Dışarıda içtiklerin espresso bazlı olduğundan belki farklı tadı geliyordur. French press'te kahvenin yağı ve bütün aroması suda kalıyor ve metal filtreden bardağa geçiyor. Kağıt filtrede ise kahvenin yağı süzülüyor. Bu arada kahvede lezzetin en önemli etmeni taze öğütmekte. Dışarıda içilen kahveler hemen demlenmeden hemen önce öğütülüp öyle servis ediliyor. Kaliteli bir çekirdekten taze öğütülmüş kahve French press'te de gayet güzel oluyor ancak tat tamamen kişisel bir şey. Kimisi kağıt filtreden kahveden hoşlanır kimisi french press kimisi ise moka pottaki kahveden hoşlanır. Aşağıda genel demleme yöntemlerini özetleyeyim:
Moka pot: 1.5-2 bar basınçta ocağın üstünde kahve demlenir. Tadı espressodan veya americanodan çok yoğun kahve gibidir.
V60: Kağıt filtre ile yapılır, orta öğütülmüş kahve kullanılır. Sertliği kullanılan kahvenin miktarına bağlıdır.
French Press: Kahvesi yoğun (sertlik manasında değil) demleme biçimi. Kahvenin tüm gövdesi ve asiditesi bardağa geçer. Bazen istenmeyen tatlar da filtrelenmez. Bardakta tortu bırakabilir. (öğütüm dengesine göre fark eder, kaliteli öğütümlerde daha az yaşanır) Kahvenin çekimi kalındır.
Espresso: Çok yoğun sert bir demlemedir. 15-20 bar buhar basıncıyla yapılır. İnce öğütülmüş kahve kullanılır. Kafelerde içilen çoğu sütlü kahve espresso bazlıdır. (Latte, Macchiato, Flat White vs.)
Türk Kahvesi: Kahve telvesi filtrelenmeyen ve pişirilen tek demleme yöntemi. Kahve çekirdekleri çok ince öğütülür ve ısı iletkenliği yüksek (çoğunlukla bakır veya bazen gümüş) cezvelerde yapılır. Kahve filtrelenmediği için yoğun ve doygun bir gövdeye sahip.