Dolandırılma anım

Okurken kör oldum. Öncelikle geçmiş olsun. Bir daha ki sefere lütfen daha dikkatli yazın. Mantık hatalarından, devrik cümlelerden, yazım yanlışlarından dolayı okumak imkansızlaşıyor.
 
Laptop 6000 değil miydi zaten 3000'e almışsınız ne güzel.
Hocam dalga mı geçiyorsunuz?

Okurken kör oldum. Öncelikle geçmiş olsun. Bir daha ki sefere lütfen daha dikkatli yazın. Mantık hatalarından, devrik cümlelerden, yazım yanlışlarından dolayı okumak imkansızlaşıyor.

Haklı olduğun noktalar var, o an olayı unutmayım diye hızlıca sesli yazdirmistim. Kusura bakma. İngilizce öğrenirken ki halim geldi aklıma, devrik cümleler.
 
Hocam okudum da birincisi, test yaptırmak en doğal hakkınız. Demek ki bu laptopta bir sorun varmış ki test yapılmasına kızmış. Peki hocam şu an adam laptopu da parayı da alıp kaçtı değil mi?

Ortada belki hiç laptop yoktu, belki de başkasının resimlerini kullandi ve şimdi o paraya daha düşük model laptop verdiğini iddia ediyor, savunmasında.
 
Ortada belki hiç laptop yoktu, belki de başkasının resimlerini kullandi ve şimdi o paraya daha düşük model laptop verdiğini iddia ediyor, savunmasında.

Ne saçma iş bu böyle. Bir dediği, diğer dediğini tutmuyor. Eğer mahkemeye başvurduysanız haklı taraf %90 siz çıkacaksınız.
 
Ne saçma iş bu böyle. Bir dediği, diğer dediğini tutmuyor. Eğer mahkemeye başvurduysanız haklı taraf %90 siz çıkacaksınız.

Çünkü savunmasında, ilk taksit olarak ödemiş olduğum 3K TL'ye, daha düşük modelde bir laptop verdiğini iddia etmiş. Bu yüzden uzadıkça uzadı. Kendisi savunmada bunu ispatlayamam ama Ankara biletimi kanitlayabilirim geldiğim için demiş. Ortada stura ya da fiş olmadigi için, ürün ikinci el olduğundan dolayı bana da sıkıntı oldu. Ayrıca savunmasında sadece verdiği sandığı yazmış sincan diye onun dışında ne verdiği tam yer belli, ne saat belli ne de gün belli, bunlara hiç değmemiş. Kişinin telefondan konumuna bakılmasını istemiştim ben Ankara'da olduğunu düşünmüyordum o zamanlar, telefon sinyallerinden Ankara'da olduğu ortaya çıkmış. Yani kişi gerçekten de Ankara'ya gelmiş. Ben de işte kendi telefon sinyallerinden hiçbir zaman yani en azından o ay içerisinde, o bölgeye gitmediğime konumumdan bakılmasını istedim. Ayrıca kişinin savunmasında son söyledikleriyle WhatsApp üzerinden bana son yazdıkları arasında bir çelişki olduğunu da yazdım. Dediğim gibi çok saçma bir durum yaşıyorum yani. Kişi buna en başından beri planlamış benim anladığım kadarıyla. Çünkü Ankara'ya geldiği zaman bana Ankara'ya geliyorum diye ne mesaj attı, ne de beni bu konuda aradı. Yani o şahsı ben, hiç görmedim bile. Tabii ki yine elimden gelen savaşı vereceğim.

Ne saçma iş bu böyle. Bir dediği, diğer dediğini tutmuyor. Eğer mahkemeye başvurduysanız haklı taraf %90 siz çıkacaksınız.
Mahkeme değil savcılığa başvurdum.
 

Saçmalığın daniskası.
 
Saçmalığın daniskası.

Saçma ama dediğin gibi ortada somut tam bir kanıt yok, anladığım kadarıyla savcılık da WhatsApp konuşmalarını göndermiştim kanıt olarak, hiçbirini de okumamış benim anladığım kadarıyla. Yapacak bir şey yok böyle saçma bir durum yaşıyorum yani. Fakat yine de sonuna kadar mücadelesini vereceğim bu durumun, pes etmek yok.

Şimdi bakınca üzerinden dolu zaman geçmiş duygulanarak okudum. Yazım kuralları konusunda haklısınız aslında fakat ben onu sesli bir şekilde yazmıştım, o kadar yazıyı oturup teker teker elle yazmak istememiştim açıkçası.

Dolandırılanlar da varmış onlar da hikayelerini paylaşmışlar, onlar adına da çok üzüldüm açıkçası. Bugün niye üzüleceğimi şaşırdım. Çünkü bu olayın devamı niteliğinde şöyle bir şey oldu birkaç gün önce, siz de takdir edersiniz ki tabii ki de DOS'ta takipsizlik kararıyla sonuçlandı. Ben de yakın zamanda iş yerimde çalışan bir tane avukat gördüm ve bütün olayı anlattım kendisine, o da bana icra mahkemesine başvurabileceğimi söyledi. Ben de hakkımı aramak için tabii ki sunmuş olduğum kanıtları almak için savcılıktan çünkü icra mahkemesinde kullanmak istedim bu kanıtları. Onunla ilgili dilekçe yazdım.

Dilekçeyi yazdıktan sonra, arşiv odasına yönlendirildim ve orada bana fotokopi yöntemi ile veremeyeceklerini söylediler çünkü gerçekten de sunmuş olduğum kanıtlar biraz silik şekilde görünüyordu tekrar bir fotokopi sekmeleri durumunda yazılar neredeyse hiç gözükmeyecekti. Bu yazılardan kastım dolandırıcıyı da olan WhatsApp konuşmalarım.

Bana dosya verildikten sonra, şok üstüne şok yaşadım. Çünkü bu şahıs Ankara'nın Sincan semtinde elden teslim ettiğini söylüyordu, fakat telefon konuşmalarımıza bakıldığı zaman benimkisi Çankaya bu dolandırıcı şahsın ise Sincan olarak gözüküyordu, yani ben hiçbir şekilde Sincan'a gitmiş olarak gözükmüyordum. Bu birinci kanitti.

2.şok olduğum şey ise, WhatsApp'ta bana son konuşmasında bana yollamış olduğunuz para, borcunuz içinde çünkü laptopu ben size teslim ettim ve şu anda da Ankara'dan ayrıldım mesajı yollamıştı. Kişinin bileti vardı dosyanın içinde, Antalya'ya bilet almış gidiş tarihi ise 26.08.2021 WhatsApp'ta bana son yollamış olduğu mesaj ise tarihi 18.08.2021 bu da ikinci kanıttı kişinin kendisi ile çeliştiğine dair.

Diğer 3. çelişki ise, WhatsApp'ta bana borcunuz vardı o sebepten dolayı o parayı ödediniz ben size laptopu teslim etmiştim diyerek, öncelikle laptopi verip daha sonra parayı verdiğini, savunmasında ise önce parayı alıp daha sonra laptopa verdiğini belirtmişti. O da çok sağlam 3. kanıtti.

Bu kadar kanıta ve çelişkiye rağmen savcılık nasıl oldu da dosyaya takipsizlik kararı verdi bunu anlamış değilim ve bu yukarıda belirtmiş olduğum, ilk iki çelişkiyi birkaç gün önce dosyamı incelerken fark ettim. Konu bundan ibaret, paylaşmak istedim sadece.
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…