Sadece şu fotoğrafa baktığınız zaman bile senelerce geriye gidebilirsiniz. İsmi hanımeli olan ve genelde sarı-beyaz renklerde olan bu çiçeğin nadiren mor versiyonlarıyla da karşılaşabilirsiniz, Bunların içinde bal olurdu, -veya en azından biz öyle sanırdık- koparıp içerisinde arı var mı diye kontrol ettikten sonra emmeye başlardık. Bal rengi olduğu için psikolojik mi bilinmez, bana sarı renkli olanlar daha lezzetli gelirdi.
Sanırım çavdar olan bu ot vardı bir de. Çocukluğumuzda dışarıdan geldikten sonra çorabınız ve paçalarınızda, hatta ve hatta eğlenceyi biraz abartmışsanız sırt, saç ve muhtelif pek çok yerinize bunlardan yapışmış olarak eve dönerdiniz. Sap kısmından kırılıp sevmediğiniz veya sinir etmek istediğiniz kişilerin saçına veya kıyafetine atarsanız orada yapışıp kalırdı. Ayrıca kovboy filmlerine ilginiz varsa sap kısmını ağzınıza alarak etrafta gezme şansınız da vardı.
Orijinal adı kuş üvezi bitkisi olan bu bitki vardı birde. Bu bitkinin zehirli olduğuna inanılırdı ancak zehirli olmadığını yiyen ve yedikten sonra zehirlenmeyen kişilerden sonra öğrenmiştim. Bitkinin meyvelerini koparıp boyamak istediğiniz duvar gibi yüzeylere sürerek kırmızı renkte boyama yapabiliyordunuz.
Aslında konuya eklemek istediğim ama adını bilmediğimden dolayı bulamadığım bir şey daha var.
Tam olarak bitki sayılmaz ama bir tür diken vardı, bu dikenler de yukarıdaki çavdar bitkisi gibi fırlattığınız kişinin üzerine yapışıp kalırdı. Kuru ve kahverengi renginde olurdu. Daha kurumamış yeşil renkte olanı da mevcuttu.
Bu bitkinin adını bilen varsa konuya eklerse sevinirim. Umarım sizi biraz olsun geçmişe götürebilmişimdir