Açıkçası DOOM Eternal yapısında 2. bir oyuna daha ihtiyacım yok. Ben "İlki ile tamamen aynı yapıya sahip, sadece sorunları çözülmüş." mantığında, DLC gibi devam oyunlarındansa "Sorunları çözülmüş ama farklı bir deneyim sunan" devam oyunlarını çok daha fazla takdir ediyorum. İlki önceki oyunu tamamen işlevsiz kılıyor. Bu yüzden bazen beni rahatsız edebiliyor.
TotK çok sevdiğim bir devam oyunudur mesela. Ancak o da ilk kategoriye koyacağım oyunlardan. BotW'yi tamamen işlevsiz kılıyor ve "BotW'ye neden döneyim?" sorusuna "Şu, şu sebeplerden" dememi neredeyse imkansız kılıyor. Bu kötü bir şey mi? Yani kişiden kişiye göre değişebilir ama bana göre evet. Tam tersi bir örnekle açıklayayım;
Monster Hunter oyunları 2-3 senelik aralıklar ile çıkan oyunlar. CoD'un 3 ekipten oluşması durumu ile benzer bir sebepten dolayı böyle. Bu seri 2 ekipten oluşuyor. (Ana ekip ve portable oyun yapan ekip) Ancak buna rağmen bu seri kendini taze tutmayı başarabiliyor. Çünkü iki ekibin yaklaşımları birbirinden farklı oluyor.
Ana ekip portable ekipten öğrendikleri mekanikleri, gimmickleri daha oturaklı hale getirip, bir zemine oturtup büyük ve oturaklı hissettiren oyunlar yapıyorlar. Portable ekip ise yeni şeyler deneme derdinde oluyor. Mesela Generations Ultimate'ta silah movesetini değiştiren bir sürü stil bulunmakta. Rise'da ise switch skiller ve swap sistemi ile silahınızın movesetini modifiye edebiliyorsunuz. Ana seride ise silah movesetleri sabit. Ancak portable serideki bu skiller oyuna farklı şekillerde daha oturaklı olacak şekilde ekleniyor. Veya tam tersi bir örnek; Iceborne'deki clutch clawdan herkes nefret eder ki bayağı kötü bir mekaniktir. Rise'daki wirebug sistemi ise onun çok daha gelişmiş ve güzel bir versiyonu. Mesela ana seride RNG temelli endgame sistemleri varken portable oyunlarda endgame pek olmaz. Ancak Sunbreak'e bir güncelleme ile ana seride olan bazı sistemler getirildi. Bu örnekler daha çok ancak bu kadarı yeterli.
Aynı şekilde, kendi içlerinde de hatalarından ders çıkaran oyunlar bunlar. Benim için bu seride 2 temel standart vardır; Canavarlar ve combat. İkisi de iyiyse gayet keyif alırım. Temel World, combat tarafında çok iyi olsa da canavarlar konusundan geçemiyordu. Wilds ise ikisinden de geçiyor. Rise'dan geliştirdikleri moveset ve Rise'ın sisteminden daha gelişmiş bir counter sistemi olan offsetler de çok iyi.
Bu 2 örnek ile derdimi yeterince açıklayabildiğimi düşünüyorum. DOOM da önceki oyunundan farklı bir devam oyunu. Bu durumda olumlu yaklaşmamı bekleyebilirsiniz ki oyuna karşı olumluyum aslında. DOOM sonuçta ancak "Sorunları çözme" olayını yapamamasının yanında daha fazla sorun ekliyor gibi görünüyor. İşin "farklı olma" yönünü yapabilirken "sorun çözme" tarafını yapamıyor gibi kısaca.
@490836 hocamın dediği gibi, DOOM'dan çok Wolfenstein vahşeti havası alıyorum. Bitiriş animasyonu azlığının yanı sıra düşmanlara vurmak da pek tatmin edici hissettirmiyor gibi. Parçalanma efektleri yetersiz duruyor.
Dediğim gibi, 2. bir DOOM Eternal'a ihtiyacım yok ancak bu oyunun sorunları beni rahatsız ediyor. Aynı zamanda "özelleştirme" seçenekleri de umarım oyunu aşağı çekmez. Sonuçta bir oyun yaparken belli bir çizgide ilerlemeniz gerekmekte. Gerekirse içerik çıkarmanız, ancak o çizgiyi bozmamanız gerekmekte. Basit bir eylem olan zıplamanın bile bir sürü parametresi bulunmakta.
Bundan bahsetme sebebim oyunun hızı ve düşman sayısından da pek memnun kalmamam aslında. Stüdyonun vizyonu belli ki oyuncuyu "ezici bir tank" gibi hissettirmek ancak bunu yapabilmeleri için oyuna bir sürü düşman koyman gerek. Bir sürü düşman koyacaksın ve ezici tankın onları ezip geçecek. Bu sayede oyun yapmaya çalıştığı şeyi gerçekten yapabilecek.
Bunun özelleştirme ile alakası, benim şikayetlerime karşı muhtemelen özelleştirme seçenekleri cevabını verecek olmaları. Ancak bu sefer bahsettiğim "oyun geliştirirken belirli bir çizgide ilerleme" ve "dengeleme" faktörleri ortaya giriyor. Bir oyunun mekanikleri her şeyi destekleyecek şekilde dizayn edilmez. Eğer sen bir oyunu mekanikler desteklemediği halde o desteklenmeyen oynanışa zorlarsan, patlarsın. Beni de bu endişelendiriyor. Bir sürü oynanış stili destekleyelim derken hiçbirini desteklememe ihtimalinden korkuyorum.
Buna rağmen, DOOM sonuçta. Her türlü keyif alarak oynarım. Muhtemelen beğenirim de. Sevdiğim için eleştiriyorum. Oyunlar eleştiri ile gelişiyor sonuçta.