilen ürünü.

Ben hakkını emek ile ödediğim bir hesabımı, ederi kadar değer karşılığında satarsam alan kişi haksız kazanç sağlamış olmuyor, hakkını para ile ödemiş oluyor. Fakat burada ürün satan kişi bir şey satmadan para alıp dolandırıcılık yapıyor. Arada fark var. "Okusaydı dolandırılmasaydı vermeseydi para" demek elbette çok kolay. Evet yapabilirdi. Yapmalı da zaten. Ama konu o değil. Konu bu kişinin dolandırıcı olması ve ceza almaması. Hakkında haber yapılmış bir dolandırıcının rahat rahat halen bu işlere devam edebilmesi biraz garip değil mi? Hatta burada gülüyoruz. Adam gelmiş "e günaydın hocam" yazıyor dalga geçer gibi. "Herkes biliyor zaten beni" diyor Trajikomik geliyor bana.

Konuyla alakası da şu, TCK 158 de açıkça anlatılan bu "kanuna aykırı" dolandırıcılık işlemi halen bu kadar açık şekilde yapılıp ceza almıyor. Fakat benim yukarda bahsettiğim Anayasamızın 26. maddesi ile korunan ifade özgürlüğümüz (küfür hakaret içermeyen, sadece kişisel görüş belirten) yok sayılıp anında işlem yapılabiliyor. Bunun muhakemesini yaptım. Arada bağlantı var anlayacağınız.

Sorunuz: Türkiye hukuku ile alakası yok, herhangi bir sosyal medya hesabı satmak ya da satın almak sonucunda oluşabilecek sorunlardan hiçbir şekilde o site sorumlu değildir, Türkiye mahkemeleri mi sorumlu olacak?

Türkiye sınırları içerisinde Türkiye pasaportu bulunan her vatandaş her an kanunlarımız tarafından korunur. Hangi platformda alışveriş yaptığı önemli değil. Siteler veya sosyal medya sağlayıcıları bundan sorumlu elbette değil. Topu kullanıcıya atar. Bunu biliyoruz zaten. Ama bir geride kanunlar tarafından birey olarak yükümlüdür. Ben sokakta da satış yapsam, bana satılan ürünün ve aldığımın kanıtı ile suç duyurusunda bulunabilirim. Nerede satış yapıldığının bir önemi yok. Sokak sorumlu değildir bu durumda evet ama bireyler sorumludur. Elbette Türkiye hukuku ile alakası var

r1owner dedi:

Her konu kendi içinde değerlendirilebilir. Evet burada sözü geçen alıcı da sonuçta emeksiz bir kazanç peşinde. Ama maddi ve fiziki dolandırıcılık değil bu, kendi vicdanını dolandırıyor. Haksız kazanç da demek yanlış olur çünkü parası ile alıyor beyan edilen ürünü.

Ben hakkını emek ile ödediğim bir hesabımı, ederi kadar değer karşılığında satarsam alan kişi haksız kazanç sağlamış olmuyor, hakkını para ile ödemiş oluyor. Fakat burada ürün satan kişi bir şey satmadan para alıp dolandırıcılık yapıyor. Arada fark var. "Okusaydı dolandırılmasaydı vermeseydi para" demek elbette çok kolay. Evet yapabilirdi. Yapmalı da zaten. Ama konu o değil. Konu bu kişinin dolandırıcı olması ve ceza almaması. Hakkında haber yapılmış bir dolandırıcının rahat rahat halen bu işlere devam edebilmesi biraz garip değil mi? Hatta burada gülüyoruz. Adam gelmiş "e günaydın hocam" yazıyor dalga geçer gibi. "Herkes biliyor zaten beni" diyor Trajikomik geliyor bana.

Konuyla alakası da şu, TCK 158 de açıkça anlatılan bu "kanuna aykırı" dolandırıcılık işlemi halen bu kadar açık şekilde yapılıp ceza almıyor. Fakat benim yukarda bahsettiğim Anayasamızın 26. maddesi ile korunan ifade özgürlüğümüz (küfür hakaret içermeyen, sadece kişisel görüş belirten) yok sayılıp anında işlem yapılabiliyor. Bunun muhakemesini yaptım. Arada bağlantı var anlayacağınız.

Sorunuz: Türkiye hukuku ile alakası yok, herhangi bir sosyal medya hesabı satmak ya da satın almak sonucunda oluşabilecek sorunlardan hiçbir şekilde o site sorumlu değildir, Türkiye mahkemeleri mi sorumlu olacak?

Türkiye sınırları içerisinde Türkiye pasaportu bulunan her vatandaş her an kanunlarımız tarafından korunur. Hangi platformda alışveriş yaptığı önemli değil. Siteler veya sosyal medya sağlayıcıları bundan sorumlu elbette değil. Topu kullanıcıya atar. Bunu biliyoruz zaten. Ama bir geride kanunlar tarafından birey olarak yükümlüdür. Ben sokakta da satış yapsam, bana satılan ürünün ve aldığımın kanıtı ile suç duyurusunda bulunabilirim. Nerede satış yapıldığının bir önemi yok. Sokak sorumlu değildir bu durumda evet ama bireyler sorumludur. Elbette Türkiye hukuku ile alakası var

Genişletmek için tıkla...

Teşekkürler hocam aydınlattığınız için. Kanunları uygularken seçicilik yapılıyor, şimdi biraz daha anlaşılır oldu farklı bir şekilde baktım konuya ama elimizden bir şey gelmez yasak olan bir şeyin ticaretinden mağdur edilmek ve akabinde de hak aramak biraz garip geliyor, çok fazla keriz aynı numarayı yiyince de adam şımarır tabi. Bilemiyorum kanunlar uygulanmasa da kişinin kendini güvenceye alması lazım gibi böyle alışverişlerde.