Ey İstanbul! Ne oldu sana böyle?

Şimdi tüm burada yazılanlardan bunları mı çıkarıyorsunuz?

Üstüne üstlük ben İstanbul'da ağaç kesilmiyor falan demedim.

Ayrıca diğer ülkeler, zamanında sahip çıkmış. Bizimkiler ise özellikle 80'lerden itibaren bina diye girişmişler. Bu durum bir anda düzelmez. Ama şu anda gerek ağacıyla, gerek restorasyonuyla iyi işler çıkarılmakta.

Üstüne, İstanbul'da planlı şehir yapılaşmaları yeni yeni başladı. Belki 10 belki 15 sene sürer, ama meyvesi güzel olur.

Ama ne olursa olsun, bunları konuşmanın yeri değil burası. Adamlar kafalarına göre keselim demiyorlar. Çarpık kentleşme dolayısıyla, hem ağaçlar, hem binalar bu süreçte zayi olacaktır. Sancılı bir durum.

Ve bu arada, Google Earth kullanmasını biliyorum, hangi ülkede ne var, onu da. İstanbul gibi olup da ağaç dolu bir şehir görmesim

Söylediklerinizin bazılarına hak veriyorum ama; İstanbul'un üst kısımları yeşillik olduğu doğrudur (tabi 3.köprü ile oralarda yok olacak gibi görünüyor) şehir içi olan güney bölge ise hiç ağaçlık değil, koca koca binalar hiç boğmaz mı merak ediyorum. Eminim 80-90'da daha yeşilliktir çünkü fazla rant yoktu. Biz daha tarihimizi koruyamıyoruz, İstanbul garı yanabiliyor, yani hiçbir güzelliği koruyamıyoruz. Yapısal yenileşmeyle eminim hiçkimse ağaçı tınlamayacaktır rant yüzünden. O yüzden olan yine bize olacak, çocuklarımıza, torunlarımıza olacak. Çarpık kentleşme önemli değil bazı canlılara, dünyaya saygı önemlidir. Paraya duyulan saygı değil.

Ayrıca İstanbul gibi yeşillikli şehir görmedim diyorsanız, ya gerçekten Google Earth yok ya da sokak görünümü özelliğinden haberiniz yok çoğu Avrupa, Amerika, Asya şehirleri En az İstanbul kadar yeşil, ve kat kat artarak gidiyor bu oran iyi bakmanızı öneririm.

Avustralya Çölü Ortasında Allice Springs (kıyılar daha yeşillik):
Bath.jpg
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Ben spesifik bir şahsa hitaben yazmadım şahsi fikrimi belirttim. Neden yorumumu ataçladınız anlamadım.
Bana yazdınız diye düşündüm, benim hatam, özür dilerim. (y)

Söylediklerinizin bazılarına hak veriyorum ama; İstanbul'un üst kısımları yeşillik olduğu doğrudur (tabi 3.köprü ile oralarda yok olacak gibi görünüyor) şehir içi olan güney bölge ise hiç ağaçlık değil, koca koca binalar hiç boğmaz mı merak ediyorum. Eminim 80-90'da daha yeşilliktir çünkü fazla rant yoktu. Biz daha tarihimizi koruyamıyoruz, İstanbul garı yanabiliyor, yani hiçbir güzelliği koruyamıyoruz. Yapısal yenileşmeyle eminim hiçkimse ağaçı tınlamayacaktır rant yüzünden. O yüzden olan yine bize olacak, çocuklarımıza, torunlarımıza olacak. Çarpık kentleşme önemli değil bazı canlılara, dünyaya saygı önemlidir. Paraya duyulan saygı değil.

Ayrıca İstanbul gibi yeşillikli şehir görmedim diyorsanız, ya gerçekten Google Earth yok ya da sokak görünümü özelliğinden haberiniz yok çoğu Avrupa, Amerika, Asya şehirleri En az İstanbul kadar yeşil, ve kat kat artarak gidiyor bu oran iyi bakmanızı öneririm.

Avustralya Çölü Ortasında Allice Springs (kıyılar daha yeşillik):
Eki Görüntüle 197893
Google Earth kullanmasını biliyorum. Nerede ne olduğinu da...

Ayrıca tarihimizi koruyamıyoruz derlen? Testore edilen onca binalar? Son 20 yılda İstanbul'da belki kaç tane tarihi eser gün yüzüne çıkarıldı.

Ayrıca ben İstanbul gibiyeşil yok demedim, İstanbul gibi olup da yeşil olan şehir yok dedim.

Doğru okuyup, iyice anlayıp, öyle cevap verelim lütfen.
 
Aslında haklısınız benim sevemediğim şeyler başkaymış, bunu anlamış oldum. Ben Türkiye'deki bu sıradanlaşmayı sevmemişim, bu durum Amerika'da da aynı. Yani bir sokağa giriyorsun farklı bir şey yok, hep aynı boyutta, neredeyse bir kalıptan çıkmış gibi sıradan binalar, çok soğuk robotik oluyor.
Ama bir Kırgızistan'ın başkentini gezdiğimde sıradanlık yok, bir sokak diğerine benzemiyor. İnsana farklı mimariler, farklı boyutlar, tek katlı derme çatma bir evin yanında, 5 katlı eski bir bina, farklı mimari huzur veriyor. Ama Türkiye'nin hangi şehrini gezersen gez aynı, sıradanlık çok mutsuz ediyor. Ben bunu sevemedim. Sağolun aydınlattığınız için.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bu
Aslında haklısınız benim sevemediğim şeyler başkaymış, bunu anlamış oldum. Ben Türkiye'deki bu sıradanlaşmayı sevmemişim, bu durum Amerika'da da aynı. Yani bir sokağa giriyorsun farklı bir şey yok, hep aynı boyutta, neredeyse bir kalıptan çıkmış gibi sıradan binalar, çok soğuk robotik oluyor.
Ama bir Kırgızistan'ın başkentini gezdiğimde sıradanlık yok, bir sokak diğerine benzemiyor. İnsana farklı mimariler, farklı boyutlar, tek katlı derme çatma bir evin yanında, 5 katlı eski bir bina, farklı mimari huzur veriyor. Ama Türkiye'nin hangi şehrini gezersen gez aynı, sıradanlık çok mutsuz ediyor. Ben bunu sevemedim. Sağolun aydınlattığınız için.
Nasıl bir üslup bu yahu? Ben size güzelce yazarken sizin bu tavrınız hoş olmuyor.

Evet oralar İstanbul'dan daha yeşil, ve evet ağaca daha fazla değer veriyorlar. Ama ben diyorum ki: İstanbul gibi olan. Bu her açıdan olan anlamında. İnsanıyla trafiğiyle coğrafyasıyla.

Üstelik ben sadece NYC'den örnek verdim.

Mesajlarıma bakın, Avusturalya Çölü'ne bir lafım var mı? Yada Londra'nın veya Berlin'in kent yapısına?

Yine diyorum, bu tür alay edici cevaplar yazmanız hoş değil.
 
Yoo alaycı değil ben size hak verdim, benim sevmediğim şeyler başkaymış diyorum. Size hak veriyorum önyargıyla davrandım. Hatta emekli olursam Bişkek'e yerleşmeye karar verdim. :D
 
Yoo alaycı değil ben size hak verdim, benim sevmediğim şeyler başkaymış diyorum. Size hak veriyorum önyargıyla davrandım. Hatta emekli olursam Bişkek'e yerleşmeye karar verdim. :D
Mesajınızı değiştirmişsiniz, olsun zararı yok...

Ben de o sıradanlağı kast ediyorum. Hani İstanbul'da, her sokağın bir tarihi, ayrı bir yüzü var.

Ama NYC'de yok. Ben bu kastettim. Anladığınıza da sevindim. (y)
 
Uyarı! Bu konu 8 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı