İnceleme Dying Light 2

KBDALES

Hectopat
Katılım
19 Aralık 2020
Mesajlar
971
Makaleler
2
Çözümler
6
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Dying Light 2 İnceleme;

Spoiler olan yerleri belirttim.

İncelememde birbirleriyle zıt düşen onlarca şey ve farklı farklı başlıklar altında geçen aynı konuları göreceksiniz.

Marazlı=Zombi


Evet, uzun bir inceleme olucak... bugünkü konuğumuz Dying light 2. İlk oyundan başlayalım: ilk oyunun incelemesini yapmıştım buradan okuyabilirsiniz: https://www.technopat.net/sosyal/konu/dying-light-abartilmis-bir-oyun.2703701/
Kısaca özetlemek gerekirse; hikaye ve görev şemasını hiç beğenmeyip atmosferini, savaş mekaniklerini ve parkur mekaniğini sevmiştim genel incelemem ise şu şekildeydi: Kontroller: 7/10
Atmosfer: 7,5/10
Combat: 7/10
Karakterler: 3/10
Hikaye: 4/10
Görev şeması: 2/10
Grafik, optimizasyon: 6/10
Genel puanım: 5.5/10

Oyun 2015 yılında çıkışını yaptı ve ardından bir dizi dlc desteği aldı. Tarihler E3 2018' i gösterdiğinde Techland yeni oyununu duyurdu, bu tanıtım fragmanında oyunun yeni animasyon çeşitliliğinden, yaşayan bir şehir olduğundan ve rpg elementlerine kafa yorduklarından bahsetmiş, oyunun tahmini çıkış tarihi için ise 2020'yi göstermişlerdi. Çeşitli sebeplerden dolayı erteleye, erteleye oyun 2022 de nihai çıkışını yaptı. Oyunu 4 günde, 32 saat oynayarak bitirdim, genelde bir oyuna çok bağlanamam, en fazla 3 saat aralıksız oynar ve çıkarım fakat ilk oyundaki gibi bu oyunda anlamadığım şekilde beni içine hapsetmişti, evet bazen çok sıkıldım ama nedense oynamaya devam ettim.

Oyunu özetleyelim: Biz hastalığı çıkaran DAÖ'nün laboratuvarlarında 8, 9 yaşlarında bir deneğiz. Waltz adı verilen bir bilim adamı üzerimizde aşıyı bulmak için deneyler yapmış ve bir şekilde oradan kurtulmuşuz. Aradan yıllar geçmiş, o laboratuvardaki kız kardeşimiz Mia' yı bulmak için insanlığın son kalesi Villedor kentine gelişiz. Gezgin adı verilen geceleri loot yapmakla sorumlu biriyiz, ismimiz Aiden Caldwell. Oyunda BM (askeri) ve Afetzedeler (sivil) adlı iki grubun çatışmasında yer buluruz. Oyunun çoğunluğunu çatılarda parkur yaparak geçiririz. Zamanla 2. Haritaya geçip devasa gökdelenlerin arasında kanca ve paraşütü kullanıp daha çok combata girmeye başlarız. Gündüzleri marazlılar binaların içinde saklanır, bu yüzden geceleri onların dışarı çıkmasını bekleyip kapalı alanlarda loot yaparız. Villedor şehrine tam girerken ısırılıp maraz kapıyoruz, bu yüzden geceleri en fazla 5 dk gibi bir süre karanlıkta kalabiliyoruz, bu süreyi attırmak için İNHİBİTÖR adı verilen DAÖ' ye bağlı bu ilaçları bulup maximum karanlıkta kalma süremizi artırmalı yada ilaç kullanıp süremizi yenilemeliyiz. Bu olay mükemmel olmuş.

Oyunu oynamadan önce izlediğim inceleme videolarına göre ilk oyunun hikayesinin yerine daha düzgün bir hikaye getirilmiş ve parkur ve savaş mekaniklerinin üstüne koyulmuştu. Bende tam olarak oyunu öyle buldum.

Atmosfer: ilk oyunda atmosferi oldukça beğenmiş, geceleri ecellerden kaçmaktan büyük zevk almıştım. 2. Oyun üzerine koyduysa çok daha iyi yapmıştır değil mi? Fakat öyle olmadı, oyunun başlarında yan görev yapmaya ve geceleri loot aramaya çalışıyordum fakat öyle olmadı, yan görevler çok kötü ve kendini tekrar ediyor, eceller nedense korkutucu gelmiyordu. Onun dışında Techland gerçekten de canlı bir dünya yapmaya çalışmış. Npc Lerle daha çok karşılaşıyor, ve karşılaştığınızda genelde bir görevle meşgul olduğunu anlayabiliyoruz. Ör: BM askerleri genelde zombiler veyahut 3. Büyük grup olan Muhaliflerle savaşmaktadır. Sanat tasarımı büyük oranda geliştirilmiş, atmosfere büyük ölçüde katkı sağlamıştır. Yukarıda bahsettiğim karanlıkta kalma süremizin olması atmosfere muhteşem etki etmiş, geceleri oyun zevkine katkıda bulunmuş. Çoğu NPC ile genelde etkileşime geçemiyoruz bu çok büyük bir eksi olmuş. Sadece NPC olmak için ordalar. Bu dediğim o canlı dünya fikri ile ters düşüyor. Oyunun kendine has harita dizaynı ve renk paletleri kendini belli ediyor, ayrıca oyundaki seçimlerimize bağlı olarak gelişebilen açık dünyada bize yardımcı olan halat, direk gibi şeyler parkur mekaniği ve atmosferi destekliyor. Genel olarak atmosferde bir çok şey birbiri ile çakışmakta fakat yinede beğendim diyebilirim.


Kontroller ve Oynanış:
Kontrolleri üçe ayıracağım: parkur, savaş ve genel.
Ardından oynanış dan bahsedeceğim

Genel kontroller

Genel olarak yürüme, koşma gibi hareket mekaniklerinden bahsedeceğim: Kontrollerin aslında diğer oyunlarından hiçbir eksiği, fazlası yok, özel bir artısıda yok.

Düşman çeşitliliği ve animasyonlar birbirini çok tekrar ediyor, oyunun başında çoğu yeteneği açmadığımız zaman oyun gerçekten çok sığ bir hal alıyor. Oyunu 32 saatte bitirdim ve 32 saatte yeteneklerin yalnızca yarısını açtım ve oyun daha yeni yeni açılıyormuş gibi hissettiriyor.

Parkur sistemi:

İlk oyun gibi bu oyunda çok eğlenceli parkur mekaniklerine sahip. Özellikle ilk harita o kadar detaylı şekilde dizayn edilmiş ki elinizi nereye atsanız parkur yapacak bir yer çıkıntı çıkıyor. Fakat eğer oyunun başındaysanız ve yeteneklerin çoğunu açmadıysanız birçok olmazsa olmaz özelliği kullanamıyorsunuz ör: Star wars jedi fallen order oyunundaki duvardan yatay koşarak atlama mekaniği gibi olmazsa olmaz bir özelliği oyunun 20. Saatinde açtım. Oyunda kanca aleti oynanışı baştan aşağı değiştiriyor ve mükemmel hale getiriyor fakat bu kanca aleti oyunun hikayesinin bitmesine 4 görev kala veriliyor. Yalnızca 4 görev bu kancayı kullanabiliyorsunuz. Yan görevlere ileride bahsedince ne kadar kötü olduklarını anlayacaksınız. Bu yüzden sadece ana görevlerden bahsedeceğim.

2. Haritaya geçmemizle beraber Paraşüt kullanmaya başlıyoruz fakat o kadar gökdelenin olduğu yerde açıkçası Paraşüt sadece görev sonrası yeni görevin yolunu azaltmak için konulmuş. 2. Harita oyunun doğasına aykırı olduğu için oynanışı önemli ölçüde baltalıyor.


Savaş mekanikleri

İlk oyunda havalı kılıçlarla zombileri doğramak çok hoşuma gitmişti fakat 2. Oyun bana bu hissiyatı vermedi bende bunu 3 farklı başlık altında nedenlendirdim.

1. İlk oyunun aksine 2. Oyunda daha sade balta, sopa gibi yakın dövüş aletleri kullanılmış. Bu aletlerin gerek animasyonlarının gerekse tasarımının çekici olmaması sebebiyle savaş zevki azalıyor

2. Özellikle 1. Haritada parkur o kadar eğlenceli ki çatılarda bunny yapıp hiç savaşmadan göreve gidiyorsunuz.

3. Animasyonların çok sade ve tekrar eder olması. Evet, biliyorum yetenek ağacını fulleyince çok eğlenceli oluyor fakat az yan görev yapıp nadiren geceleri ava çıkan bir kişinin oyun sonu sadece yarısını açabilmesi gerçekten oyunun temposunu düşürüyor. Temponun hep yüksek olması gereken bu oyunda en az 100 kere sabahları evin içinde yarı uyuyor olan marazlılara arkadan aynı indirme animasyonu ile öldürdüm. Gerçekten bir odadaki 1ü marazlı için aynı animasyon. Bu silahla vururken de benzer olunca normal olarak sıkıldığım anlar oldu.

OYNANIŞ

Oynanış oyunun en önemli noktalarından biridir. Hikayesi çok kötü olsun, grafikleri kötü olsun yine bazı oyunlar oynanışıyla akılda kalıcı olabilir. Ör: Dying Light, hikayesi kötü, grafikleri yılına göre ortalama olan bu oyun oynanışı sebebiyle 30m kopya sattı.

Oynanışı anlatırken karışık bir rota izleyeceğim.
Garip gelebilir ama oyunun craft sistemi ile başlamak istiyorum: İlk haritada bol bol papatya ve bal toplayarak ilaç stoğu yaptım ve özellikle 2. Haritada bu çok işime yaradı. Onun dışında oyunun başında maymuncuk stoğu yaptım ve oyunun sonuna kadar yetti. Bu söylediklerim dışında hiçbir zaman craft sistemini kullanmadım. Bir iki kere kırılan silahımı tamir etmek durumunda kaldım fakat oynanış çeşitliliğini daha iyi kavrayabilmek için farklı farklı silahlar kullandım.

Loot sistemi: oyun boyu en az 30 kasa açtım ve muhtemelen hiçbirindeki eşyayı kullanmadım, oyun kullanmam gerekmeyen şeyleri defalarca verdi ve kullanmam için hiç bir şey yapmadı. Oyunun sonunda çok nadir bulunan bir bağışıklık ilacından 11 tane vardı. Hiçbir zaman bir eşyayı bulabilmek için etrafı araştırmadım.

Mekanikler kolay alışılanabilir,.

Görevleri ise gereksiz uzun, hep aynı sıkıcı şeyler (şuraya git, şunla konuş vs) ileride detaylı anlatıcam.

Kanca ve Paraşüt ile oynanışa önemli katkılar getirilmiş, paraşüt ana hikayenin %55'inda, kanca ise %75 inde veriliyor. Neden oynanış çeşitliliğinin çok önemli yapı taşlarını oyunun 2. yarısına sakladılar anlamıyorum.

Yine ileride değineceğim optimizasyon sorunları ise oynanışa zarar veriyor.

Genel olarak oynanış kelimenin tam anlamıyla iyi. Ne çok iyi ne ortalama.




Hikaye, karakterler ve görevler

Mimikler kötü


Hikaye ile başlayalım fakat önce bazı şeyleri belirtmem gerekiyor, bu incelemenin hikaye kısmını oyunu bitirdikten 1 hafta sonra yazıyorum ki tüm duygularımdan arınıp yalnızca beynimden gelen sesleri kaleme dökmek istiyorum.
Ayrıca spoilerlı kısımda hikayeyi tamamen bildiğinizi varsayarak koşacağım, oyunu oynamayı düşünmüyorsanız bir şey anlayamayabilirsiniz.

Spoilersız Hikaye:
Hikayenin nasıl şekilleneceğini yukarıdan az çok tahmin edebilirsiniz, ilk oyunun bir şey yapılacağı zaman gönüllü olup görevi bitirdikten sonra çatıda DAÖ ile görüşme görevlerinden 1000 kat daha iyi hikaye yazmışlar. Ama bu 2. oyunun başarısını değil ilk oyunun başarısızlığını kanıtlar çünkü 2. oyununda hikayesi ortalama hatta ortalamanın altı. Oyunun tüm amacı oyunun sonuda çok komik bir şekilde hiç ediliyor. Detay verirsem spoiler olur o yüzden vermiyorum. Hikayede en ufak bir görev için 2, 3 tane ara görev yapmamız lazım ve hepsi aynı görev dizaynına sahip ve hikayeye hiç katkısı yok. Witcher 3 oyunu bunu çok daha fazla yapıyor ama ara görevler gerçekten uğraşılmış olduğu için sizi oyuna odaklayıp keyifli vakit geçirmenizi sağlıyor.




SPOİLER Hikaye: hikayeyi bildiğinizi varsayıyorum.
Oyunun başında içeriden biriyle anlaşıp şehre giriyoruz ısırılıp bir şekilde pazara dalıyoruz ve pazardakiler bizi öldürmeye çalışırken Hakon bizi kurtarıyor. Bundan sonra Fisheye adındaki kardeşimizi bulabileceğimizi düşündüğümüz şehre, sınırdan kaçmaya çalışırken BM bizi yakalıyor. BM lideri Aitor, bizi sorguya çekip 4 gün önce öldürülen BM lideri Lucas dan bahsedip onu öldüren kişinin yakalanışına kadar sınırın kapalı olacağından bahsediyor. Bizim şehre yeni geldiğimizi anlayıp Lucasın her zaman yanında taşıdığı muşta cesedinde yoktu, onu bulursan katilide bulursun ve sınır açılır diyor. Bizde BM ye rakip olan grup Afetzedelere yanaşıp muştayı bulmaya çalışıyoruz. Sonra muştayı cesetten küçük bir çocuğun aldığını öğrenip çocuğun muştayı kimseye satamadığını öğreniyoruz. Ardından çocuktan alıp Aidor'a götürüyoruz o da bize muşta kanlı, katilde muşta yara izi var diyor. Bu olaylar silsilesinde Hakon karakteri oyunun ilk 3 saatinde yanımızdayken sonraki 2 saatte sadece 2 defa göreve giderken önemsiz telsiz görüşmesi yapıyoruz. Oyunun yarısında böyle, 2 saat ara sahnelerin yarısında Hakon'u izleyip diğer yarısında hiç temas bile kurmuyoruz. Şimdi bir görevden bahsedeceğim ve oyunun hikayesinin ne kadar sıkıcı olduğunu anlayacaksınız: Ahmet bize Hasan'a git ondan eşya istemiştim hep getirirdi bu sefer getirmedi diyor, Hasan'ın yanına gidiyoruz bacağı kırık ve bize x bölgesinde değerli eşyalar var onları alıcaktıp haydutlar saldırdı diyor. Biz x bölgesine gidiyoruz 2 haydut biz çalamadık çok zor, sen çal diyorlar. Eşyaları alıp yukarı çıktığımızda haydutlar daha fazla kişi olarak toplanmış bizi sıkıştırıyorlar ve bizim 2 seçeneğimiz var, Anlaşma yap yada savaş, savaşa bastım ama ölecek gibiyim herifler 5 kişi. Bende dedim neden kaçmıyom, hemen çıktım çatıya kaçtım Hasan'ın yanına gittim. Hasan bana eşyaları Ahmet'e götür dedi Ahmet'e gittim birde ne göreyim, haydutların lideriyle Ahmet yan yana bize bakıyorlar. Kızıdım Ahmet'e "Ahmet ne yapıyorsun bunlar kötü adam vs" o bizden eşyaları isteyip bizden uzak dur diyor bende mecbur veriyorum. Ardından haydut lideri gelip sayende Hasan'ın yerini bulup 2. bacağını kırdım diyor.

Böyle tuhaf tuhaf görevler mevcut.

İlerleyen zamanlarda bir su kulesinin kontrolünü BM'ye yada Afetzedelere vermemiz gerekiyor. Kime verirsek verelim ilk haritaya geri döndüğümüzde, kulenin kontrolünü verdiğimiz grup diğer grubu yok ediyor ve suçlusu biz oluyoruz. Aferim Techland, RPG başlıklarıyla doldurduğun fragmanların ardından bu kadar büyük hayal kırıklığına uğrattığın için teşekkür ederim.

Spoiler hikaye devam

Hakon bize Afetzedelerin Lucas'ı öldürdüğünü söyleyip onların evine bak diyor ve Lucas'ın soyulmuş derisini buluyoruz. Aaaaa tesadüfe bak, Hakon kahindi zaten. Ana karakterimizde direkt inanıyor ve 1 saat sonra Hakon'u görmeye gittiğimizde bir keskin nişancı onu vuruyor ve vücudundaki muşta izini fark edip ona yardım ediyoruz. (isteyen yüzüstü de bırakabiliyor) Waltz, Hakon'un Lucas'ı öldürmesi için onu zorlamış. Aidor'a katil Hakon deyip keskin nişancının yanına gidiyoruz o da Hakonun eski kız arkadaşı (ileride öğreneceğiz), bize tekme atıp benden ve Hakon'dan uzak dur diyor. Sonra öyle böyle arkadaş oluyoruz ve 2. haritaya geçiyoruz. Burada Lawan'dan bahsetmek istiyorum (keskin nişancı): Panam V2 beklerken bir türlü karakter gelişimi göstermiyor, Lawan'la geçirdiğimiz 1. ve 10. Saat arasında neredeyse hiç bir ilişki farkı yok.

Waltz'un peşindeyken Aidor'la onu sıkıştırıyoruz, kelepçeleyip idam ettirecekken Waltz kelepçeyi kırıp askerleri tek tek dövmeye başlıyor, Waltz'ın kendine süper güç takviyesinde bulunduğunu anlıyoruz. Sonra biz mutanta (oyunun 2. yarısında marazın etkisiyle arada ecel gibi çok güçlü mutantlara dönüşüyoruz) dönüşüyoruz ve uyanıyoruz. Tüm askerler katledilmiş ve Waltz kaçmış. Buna benzer görevler yapıyoruz. Bi ara VNC kulesine tırmanıp kancayı açıp kuleyi aktifleştirerek seçimimize bağlı iki gruptan birine veriyoruz. Waltz kötü bir şey planladığı için DAÖ kapılarını açabilen anahtarı arıyor ve bu anahtar sadece bizde ve bir afetzedede var. O afetzedeyi alıp DAÖ laboratuvarından kardeşimize bakıyoruz fakat hiç bir şey çıkmıyor. Labarotuvardan çıkınca Waltz gelip afetzededen anahtarı alıp giderken mutanta dönüşüyoruz ve afetzedeyi parçalayarak öldürüyoruz. Aidor gibi daha birçok kişiyi aslında bizim öldürdüğümüzü anlıyoruz ki buda çok öngörülemeyecek bir şey değil. Bu olaydan önce Hakon bir saha ortaya çıkıp anahtarı almak için Waltz'ın adamlarıyla bizi öldürmeye çalışıyor ve Lawan'ı onu korumak için terk ettiğinden vesaire bahsediyor. Savaşın sonunda onu yeniyoruz fakat Lawan onu öldürmek için geliyor ve öldürmek yada öldürmemek seçimi yapıyoruz. Oyunun sonunu doğrudan etkiliyor.

Techland yapacağın karakter gelişimine söveyim bu ne ya? En iyi dostumuz düşman olmuş, tabii kendine göre gerekçeleri var fakat çok etkisiz.

Oyunun sonuda Waltz ile baş başa kalıp konuşuyoruz ve oyunun hikayesi iğrenç bir hale geliyor.

Mia kardeşimiz değil, Waltz'ın kızı.
Waltz DAÖ tesisinde bize kötülük yapmamış aksine iyi davranıp oyun oynamış.
Her şeyi kızı için yapmış ve kızını yaşatmak için şehri yok edecek füzeleri ateşlemek zorunda.
Mia alete bağlı olmadan yaşayamaz.

Oyun tarihinin en kötü sonlarından biri, oyun koskoca bir yanlış hatırlamaymış.

4 bölümden oluşan iğrenç bir boss fight
4. Bölümde iki tarafta Mutant, bu yüzden çok epik bir sahne olmasını beklersiniz değil mi?
Hayır, karakterler birbirini oyuncak gibi itip duruyor. Seçiminize göre Hakon ve Lawan la oyunu bitirip seçimlerinize göre ikisinde canlı yada ölü veya birini canlı bırakabiliyorsunuz. Mia'yı kurtarırsanız 1, 2 saat sonra ölüyor. Şehri tek yada Hakon veya Lawan ile terk ediyorsunuz.


Gerçekten kötü bir hikaye



--------SPOİLER BİTİŞ---------

Saydığım sebeplerden dolayı oyunun hikayesi kötü

Görevler:
Hepsi aynı, asansör boşluğundan bir öbür tarafa bir diğer tarafa, kablo bağlamalı, odanın içinden üst kata yol bulmalı aşırı üşengeçce hazırlanmış rezil görevler. Görevlerin yüzde 90'nı şöyle: 10dk göreve yürüme, görev yerinde bir şeyleri inceleyerek birini yada bir yer bulma, bu zamanda marazlı öldürme, adamla konuşma, görev eşyasını yada bilgisini alıp geri dönme. Hal böyle olunca inanılmaz tekrara sarıp sıkıyor.

Karakterler
Oyunu bitireli 1 hafta oldu aklımda kalanlar Hakon, Lawan, Waltz, Jack matt, Frank, Aidor, Sophie, Carlos

Başka karakter hatırlamıyorum.

Oyundaki ara sahnelerin yarısı Lawan ve Hakon ile.
İkiside çok kötü yazılmış karakterler.
Tüm karakterler ruhsuz.


Grafikler ve Optimizasyon

Oyunun ilk haritasının kendine has renk paleti var, grafiklerde yeterli olunca daha zevkli oluyor fakat 2. harita çok anlamsız bir harita.

Grafikler güzel, sanat dizaynı ilk haritanın azcık var.

Optimizasyon
Çok kötü, hayatımda tloup1 ve Dragon's dogma 2 den sonraki en çok zorlandığım oyun. Sürekli optimizasyon sorunları, fps drop, sürekli buglar var ki 2 kere alt f4 çektim. En düşük grafikler ve En yüksek grafikler arasında fark yok. Pazardan bir şey alıyorum para bana geliyor, haritadan düşüyorum, duvardan geçiyorum, ara sahnede zombi uçuyor, zombiler kapağa, kapıya vs takılıyor. Animasyonlar buga girip defalarca tekrar ediyor, öldürdüğüm zombi ayakta kalıyor, düşüremiyorum. Oyunda girememem gereken bölgeye girdim ve çıkamadım alt f4 çektim vs. Optimizasyonu gerçekten kötü ama grafikler güzel. Evet, grafikler çok iyi değil ama benim için grafik önemsiz, hiç grafikler kötü demedim.

Dlc
1, 2 görev yaptım çok kötüydü başka oynamadım

Müzikler
Oyunda müzikleri çok önemsemeyen biri olarak ikonik dying light müziğini, VNC kulesine tırmanma müziğini ve oyunun bitiş müziğini beğendim.

Online
Benle dl2 oynayacak arkadaşım yok, oyun çok güzel bir online sistemi geliştirmiş, oyundayken zorlandığım zaman yardım istedim, oyun 1, 2 dakika içerisinde yanıma oyuncu buldu, gelenlerde genelde hileyle oynayanlar olduğu için kolayca o görevi geçmemi sağladılar.
Fakat Online'da bir sürü bug ve siyah ekran var.


Daha değinmem gereken tonlarca şey var fakat daha fazla yazarsam YouTube için seslendirmesini yapamayacağım, eğer buraya kadar okuduysanız oyunla alakalı fikirlerinizi bizimle paylaşabilirsiniz. İncelemem ile ilgili eleştiri yaparsanız mutlu olurum.

Oynanış: 6.5

Harita 6.5/10
Görevler 4/10
Mekanikler 7/10
Parkur 8.5/10 (oyunun ilerleyen saatlerinde sarmaya başlıyor)
Combat 6.5/10


Hikaye: 4.5/10
Hikaye: 5/10
Karakterler: 4/10
Görevlerin hikaye ile bağı: 3.5/10


Grafikler: 6/10
Sanat dizaynı: 6.5/10
Grafikler: 7.5/10
Optimizasyon: 3/10

Yeniden oynanabilirlik: 8/10
Uzun saat oynanabilirlik 8/10
Üzerine durarak oynanabilirlik (o kuleyi, metroyu açıcam vs diyerek) : 8/10
Online: 8/10
Müzikler: 7/10
Dlc: 4/10

Kapanış

Eğer oyunu 30 saat oynayıp bitireyim değilde 100 saat oynayıp haritanın her bir bölgesini keşfedeyim, arkadaşlarımla oynayayım deseydim muhtemelen 1000 kat daha fazla keyif alırdım, ama ben böyleyim, eğer güzel bir hikayesi yada yan görev şeması yoksa sadece ana hikayeyi oynar sonraki oyuna geçerim.

Oyun kelimenin tam anlamıyla "İYİ" Puanım 6.8/10

(eeee yukarıda o kadar gömdün neden 6.8?
: bakış açım daha farklı olsaydı daha fazla zevk alırdım.
Ama yan görevleri de gömdün,
: o da benim mükemmeliyetçiliğim ve monoton, sıkışık hayatıma Dl2 sıkıştırmamla alakalı.)
 
Son düzenleyen: Moderatör:

Harika bir inceleme olmuş.
 
Şu oyuna bir türlü ısınamadım. Oyunun en saçma yanı oyunun olmazsa olmaz iki önemli aleti paraşüt ve kanca oyunun yarısını geçtikten sonra erişime açılıyor.
Oyuna bakıç açınla alakalı, bende bu durumdan şikayetçiyim. Eğer oyunu 100 saat oynayıp kasamaya çalılırsan daha eğlenceli oluyor ama bu durumda oldukça zor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…