Oyunun bir suikastçı oyunu olmadığını, gizliliğin ve Assassin's Creed dediğimiz serinin hikayesinin dışına çıktığını düşünerek oynarsanız harika bir oyun oluyor.
Ben tüm bu saydıklarımı bir kenara bırakarak başladım Valhalla'ya, aldığım keyfi anlatamam Ubisoft'u düşmanım kadar sevmem fakat nedense Valhalla'ya bayıldım, viking sevdam mıdır bilmiyorum ama yansıttığı atmosfer, silahlar, ana görev mantığının teker teker müttefik edinmemiz ve belirli yerleri ele geçirmemiz olması, RAID atmak, bunlar hep kafamda ki ideal viking şeyleri olduğu için ağlaya ağlaya oynadım denebilir.
Ayrıca, AC II hakkında söylediğin hiçbir şeyin zerresine dahi katılmıyorum, bir oyunu sırf eskiden oynadığımız haliyle hatırladığımız için övmeyiz. Bu çok öznel bir düşünce olmuş senin için. Sen açık dünya rol yapma ögeli ve karakterini kastığın türden oyunları seviyorsun, Odyssey harici hiçbir seriyi sevmemen bunu gösteriyor. Zaten ben ve çoğu insanın düşüncesine göre Odyssey, Origins ve Valhalla belli başlı küçük hikaye ögeleri hariç Assassin's Creed serisinin dışına çıkılmış yeni tür oyunlardır.
Fakat AC II, dokunaklı bir hikaye, müthiş mekan tasarımı, zamanının gelişmiş parkur mekanikleri, müzikleri... Daha doğrusu her şeyi ile 2009 yapımı olan bir oyuna göre efsane denebilecek düzeydeydi, bize Ezio Auditore da Firenze karakterini kazandırmış oyundur. Ign'den 9.2 almasına da şaşırmıyorum, hak eden bir oyundu.
Kaldı ki Ubisoft'da yaptığını anlamış olacak ki Assassin's Creed Mirage ile gerek hikaye, gerek de oynanış olarak özüne dönüyor.