Geleceğin süper gücü: Çin

Liberal

Decapat
Katılım
13 Nisan 2021
Mesajlar
66
Yer
🐬
Çin 1978 yılından itibaren gelişmeye başladı. Deng Şiaoping reform hareketini başlattı. Sosyalizm zırvalıklarını bıraktı ve liberal politikalar ile gelişim sürecine girdi. Çin'i Dünya'ya açtı. Devlete ait olan yerleri özelleştirdi. Serbest piyasa ekonomisini benimsedi. Yabancı yatırımcıya ülkesini açtı. Çin sadece ekonomik liberal politikaları uyguladı. Liberalizmin diğer ilkelerini uygulamadı. Çin'i geliştiren ABD ve Avrupa'dır. Yaptıkları yatırımla Çin'i ayağa kaldırdılar. Çin'in şu anki durumuna bakalım.

Dünya'nın en büyük bankası Çin'de bulunuyor.(ICBC) Yani finans alanında dünya devi Çin. 1978 yılında 178 milyar dolar GSYH'si olan Çin, şu an 14 trilyon dolarlık GSYH'si var. Çin yıllık 6 trilyon dolarlık yatırım yapıyor. ABD yıllık 4 trilyon dolarlık yatırım yapıyor. Eğitim sisteminde de Çin bir numara.

Matematik performansı(Pisa):1-Çin 2-Singapur 3-Makao(Çin) 4-Hong Kong(Çin) 5-Tayvan 6-Japonya 7-Güney Kore

Fen Performansı(Pisa): 1-Çin 2-Singapur 3-Makao(Çin)

Okuma Performansı(Pisa): 1-Çin 2-Singapur 3-Makao(Çin) 4-Hong Kong(Çin)

3 farklı alana baktığımız zaman, Çin hep bir numara çıkıyor. Çin'deki üniversitelerde gelişim içinde. Tsinghua Üniversitesi, 2012 yılında Dünya'nın en iyi 48.üniversitesi idi. Şu an 15.sıraya yükseldi. Çin yıllık 700 milyar dolarlık yüksek teknoloji ihracatı yapmaktadır. Dünya'da en fazla yüksek teknoloji ihracatı yapan ülkesi Çin. Geleceğin enerji kaynağı olan yenilenebilir enerji kaynağında da en fazla üreten Çin'dir. Dünya'nın en alacaklı ülkesi Çin'dir. Dünya'nın en borçlu ülkesi de ABD. Çin, Ay'ın karanlık yüzüne bir araç indirmeyi başaran ilk ülkedir. Yani uzay teknolojisi konusunda da ABD'yi yakalamaya çalışıyor. Dünya'da 5G'nin kullanıldığı ülkelerin başında Çin gelir. Çin her alanda Dünya devi olmaya çalışıyor. Çoğu konuda Dünya devi olsa da, uzay konusunda ABD'nin gerisinde. Uzay konusunda da ABD'yi geçecek. ABD'nin en fazla borcu olduğu ülke Japonya ve Çin. Çin artık ABD'ye borç vermiyor. ABD'nin hazinesini çoğunlukla finanse eden Japonya. Dünya'da ar-ge harcaması en fazla olan ülke ABD ve Çin. Kısacası 40 yıl önce başlattığı reform hareketiyle, geleceğin süper gücü olma yolunda ilerliyor ve olacak.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Hocam dediklerinize fazlasıyla katılıyorum ancak her şeye rağmen ben bu ülkenin bir "refah" ülkesi olacağını maalesef düşünmüyorum.
Bu ülkenin en büyük problemi, bence, fazla nüfus. Yani bu kadar gelişime rağmen ülkede bir milyar insan var ve insana verilen değer, doğal olarak, sıfır. Bir sürü iş kazası, tuhaf suçlar işleniyor fakat kimsenin umurunda değil. Bu basit bir örnekti.
İkinci problem de bazı "özgürlüklerin" kısıtlanması. Bu konuda tam olarak bir şey diyemeyeceğim çünkü bu durumların hiçbirini yaşamadım. Yani eşcinsel olmak belli yerlerde "hastalık" olarak görülüyormuş ya da Hong Kong gibi belli statüsü olan yerlerde hala birtakım problemler mevcut. Aynı şekilde bildiğiniz gibi "Uygur Türkleri" problemi. Ben bu konuyu küçüklüğümden beri sürekli duyuyorum ancak bunun hakkında bir yorum da yapamıyorum. Zira ne eşcinselim ne Uygur Türküyüm ne de başka bir şey.
Demek istediğim şey; Çin her ne kadar gelişmiş olursa olsun "refah" ülkesi olarak bilinmesine daha çok vakit var. Bu durum aynı Katar ya da BAE ülkeleri gibi. Bu iki ülke de fazlasıyla zengin ancak doğru düzgün bir sosyal hayat ya da refah yok. Yani bazı şeyler farklı mesela vergi vs. vermiyorsunuz ancak bu ülkelerden herhangi biri "Burada yaşanır." olarak tanımlanmıyor.
 
Hocam dediklerinize fazlasıyla katılıyorum ancak her şeye rağmen ben bu ülkenin bir "refah" ülkesi olacağını maalesef düşünmüyorum.
Bu ülkenin en büyük problemi, bence, fazla nüfus. Yani bu kadar gelişime rağmen ülkede bir milyar insan var ve insana verilen değer, doğal olarak, sıfır. Bir sürü iş kazası, tuhaf suçlar işleniyor fakat kimsenin umurunda değil. Bu basit bir örnekti.
İkinci problem de bazı "özgürlüklerin" kısıtlanması. Bu konuda tam olarak bir şey diyemeyeceğim çünkü bu durumların hiçbirini yaşamadım. Yani eş cinsel olmak belli yerlerde "hastalık" olarak görülüyormuş ya da Hong Kong gibi belli statüsü olan yerlerde hala birtakım problemler mevcut. Aynı şekilde bildiğiniz gibi "Uygur Türkleri" problemi. Ben bu konuyu küçüklüğümden beri sürekli duyuyorum ancak bunun hakkında bir yorum da yapamıyorum. Zira ne eşcinselim ne Uygur Türküyüm ne de başka bir şey.
Demek istediğim şey; Çin her ne kadar gelişmiş olursa olsun "refah" ülkesi olarak bilinmesine daha çok vakit var. Bu durum aynı Katar ya da BAE ülkeleri gibi. Bu iki ülke de fazlasıyla zengin ancak doğru düzgün bir sosyal hayat ya da refah yok. Yani bazı şeyler farklı mesela vergi vs. vermiyorsunuz ancak bu ülkelerden herhangi biri "Burada yaşanır." olarak tanımlanmıyor.

Çok doğrusun, aynen katılıyorum. Refah ve özgürlük yok. Çin'de bende yaşamam. Refah ve özgürlüğün olduğu ülkelerde yaşamayı tercih ederim.(Kanada) Katar ve BAE, onların şansı petrol ve doğalgaz. Bir şey yapmalarına gerek yok. Petrol ve doğalgazı çıkartıp satmaları onlara yeter. BAE, finans ve uzaya önem vermesi gayet iyi.
 
Çok doğrusun, aynen katılıyorum. Refah ve özgürlük yok. Çin'de bende yaşamam. Refah ve özgürlüğün olduğu ülkelerde yaşamayı tercih ederim.(Kanada) Katar ve BAE, onların şansı petrol ve doğalgaz. Bir şey yapmalarına gerek yok. Petrol ve doğalgazı çıkartıp satmaları onlara yeter. BAE, finans ve uzaya önem vermesi gayet iyi.
Hocam aslında öyle ama yine de temkinli olmaları gerekiyor ki bunu yapabiliyorlar en azından. Yani petrolün biteceğini bu adamlar da gördü ve doğal olarak farklı şeylere yatırım yapıyorlar, özellikle de gayrimenkule. Bildiğiniz gibi, maalesef, bizim ülkemizde de Araplara ait arsalar, topraklar var.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı