Öncelikle bu klasik parça şu anda favori klasik müziğimdir. Bana göre harika, dengeli ve bu o kadar da hikayesiyle kalbime oturmuştur.
Dinlemeyenler için horowitz versiyonunu koyuyorum, buna değineceğim.
Hikayesi:
Bu parça franz lizst tarafından 1849'da bestelenmiştir. O dönemde Macaristan, Avusturya'ya karşı bağımsızlık savaşı veriyordu. Liszt'in yakın arkadaşları, devrimciler idam edildi. Bu yüzden eser siyasi bir ağıt niteliği taşıyor. Aynı zamanda Chopin'in ölümünden kısa süre sonra bestelenmiş olması, esere kişisel bir yas boyutu katıyor.
Müzikal olarak bölümleri ve anlamları.
Açılış.
Ağır bas akorlar ve çan benzeri sesler.
“Mezar taşı düşer gibi” ağır bir atmosfer.
Dinleyicide “yavaşlama, durma, ölüm” hissi yaratır.
Şahsen çok beğenirim bu bölümü. En baştaki harika çan sesleri ve o sesler arasındaki dengeli, doğru zamanda yükselip inen dokunuşlar sanki bir gerilim filminden çıkmış gibi ve en son yükselmede artık bir marş geçilmesi ve melodi değişimi bu bölümü sevmemin nedenidir.
Marş.
Marş bölümü, devrimin kahramanlarını anma havası taşır.
Güçlü ritimler → kahramanca yürüyüş.
Melodinin incelmesi → zaferin ardından düşüş, kaybın farkına varış.
Marşta biraz nota incelmesi, sanki bir düşüş gibi. Ardından gelen yükselme ve hızlanma, burada sanki bir debusy eserinden çıkma huzur veren bir melodi sanki en baştaki çan sesleriyle gelen ölümün ardından gelen huzur. Harika bir marş olsa bile sanırım daha az sevmemin nedeni bunu sanki başka bir yerde duymuş olmam gibi. Marş sonunda gelen harika hızlanımda ayrı bir renk katar.
Kapanış
Tekrar ağır akorlar ve çan sesleri.
Sessizlikle birleşen final.
Ölümün kabulü, yasın sonu.
Son kısma gelince yavaştan artan ritim ve o harika ve bir o kadar zor piyano çalışı. Tam bir kargaşa havası var ama orada çalınan piyano cidden harika ötesi 7:30'larda olan. 8:20 de gine en baştaki ne benzer çan sesleri ama bu kez daha tok ve hızlı.9:20'den sonra artık sona geldiğini anlıyorsun ama ardından gelen gine hızlanma ve o eşsiz piyano ile sona erer. Tüm bunlar eseri harika büyüleyici bir eser yapar bence.
Hikâyenin felsefesi.
Funérailles, sadece bir cenaze marşı değil;
Bir dönemin çöküşü.
Bir halkın yas süreci.
Kayıp dostların anısı.
Ölümün ve huzurun melodik hikâyesi.
Bu parçayi dinlerken genelde horowitzden dinlerim. Horowitz versiyonunu volodos a göre bir tık daha yavaş. Aslında volodosun kide güzel ama horowitz in versiyonunu hem hikayeye daha bağlı hem de konularla daha uyumlu bence.
Sonuçta tema olarak ölüm var parçada.
Bunlar benim fikirlerim. Eser hakkındaki fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. İyi sosyaller.