Metacritic'te yazdığım Grand Theft Auto: Vice City – The Definitive Edition incelemesini 5000 karakter sınırına takılmadan buraya aktaracağım. İnceleme oyunu oynamayanlar için hikayedeki heyecanı ortadan kaldıracak bilgiler içeriyor.
Yeniden düzenlenmiş GTA oyunlarının ikinci ayağı olan Grand Theft Auto: Vice City – The Definitive Edition, bizi Liberty City'nin karanlık ve kasvetli havasından alıp 1980'lerin ışıl ışıl Vice City'sine götürdü. Canlı Vice City atmosferi, kasvetli ve bir noktadan sonra oyuncuyu sıkan Liberty City'den sonra oldukça uygun bir seçim. Vice City haritası, Liberty City'den daha küçük; ancak Liberty City'nin aksine Vice City haritasından plajlar, gece kulüpleri ve diğer çeşitli eğlence mekanları bulunuyor. Ayrıca GTA III'teki çeşitsiz araç türlerinden sonra Vice City motor, helikopter ve su uçağı gibi araçları da oyuncunun kullanımına sunuyor. Hikaye konusunda da GTA III'ten sonra bu oyunda işlerin biraz rayına oturduğunu söylemek mümkün. En azından artık konuşan bir ana karakterimiz ve sadece 2-3 cümleden ibaret olmayan, çok kaliteli olmasa da bir kurguya sahip olan ara sahnelerimiz var. Hikayenin bazı kısımları çok kopuk ve bazı noktalar atlandığı için hikayenin bazı yerlerinde olay örgüsünün belirli noktaları anlaşılamıyor, bunlardan hikayeyi detaylı bir şekilde anlattıktan sonra bahsedeceğim.
Oynanış olarak ise Vice City'nin GTA III'ten çok büyük bir farkı yok. Vuruş hissi, hasar modellemeleri ve silah kullanımları neredeyse aynı. Az önce de bahsettiğim gibi bu oyun ile birlikte birkaç farklı araç çeşidi oyuna eklenmiş, onlar yeni bir oynanış deneyimi sunsa da geriye kalan şeyler genellikle aynı. Bilindiği üzere Grand Theft Auto: Vice City aslında GTA III'ün bir genişleme paketi olarak geliştirilmeye başlanmış, daha sonradan alınan kararla yeni bir oyun olarak piyasaya çıkmıştı. Vice City, GTA III'ün genişleme paketi olarak tasarlanmaya başladığını fazlasıyla hissettiriyor. Özellikle oyun içi animasyonların çoğu, araba sürüşü ve bazı silahların kullanımı GTA III ile birebir aynı.
Definitive Edition'ın Vice City'ye ne kattığına gelelim. Definitive Edition, Vice City'ye pek bir şey katmadığı gibi oynanış deneyimini de düşürüyor. Aynı GTA III'ün Definitive Edition sürümünde olduğu gibi bu sürümde de grafiksel geliştirmeler yapılmış, 60 kare başına saniye desteği gelmiş fakat oyunun ilkel kalan oynanışına GTA V tarzı silah ve radyo istasyonu seçme ve sağ tık ile nişan alma haricinde hiçbir yenilik getirilmemiş. Üstüne üstlük bu sürüm ile birlikte hala çözülemeyen eski hataların yanına bir de yeni hatalar eklenmiş. Bazı görevlerde (özellikle dar mekanlarda çatıştığımız görevler) saçma sapan açılara geçip sinir bozucu hal alan kamera açıları bile düzeltilmemiş. Belli başlı görevlerde sıkıntı yaratan kamera açılarını düzeltmek çok mu zor bir iş anlayamıyorum. Daha fazla uzatmadan hikayeyi anlatmaya başlayayım, anlatırken de hikayedeki heyecanı ortadan kaldıracak bilgilere değineceğimin uyarısını son bir kere yapayım.
Tommy Vercetti ve Sonny Forelli birlikte büyümüş iki dosttur. Sonny Forelli, Liberty City'de faaliyet gösteren Forelli mafya ailesinin lideridir ve dostu Tommy Vercetti'ye mafyada yüksek bir mevki sağlamıştır. 1970'lerin başında Tommy Vercetti, Sonny'den Liberty City'nin Harwood bölgesinde bulunan bir adamı öldürme emri alır. Bölgeye gittiğinde 11 adam ile karşılaşan Tommy, orada bulunan herkesi öldürür ve 15 sene hapis cezası alır. Orada 11 adam bulunmasının sebebi aslında Tommy'nin öldüreceği adamın bu olaydan haberdar olmasıdır. Olaydan sonra Forelli ailesi ile olan bağlarını sorgulayan Tommy, 15 sene hapis yatmıştır. Bu sırada da Sonny Forelli liderliğindeki Forelli mafyası rakiplerini bir bir hallederek gücüne güç katar.
1986 yılına gelinir. Sonny, Vice City'deki madde ticaretinin çok kârlı olduğunu görür ve Vice City'deki bu işe girerek hem Vice City'de söz sahibi olmak, hem de büyük paralar kazanmak istemektedir. Bu iş için de hapisten yeni çıkan eski dostu Tommy'yi düşünür. Böylece hem Tommy gibi tecrübeli birini bu işte kullanarak işini garantiye almak, hem de Tommy'yi Liberty City'den uzak tutarak geçmişte yaşananları sorgulamasını önlemek istemektedir. Sonny, Tommy'yi yüklü miktarda para ile Vice City'ye gönderir. Tommy bir buluşmaya gidecek, bu buluşmada parayı verdikten sonra malları alarak Sonny'ye geri götürecektir. Tommy, Avukat Ken Rosenberg ve Forelli mafyasından 2 kişiyi de yanına alarak buluşma noktasına gider. Tam takasın gerçekleştirileceği sırada kimliği belirsiz suikastçılar Tommy ve diğerlerinin üzerine ateş açar, Tommy ve helikopter ile gelen buluşmacı saldırıdan kurtulur fakat 2 Forelli mafyası üyesi ve diğer buluşmacı ölür. Tommy, aracı ile beklemekte olan Ken Rosenberg ile oradan kaçar
Bu olaydan sonra Sonny, buluşmanın nasıl geçtiğini öğrenmek için Tommy'ye telefon eder. Tommy buluşmanın basıldığını, paranın da malların da elinde olmadığını söyler. Bunun üzerine çok sinirlenen Sonny, Tommy'ye bağırmaya başlar ve Tommy'ye kaybettiği parayı bulmasını söyler. Tommy parayı bulacağının sözünü vererek telefonu kapatır. Yaşananlardan sonra öldürülmekten korkan ve Avukat Ken Rosenberg ve Tommy, parayı ve malları bulmak için işe koyulurlar. Rosenberg, şehrin önemli isimlerinden Albay Cortez'in yatında parti vereceğini ve bu partide Vice City'nin önemli adamlarının olacağını, kendisinin de davet edildiğini fakat korkudan gidemeyeceğini söyler. Bunun üzerine Tommy partiye Ken Rosenberg adına gider ve oradakileri tanımaya çalışır. Partiye şehrin önemli mafya babalarından Ricardo Diaz, inşaat işiyle ilgilenen iş adamı Avery Carrington ve müzik grubu "Love Fist" üyeleri gelmiştir. Albay Cortez'in kızı Mercedes, partide bulunanları Tommy'ye kısa kısa tanıtır. Daha sonra Tommy partiden Mercedes ile birlikte ayrılır ve onu gideceği yere kadar bırakır.
Arama işine devam eden Tommy, Ken Rosenberg'ten Kent Paul isimli birinin bu konu hakkında bilgisi olabileceğini öğrenir ve bunun üzerine Kent Paul'un bulunduğu Malibu Kulübü'ne gider. Burada sert bir dille Kent Paul'u sorgulayan Tommy, ondan da Leo isimli birine yönlendirilir. Tommy, Leo'yu öldürerek onun telefonunu alır, böylece ona telefon edenlerle görüşebilecek ve eğer Leo'nun buluşmadaki baskında parmağı varsa onun telefonu aracılığıyla saldırıyı kimin düzenlediğini öğrenebilecektir. Tommy telefonu aldığı sırada buluşmaya helikopterle gelen ve kurtulmayı başaran Lance ile karşılaşır. Lance buluşmada abisini kaybetmiştir ve o da Tommy gibi bunu yapanları aramaktadır. Bu sırada Leo'nun adamları gelir ve Tommy'yi öldürmek isterler, Lance ile Tommy de birlikte olay yerinden uzaklaşırlar.
Tommy parayı ve malları aramakla uğraşırken bir yandan da Sonny sürekli ona telefon etmekte ve azarlayıcı bir dille Tommy'nin parayı bulmasını söylemektedir. Tommy ayrıca şehirdeki çevresini genişletmekte ve Albay Cortez, Avery Carrington gibi önemli kişiler için de iş yapmaktadır. Bu da Tommy'ye Vice City'de güvenilirlik ve saygınlık kazandırır. Tommy, Leo'nun telefonuna gelen aramalardan birinde saldırıyı gerçekleştirenin ve para ile malları çalanın Ricardo Diaz olduğunu öğrenir. Tommy, telefondaki kişiye Leo'nun bir süreliğine işleri kendisine bıraktığını söylese ve adama yerini sorsa da telefondaki kişi Tommy'ye güvenmez ve telefonu kapatır. Ancak Tommy artık bu işin sorumlusunu biliyordur. Artık yapması gereken Diaz ile iletişime geçmenin yolunu bulmak ve doğru anı bulduğunda da onun işini bitirmektedir. Tommy, Albay Cortez'in isteği üzerine Diaz'ın bir görüşmesine korumalık yapmak için görevlendirilir. Görüşmeye Lance de Tommy ile birlikte gelir. Görüşme Haitililer tarafından basılır fakat Tommy onları öldürerek Diaz'ı kurtarır, bunun üzerine Tommy, Diaz'ın güvenini kazanır. Bir süre sonra Diaz, Tommy'yi arayarak onun için çalışmasını ister.
Tommy Diaz için çalışmaya başlar onun için şehirdeki en hızlı tekneyi çalmak gibi birkaç iş halleder. Tommy, Diaz için iş yapmaya devam ederken Lance ile karşılaşır. Lance de Diaz'ı öldürmek için onun yanına sızmıştır. Tommy Diaz'ın işini bitirmek üzere olduğunu, ona gerek olmadığını söylese de Lance onu dinlemez ve birlikte Diaz için çalışmaya devam ederler. Tommy bir yandan da şehirdeki diğer önemli kişiler için de çalışmaya devam ederek şehirdeki saygınlığını daha da arttırmaktadır. Bu sıralarda Kent Paul, Tommy'yi arayarak ona önemli bir şey söyleyeceğini ve Malibu Kulübü'ne gelmesini söyler. Tommy, Kent Paul'un yanına gider ve Kent Paul ona Lance'in Diaz'ın adamları tarafından alıkoyulduğunu ve şehirdeki harabeye benzer yerde tutulduğunu söyler. Tommy, Lance'in tutulduğu yere giderek Diaz'ın adamlarını öldürür ve Lance'i kurtarır. Daha sonra Lance'i hastaneye götüren Tommy, iyileştikten sonra Diaz'ı öldürmeleri gerektiğini yoksa Diaz'ın kendilerini öldüreceğini söyler.
Lance iyileştikten sonra Tommy ile Diaz'ın malikânesinin önünde buluşur ve ikili malikâneyi basarlar. Evin Diaz'ın içinde ve dışındaki tüm adamlarını öldüren Tommy, içeri girer ve Diaz'ı bulur. Daha sonra Lance ile Tommy aynı anda ateş ederek Diaz'ı öldürür. Diaz'ın ölümünden sonra Tommy malikâneyi sahiplenir ve kendi mafyasını kurar. Ayrıca şehirde Diaz'ın yürüttüğü işleri de devralan Tommy, yavaş yavaş tüm şehre ismini duyurmaya başlar. Lance de Tommy ile birlikte çalışmaktadır. Bu sırada Tommy, şehirdeki Kübalı çetesinin lideri Umberto Robina ile de tanışır ve birlikte iş yaparlar. Aynı anda Kübalıların rakibi Haitili çetesinin liderinden de hipnotize edilerek görev alan Tommy, iki çete arasındaki rekabetin dozunu daha da arttırır.
Bu sırada birlikte çalıştığı Lance'e de patronu gibi davranan Tommy, bu hareketlerinden dolayı Lance ile arasının açılmasına sebep olur. Lance sürekli onu arayıp diğerlerinin önünde ona bağırmamasını ve kendisine daha adil bir pay vermesini söylese de Tommy onu pek ciddiye almaz. Şehirdeki işlerini daha da büyütmek isteyen Tommy, şehirdeki film stüdyosu, Malibu Kulübü, darphane ve taksi dükkanı gibi gayrimenkulleri satın alır ve neredeyse Vice City'nin en büyük adamı konumuna gelir. Tommy'nin Vice City'de işleri bu kadar büyütmesinden ve hala parasını geri alamamış olmaktan rahatsız olan Sonny, Tommy'nin gayrimenkullerinden haraç toplamak için Vice City'ye adamlarını gönderir. Tommy bu adamları öldürür ve artık yalnızca kendisi için çalıştığı mesajını Sonny'ye verir.
Yaşananların ardından Lance, Tommy'i arar ve büyük problemlerin olduğunu, hemen malikâneye gelmesini söyler. Tommy malikâneye gelir ve Ken Rosenberg ile Lance ona Sonny ve adamlarının parayı almak için geleceklerini söyler. Tommy, Sonny'ye vermek için darphanede bastırdığı sahte paraların hazırlanıp bir çantaya doldurulmasını söyler. Sonny gelir ve Tommy ile karşılaşırlar, ikili birbirine oldukça soğuk davranır. Tommy sahte paraları Sonny'ye verir fakat Sonny numarayı yutmaz, çünkü paraların sahte olduğu haberini Lance'ten almıştır. Sonny, sahte para numarasına kanacağını düşündüğü için Tommy'ye bağırır ve Lance'i kastederek Tommy'nin organizasyonunda iş bilen birilerinin de olduğunu söyler. Bu sırada Lance, Sonny'nin tarafına geçer ve gerçek paranın yerini onlara söyler. Tommy, Lance'e "Bizi sattın!" dese de Lance, "Hayır, ben seni sattım." diyerek Tommy'nin ona patronuymuş gibi davranması sonucu ona karşı nasıl kin beslediğini gösterir. Tommy, malikânesini basan Forelli mafyası üyelerini öldürür ve ardından çatıya kadar Lance'i kovalar. Lance'i ve yanındakileri öldüren Tommy, Sonny'yi de öldürerek bu işi bitirmek için tekrardan aşağı iner. Aşağıda Tommy, Sonny'ye "Benden 15 sene çaldın, şimdi sana bunu ödeteceğim." diyerek Harwood'ta yaşananların sorumlusu olarak Sonny'yi gördüğünü gösterir. Ardından Sonny ve adamlarını öldürerek artık bu işin sonunu getirir. Herkesi öldürdükten sonra malikânede yalnızca Ken Rosenberg ve Tommy kalır. Tommy, Rosenberg'e artık kuzeyde hiçbir şeyin kalmadığını, bütün olayın güneyde olduğunu ve bunun güzel bir iş ortaklığının başlangıcı olduğunu söyler. Hikaye bu şekilde son bulur.
Hikaye konusunda oyunun GTA III'ten daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Bu oyunun mükemmel bir hikayesi yok, hatta hikayede kopukluklar ve anlamlandırılamayan bazı olaylar da var, hikaye konusunda o kadar da başarılı bir iş yok elimizde. Fakat en azından artık ortada "hikaye" diyebileceğimiz bir iş var. Önceki oyunu incelerken hikayenin oyuna öylesine eklendiğinden, hiçbir derinliğinin ve ciddiye alınasılığının olmadığından bahsetmiştim. Bu oyunda ise hikaye bakımından daha uğraşılmış ve ara sahnelerle, karakterlerle daha özenilmiş bir senaryo var. En basitinden GTA III ve Vice City'nin karakterlerini ele alalım: Claude konuşmayan, hakkında eskiden Catalina ile sevgili olması dışında hiçbir şey bilmediğimiz bir ana karakterdi. Oyunu oynarken sanki ana karakter yokmuş gibi hissettiriyordu, hiçbir ağırlığı yoktu. Vice City'de ise geçmişte neler yaşadığını bildiğimiz, neden hapis yattığını, kimlerle çalıştığını öğrendiğimiz ve kendi kişiliğine sahip bir ana karakter var. Bu bile gözle görülür bir geliştirme.
Onun dışında hikayede aceleye geldiğini düşündüğüm ve anlamlandıramadığım noktalar var. Bunlardan biri ise Tommy'nin Lance'e karşı takındığı tavır. Tommy, Diaz ölmeden önce Lance ile oldukça iyiyken Diaz'ın ölümünden sonraki görevlerde aniden Lance'e bağırmaya ve ona patronluk taslamaya başlıyor. Bu sert değişim o kadar ani bir şekilde yaşanıyor ki oyunda Tommy 10 dakika önce birlikte Diaz'ı öldürdüğü adama herkesin önünde bağırmaya başlıyor. Bu değişimin sebebi hiçbir zaman hikayede açıklanmıyor, bu yüzden de bana oldukça garip ve gereksiz geldi. Oynarken Tommy'nin Lance'e bağırdığı sahneler sırf oyunun sonunda Lance'in Tommy'ye ihanet etmesini sağlayabilmek için uydurulan bir bahane olarak oyuna koyulduğunu hissettim, bu da beni hikayenin atmosferinden kopardı. Ayrıca hikayeye getirebileceğim bir diğer eleştiri ise hikayenin oldukça tahmin edilebilir olması. Tahmin edilebilir bir hikayede de maalesef pek heyecan kalmıyor. Öncelikle oyunun başındaki sahnelerden ve Sonny ile Tommy'nin telefon görüşmelerinden eninde sonunda Sonny ile Tommy'nin yüzleşeceği ve ikisinden birinin öleceği anlaşılıyor. Elbette hikayedeki kötünün ve hikayenin sonunda kimlerin yüzleşeceğinin bir yerden sonra belirginleşmesi gerekiyor fakat bu oyunun başından yapılması bana hiç mantıklı gelmedi. Oyunun başında Tommy parayı ararken Sonny'nin direkt olarak kötü karakter rolüne bürünmesi yerine ikilinin arası yavaş yavaş açılsa hikaye çok daha heyecanlı olabilirdi.
Aynı şekilde Lance de ihanet edeceğini oyunun ortalarından itibaren bas bas bağırıyor. Sürekli telefon ile Tommy'yi arayıp ona patronluk taslamamasını ve adil bir pay vermesini söylemesi üzerine Tommy'nin onu ciddiye almamasından Lance'in ihanet edeceği zaten anlaşılıyordu. Bunların hiçbiri olmasa ve Lance oyunun sonunda aniden ihanet etse veya Lance'in Tommy'yi ona patronluk taslamamasına dair uyarıları hikayenin ortalarında değil de sonlarına doğru olsa hikaye çok daha vurucu olabilirdi. Onun dışında hikaye sunumu GTA III'e nazaran oldukça geliştirilmiş diyebilirim. Günümüz için sunum yetersiz evet ancak GTA III'teki özensiz ve 2-3 diyalogdan ibaret ara sahneler bu oyunda daha iyi kurgulanmış ve daha anlamlı ara sahnelere bırakmış. Ayrıca ara sahnelerdeki animasyonlar benim gözüme GTA III'e göre daha iyi gözüktü. İşleniş olarak oyun daha çok olayı işliyor, karakterlerin büyük çoğunluğu hakkında yüzeysel birkaç bilgi dışında hiçbir şey bilmiyoruz. Hikaye anlatımında ise demin de bahsettiğim gibi kopukluklar var, hikaye anlatımı daha heyecanlı tutulsa ve hikayedeki boşluklar mantıklı bir şekilde doldurulsa hikayeden çok daha fazla keyif alabilirdim fakat bu haliyle maalesef bir noktadan sonra oyuncu hikayeden kopuyor.
Oynanış olarak oyun fazlasıyla sıkıcı. Definitive Edition GTA V tarzı silah ve radyo istasyonu seçme, sağ tık ile nişan alma ve navigasyon gibi küçük yenilikler dışında oynanışı güçlendiren hiçbir yenilik getirmemiş. Oyun motoru, 2002'deki Vice City'de kullanılan motorun Unreal Engine'a aktarılmış hali. Dolayısı ile animasyonlar, silah kullanımları, hasar modellemeleri hepsi 20 senelik. 20 sene sonra da bu bahsettiğim şeyler oyunu aşırı derecede sıkıcılaştırıyor. GTA III'ten farklı olarak oyuna motor, helikopter ve su uçağı gibi yeni araçlar eklenmiş. Motor kullanımı oldukça eski hissettirse de berbat seviyede değil, katlanılabilir. Ancak helikopter ve uçak kullanımı Definitive Edition'da rezalet. Vice City'nin 2002 sürümünde bile helikopter ve uçak kullanımı daha iyiydi, yeni sürümde bozmayı nasıl başardılar aklım hâlâ almıyor. Helikopter kullanımında hata var, kullanırken helikopterler saçma sapan hareketler yapıyor ve bu da genellikle sağa sola çarpıp helikopterin patlamasıyla sonuçlanıyor. Ayrıca helikopter ile uçak kontrolleri artık daha zor ve berbat. Helikopter ve uçak kullanmak için fare kullanma zorunluluğu getirilmiş ve ne kadar uğraşsam da kontrolleri 2002'deki Vice City kontrolleri gibi yapamadım. Yani oyun bu araçları kullanmak için fare zorunluluğu getirmiş ve bu da kontrolleri daha da zorlaştırmış.
Vuruş hissiyatı konusuna gelirsek de oyunun aynı GTA III gibi bu konuda aşırı ilkel ve sıkıcı olduğunu söylemek mümkün. Düşman animasyonları ve hasara karşı verilen tepkiler çok kötü durumda. Düşmanlar çoğu silaha karşı aynı tepkiyi veriyor, yalnızca saldırı tüfeği ve patlayıcılar biraz farklı. Saldırı tüfekleri düşmanın kafasını koparabiliyor ve patlayıcılar da düşmanları uçuruyor, onun dışındaki tüm silahlara verilen tepkiler aynı. Minigun ve ağır makineli tüfek tek vuruşta düşmanı indirdiği için biraz daha farklı, ancak saldırı tüfekleriyle bile düşmanı gövdeden vurmak diğer silahlarla vurmak ile aynı hissiyatı veriyor. Çünkü düşmanın verdiği tepkiler ve animasyonlar aynı.
Silah çeşitliliği olarak oyun GTA III'ten daha çeşitli. GTA III'te her silah türünden bir tane varken bu oyunda çeşitler arttırılmış. Mesela artık tabanca olarak hem normal tabanca hem de altıpatlar kullanılabiliyor. Onun dışında birkaç hafif makineli tüfek türü oyuna eklenmiş. Saldırı tüfeği olarak da iki, pompalı tüfek olarak ise birkaç farklı seçeneğimiz var. Ayrıca iki keskin nişancı tüfeği de oyunda bulunmakta. Bunlarla birlikte daha önceki oyunda önceki oyunda bulunmayan minigun, ağır makineli tüfek, uzaktan kumandalı bomba, fotoğraf makinesi, MP5, sis bombası, katana, çekiç, kasap bıçağı gibi yeni silahlar da oyunda bulunuyor, Silah çeşitliliği konusunda Vice City'yi yeterli bulduğumu rahatlıkla söyleyebilirim.
Silah kullanımları için ise demin getirdiğim olumlu yorumları maalesef getiremeyeceğim. Oyun motorunun kalitesizliğinden dolayı silah kullanımları farklı hissettirmiyor veya keyif vermiyor. Silah kullanımının hiçbir ağırlığı yok. Örneğin hafif makineli bir silahtan saldırı tüfeğine geçtiğiniz zaman silah değiştirdiğinizi hissedemiyorsunuz çünkü oyunda bunu hissettirebilecek hiçbir şey yok. Silah değiştirildiği zaman yalnızca düşmanı öldürme ve araç patlatma süresi değişiyor, bunun dışında hiçbir fark yok. Definitive Edition'ın ise ne kadar başarısız olduğu aslında buradan anlaşılıyor. 20 sene sonra bir oyuna yeni bir sürüm geliştiriliyor ve bu sürüme silahların farklılığını ve ağırlığını ortaya koyacak basit bir geri tepme sistemi bile eklenmiyor. Gerçekten berbat bir durum.
Görev çeşitliliği olarak oyunun GTA III'teki kendini tekrar etme döngüsünden bir nebze de olsa kurtulduğunu söyleyebilirim. GTA III'teki sürekli arabayla bir yere gidip birilerini öldürdükten sonra geri dönme sistemi bu oyun ile aşılmış. Oyuncak uçak ile inşaat patlatma, oyuncak uçak ile düşman aracı bombalama, helikopter ile araç takip edip gökdelenin tepesine çıktıktan sonra takip ettiğimiz kişileri fotoğraf çektiğime gibi çeşit çeşit ve yaratıcı görevler bu oyunda yapılabiliyor. Yani görev çeşitliliği konusunda Vice City serinin önceki oyununa göre oldukça katlanılabilir bir oyun, ancak günümüz şartları için yine de yeterli değil. Artık çok daha yaratıcı görevlere sahip açık dünya oyunları var, Vice City bu konuda da artık eskidiğini fark ettiriyor.
Onun dışında oynanış konusunda bahsedebileceğim yan görevler ve atmosfer kaldı. Yan görev olarak oyunda bazı gayrimenkul görevleri, Phil Cassidy, telefon ve meslek görevleri bulunuyor. Gayrimenkul görevlerinde nerenin satın alındığına bağlı olarak birtakım yan görevler yapılıyor. Taksi firması alındığında rakip firmanın işini baltalama görevleri veriliyor, Malibu Kulübü'nde ise Vice City bankasını soymak üzerine görevler yapılıyor. Bazı görevler hariç bu görevler fena değil. Phil Cassidy görevlerinde de Phil ile birlikte birtakım görevler yapılıyor, bu görevler ana görevlere benzer ara sahnelere sahip ve keyifliler. Telefon görevleri ise bu saydıklarıma göre daha basit, telefondaki adamın tetikçiliğini yapmak üzerine kurulu. Meslek görevlerine gelirsek, bu görevler çok sıkıcı. Taksicilik, itfaiyecilik ve ambulans şoförlüğü gibi meslek görevleri bulunuyor. Bu görevlerin hepsi birbirinin aynısı ve hepsi de birbirinden sıkıcı. Yapılan iş hep aynı, yalnızca işin süresi uzuyor. Son olarak atmosferden bahsetmek gerekirse ben oyunun atmosferini sevdiğimi söyleyebilirim. 1980'lerin Miami atmosferi oyuna çok hoş bir biçimde aktarılmış ve oyundaki müzikler de bu atmosferi başarılı bir biçimde desteklemiş.
Grafiksel olarak Grand Theft Auto III – The Definitive Edition incelememde söylediğim her şey bu oyun için de geçerli. Oyunu Vice City'nin eski sürümü ile karşılaştıracaksak eğer ciddi geliştirmeler var. Aşağıya eski ve yeni sürümden alınan ekran görüntülerini ekleyip karşılaştırma yapacağım. Bütün kaplamalar, ışıklandırmalar, gölgelendirmeler ve yansımalar elden geçirilmiş ve yenilenmiş. Araçların kapıları karanlıkta açıldığında kapı ışığının yansıması gibi ufak detaylar eklenmiş. Bunlarla birlikte görüş mesafesi de ciddi derecede arttırılmış. Fakat görüş mesafesi arttırılırken sis eklemek unutulmuş olacak ki uçan araçlar kullanırken yeteri kadar yükseğe çıkıldığında harita baştan sona devasa bir kabartma haritası gibi görünüyor, bu da zaten küçük olan haritanın daha da küçük hissettirmesine neden oluyor. Ayrıca havadayken kaplamaların çözünürlüğü o kadar düşüyor ki bazı yerler berbat görünüyor, çoğu kaplama da uzun süre boyunca düzelmiyor. Aynı önceki oyunda olduğu gibi bu oyunda da yağmur efekti berbat derecede rahatsız edici ve göz yoruyor, yağmur damlaları aşırı büyük ve belirgin. Bunu hiç mi test etmediler yoksa test etmelerine rağmen umursamadılar mı bilmiyorum fakat acilen düzeltilmesi gerek. Patlama efektlerini ise oldukça beğendiğimi söyleyebilirim, çok hoş duruyor. Oyunun günümüz standartlarında grafiksel olarak nasıl olduğunu söylemem gerekirse: Yeterli değil. Evet eski Vice City'ye göre ciddi iyileştirmeler var fakat bu oyunun 2021 yılı grafik kalitesine sahip bir oyun olduğunu söylemek mümkün değil. 2015 senesinde bilgisayarlara çıkış yapmış olan GTA V'in grafikleri kesinlikle bu oyundan daha iyi. Optimizasyon sorunlarının bu oyunda da devam ettiğini üzülerek belirtiyorum. Oyun bu konuda ciddi sorunlara sahip, oyun boyunca sabit bir performans alamadım. Yer yer performansın 35 kare başına saniye oranına kadar düştüğünü söyleyeceğim ki bu durum böyle grafiklere sahip olan bir oyun için hiç de normal değil. Sistem belleğimin ve ekran kartı belleğimin bu oyunu en yüksek ayarlarda oynatmaya rahatlıkla yetmesine ve oyunu SSD üzerine kurmama rağmen zaman zaman anlık takılmalarla karşılaştım, bu da oyun deneyimimi baltalayan bir başka etmen. Ayrıca yer yer kaplamaların geç yüklenmesi sorunuyla da karşılaştım, araba ile hızlı giderken bazı kaplamaların/objelerin geç yüklendiğini gördüm. 2021 yılında çıkan bir oyun için bu bahsettiğim şey gülünç bir durum. Ancak gülünç olan başka durumlar da var, onlar da oyunun sahip olduğu hatalar. Oyunu oynarken birçok hata ile karşılaştım. Bunlardan bazıları yayaların vücudunun bir kısmının kaldırımın altında olması ve yayaların yürürken ayaklarının yere temas etmemesi oldu. Aynı şekilde araçların parçalanan bölümlerinin farklı yerlere ışınlanması da gördüğüm hatalardandı, bunlar oyuncuyu oyundan iyice soğutmakta.
Grand Theft Auto: Vice City – The Definitive Edition grafiksel geliştirmeler sağlıyor ve GTA III'ün aksine daha çeşitli görevlere, daha canlı bir haritaya ve daha fazla araç seçeneğine sahip, ayrıca önceki oyundaki hikayesel eksikler bu oyunda giderilmiş, hikaye daha ciddi bir yer edinmiş. Bunlarla beraber Definitive Edition baştan savma bir şekilde hazırlanmış ve performans sorunlarının yanında oyuncuyu atmosferden koparan birçok hataya sahip, ek olarak oynanışa gözle görülür hiçbir yenilik getirilmediği için oyun bu konuda çok sıkıcı ve günümüz standartlarının oldukça gerisinde.
58/100
GRAND THEFT AUTO: VICE CITY – THE DEFINITIVE EDITION İNCELEME
1980'lere geri dönüyoruz, ancak özensiz bir yeniden düzenleme ile.
Giriş Kısmı ve Hikaye:
Yeniden düzenlenmiş GTA oyunlarının ikinci ayağı olan Grand Theft Auto: Vice City – The Definitive Edition, bizi Liberty City'nin karanlık ve kasvetli havasından alıp 1980'lerin ışıl ışıl Vice City'sine götürdü. Canlı Vice City atmosferi, kasvetli ve bir noktadan sonra oyuncuyu sıkan Liberty City'den sonra oldukça uygun bir seçim. Vice City haritası, Liberty City'den daha küçük; ancak Liberty City'nin aksine Vice City haritasından plajlar, gece kulüpleri ve diğer çeşitli eğlence mekanları bulunuyor. Ayrıca GTA III'teki çeşitsiz araç türlerinden sonra Vice City motor, helikopter ve su uçağı gibi araçları da oyuncunun kullanımına sunuyor. Hikaye konusunda da GTA III'ten sonra bu oyunda işlerin biraz rayına oturduğunu söylemek mümkün. En azından artık konuşan bir ana karakterimiz ve sadece 2-3 cümleden ibaret olmayan, çok kaliteli olmasa da bir kurguya sahip olan ara sahnelerimiz var. Hikayenin bazı kısımları çok kopuk ve bazı noktalar atlandığı için hikayenin bazı yerlerinde olay örgüsünün belirli noktaları anlaşılamıyor, bunlardan hikayeyi detaylı bir şekilde anlattıktan sonra bahsedeceğim.
Oynanış olarak ise Vice City'nin GTA III'ten çok büyük bir farkı yok. Vuruş hissi, hasar modellemeleri ve silah kullanımları neredeyse aynı. Az önce de bahsettiğim gibi bu oyun ile birlikte birkaç farklı araç çeşidi oyuna eklenmiş, onlar yeni bir oynanış deneyimi sunsa da geriye kalan şeyler genellikle aynı. Bilindiği üzere Grand Theft Auto: Vice City aslında GTA III'ün bir genişleme paketi olarak geliştirilmeye başlanmış, daha sonradan alınan kararla yeni bir oyun olarak piyasaya çıkmıştı. Vice City, GTA III'ün genişleme paketi olarak tasarlanmaya başladığını fazlasıyla hissettiriyor. Özellikle oyun içi animasyonların çoğu, araba sürüşü ve bazı silahların kullanımı GTA III ile birebir aynı.
Definitive Edition'ın Vice City'ye ne kattığına gelelim. Definitive Edition, Vice City'ye pek bir şey katmadığı gibi oynanış deneyimini de düşürüyor. Aynı GTA III'ün Definitive Edition sürümünde olduğu gibi bu sürümde de grafiksel geliştirmeler yapılmış, 60 kare başına saniye desteği gelmiş fakat oyunun ilkel kalan oynanışına GTA V tarzı silah ve radyo istasyonu seçme ve sağ tık ile nişan alma haricinde hiçbir yenilik getirilmemiş. Üstüne üstlük bu sürüm ile birlikte hala çözülemeyen eski hataların yanına bir de yeni hatalar eklenmiş. Bazı görevlerde (özellikle dar mekanlarda çatıştığımız görevler) saçma sapan açılara geçip sinir bozucu hal alan kamera açıları bile düzeltilmemiş. Belli başlı görevlerde sıkıntı yaratan kamera açılarını düzeltmek çok mu zor bir iş anlayamıyorum. Daha fazla uzatmadan hikayeyi anlatmaya başlayayım, anlatırken de hikayedeki heyecanı ortadan kaldıracak bilgilere değineceğimin uyarısını son bir kere yapayım.
Tommy Vercetti ve Sonny Forelli birlikte büyümüş iki dosttur. Sonny Forelli, Liberty City'de faaliyet gösteren Forelli mafya ailesinin lideridir ve dostu Tommy Vercetti'ye mafyada yüksek bir mevki sağlamıştır. 1970'lerin başında Tommy Vercetti, Sonny'den Liberty City'nin Harwood bölgesinde bulunan bir adamı öldürme emri alır. Bölgeye gittiğinde 11 adam ile karşılaşan Tommy, orada bulunan herkesi öldürür ve 15 sene hapis cezası alır. Orada 11 adam bulunmasının sebebi aslında Tommy'nin öldüreceği adamın bu olaydan haberdar olmasıdır. Olaydan sonra Forelli ailesi ile olan bağlarını sorgulayan Tommy, 15 sene hapis yatmıştır. Bu sırada da Sonny Forelli liderliğindeki Forelli mafyası rakiplerini bir bir hallederek gücüne güç katar.
1986 yılına gelinir. Sonny, Vice City'deki madde ticaretinin çok kârlı olduğunu görür ve Vice City'deki bu işe girerek hem Vice City'de söz sahibi olmak, hem de büyük paralar kazanmak istemektedir. Bu iş için de hapisten yeni çıkan eski dostu Tommy'yi düşünür. Böylece hem Tommy gibi tecrübeli birini bu işte kullanarak işini garantiye almak, hem de Tommy'yi Liberty City'den uzak tutarak geçmişte yaşananları sorgulamasını önlemek istemektedir. Sonny, Tommy'yi yüklü miktarda para ile Vice City'ye gönderir. Tommy bir buluşmaya gidecek, bu buluşmada parayı verdikten sonra malları alarak Sonny'ye geri götürecektir. Tommy, Avukat Ken Rosenberg ve Forelli mafyasından 2 kişiyi de yanına alarak buluşma noktasına gider. Tam takasın gerçekleştirileceği sırada kimliği belirsiz suikastçılar Tommy ve diğerlerinin üzerine ateş açar, Tommy ve helikopter ile gelen buluşmacı saldırıdan kurtulur fakat 2 Forelli mafyası üyesi ve diğer buluşmacı ölür. Tommy, aracı ile beklemekte olan Ken Rosenberg ile oradan kaçar
Bu olaydan sonra Sonny, buluşmanın nasıl geçtiğini öğrenmek için Tommy'ye telefon eder. Tommy buluşmanın basıldığını, paranın da malların da elinde olmadığını söyler. Bunun üzerine çok sinirlenen Sonny, Tommy'ye bağırmaya başlar ve Tommy'ye kaybettiği parayı bulmasını söyler. Tommy parayı bulacağının sözünü vererek telefonu kapatır. Yaşananlardan sonra öldürülmekten korkan ve Avukat Ken Rosenberg ve Tommy, parayı ve malları bulmak için işe koyulurlar. Rosenberg, şehrin önemli isimlerinden Albay Cortez'in yatında parti vereceğini ve bu partide Vice City'nin önemli adamlarının olacağını, kendisinin de davet edildiğini fakat korkudan gidemeyeceğini söyler. Bunun üzerine Tommy partiye Ken Rosenberg adına gider ve oradakileri tanımaya çalışır. Partiye şehrin önemli mafya babalarından Ricardo Diaz, inşaat işiyle ilgilenen iş adamı Avery Carrington ve müzik grubu "Love Fist" üyeleri gelmiştir. Albay Cortez'in kızı Mercedes, partide bulunanları Tommy'ye kısa kısa tanıtır. Daha sonra Tommy partiden Mercedes ile birlikte ayrılır ve onu gideceği yere kadar bırakır.
Arama işine devam eden Tommy, Ken Rosenberg'ten Kent Paul isimli birinin bu konu hakkında bilgisi olabileceğini öğrenir ve bunun üzerine Kent Paul'un bulunduğu Malibu Kulübü'ne gider. Burada sert bir dille Kent Paul'u sorgulayan Tommy, ondan da Leo isimli birine yönlendirilir. Tommy, Leo'yu öldürerek onun telefonunu alır, böylece ona telefon edenlerle görüşebilecek ve eğer Leo'nun buluşmadaki baskında parmağı varsa onun telefonu aracılığıyla saldırıyı kimin düzenlediğini öğrenebilecektir. Tommy telefonu aldığı sırada buluşmaya helikopterle gelen ve kurtulmayı başaran Lance ile karşılaşır. Lance buluşmada abisini kaybetmiştir ve o da Tommy gibi bunu yapanları aramaktadır. Bu sırada Leo'nun adamları gelir ve Tommy'yi öldürmek isterler, Lance ile Tommy de birlikte olay yerinden uzaklaşırlar.
Tommy parayı ve malları aramakla uğraşırken bir yandan da Sonny sürekli ona telefon etmekte ve azarlayıcı bir dille Tommy'nin parayı bulmasını söylemektedir. Tommy ayrıca şehirdeki çevresini genişletmekte ve Albay Cortez, Avery Carrington gibi önemli kişiler için de iş yapmaktadır. Bu da Tommy'ye Vice City'de güvenilirlik ve saygınlık kazandırır. Tommy, Leo'nun telefonuna gelen aramalardan birinde saldırıyı gerçekleştirenin ve para ile malları çalanın Ricardo Diaz olduğunu öğrenir. Tommy, telefondaki kişiye Leo'nun bir süreliğine işleri kendisine bıraktığını söylese ve adama yerini sorsa da telefondaki kişi Tommy'ye güvenmez ve telefonu kapatır. Ancak Tommy artık bu işin sorumlusunu biliyordur. Artık yapması gereken Diaz ile iletişime geçmenin yolunu bulmak ve doğru anı bulduğunda da onun işini bitirmektedir. Tommy, Albay Cortez'in isteği üzerine Diaz'ın bir görüşmesine korumalık yapmak için görevlendirilir. Görüşmeye Lance de Tommy ile birlikte gelir. Görüşme Haitililer tarafından basılır fakat Tommy onları öldürerek Diaz'ı kurtarır, bunun üzerine Tommy, Diaz'ın güvenini kazanır. Bir süre sonra Diaz, Tommy'yi arayarak onun için çalışmasını ister.
Tommy Diaz için çalışmaya başlar onun için şehirdeki en hızlı tekneyi çalmak gibi birkaç iş halleder. Tommy, Diaz için iş yapmaya devam ederken Lance ile karşılaşır. Lance de Diaz'ı öldürmek için onun yanına sızmıştır. Tommy Diaz'ın işini bitirmek üzere olduğunu, ona gerek olmadığını söylese de Lance onu dinlemez ve birlikte Diaz için çalışmaya devam ederler. Tommy bir yandan da şehirdeki diğer önemli kişiler için de çalışmaya devam ederek şehirdeki saygınlığını daha da arttırmaktadır. Bu sıralarda Kent Paul, Tommy'yi arayarak ona önemli bir şey söyleyeceğini ve Malibu Kulübü'ne gelmesini söyler. Tommy, Kent Paul'un yanına gider ve Kent Paul ona Lance'in Diaz'ın adamları tarafından alıkoyulduğunu ve şehirdeki harabeye benzer yerde tutulduğunu söyler. Tommy, Lance'in tutulduğu yere giderek Diaz'ın adamlarını öldürür ve Lance'i kurtarır. Daha sonra Lance'i hastaneye götüren Tommy, iyileştikten sonra Diaz'ı öldürmeleri gerektiğini yoksa Diaz'ın kendilerini öldüreceğini söyler.
Lance iyileştikten sonra Tommy ile Diaz'ın malikânesinin önünde buluşur ve ikili malikâneyi basarlar. Evin Diaz'ın içinde ve dışındaki tüm adamlarını öldüren Tommy, içeri girer ve Diaz'ı bulur. Daha sonra Lance ile Tommy aynı anda ateş ederek Diaz'ı öldürür. Diaz'ın ölümünden sonra Tommy malikâneyi sahiplenir ve kendi mafyasını kurar. Ayrıca şehirde Diaz'ın yürüttüğü işleri de devralan Tommy, yavaş yavaş tüm şehre ismini duyurmaya başlar. Lance de Tommy ile birlikte çalışmaktadır. Bu sırada Tommy, şehirdeki Kübalı çetesinin lideri Umberto Robina ile de tanışır ve birlikte iş yaparlar. Aynı anda Kübalıların rakibi Haitili çetesinin liderinden de hipnotize edilerek görev alan Tommy, iki çete arasındaki rekabetin dozunu daha da arttırır.
Bu sırada birlikte çalıştığı Lance'e de patronu gibi davranan Tommy, bu hareketlerinden dolayı Lance ile arasının açılmasına sebep olur. Lance sürekli onu arayıp diğerlerinin önünde ona bağırmamasını ve kendisine daha adil bir pay vermesini söylese de Tommy onu pek ciddiye almaz. Şehirdeki işlerini daha da büyütmek isteyen Tommy, şehirdeki film stüdyosu, Malibu Kulübü, darphane ve taksi dükkanı gibi gayrimenkulleri satın alır ve neredeyse Vice City'nin en büyük adamı konumuna gelir. Tommy'nin Vice City'de işleri bu kadar büyütmesinden ve hala parasını geri alamamış olmaktan rahatsız olan Sonny, Tommy'nin gayrimenkullerinden haraç toplamak için Vice City'ye adamlarını gönderir. Tommy bu adamları öldürür ve artık yalnızca kendisi için çalıştığı mesajını Sonny'ye verir.
Yaşananların ardından Lance, Tommy'i arar ve büyük problemlerin olduğunu, hemen malikâneye gelmesini söyler. Tommy malikâneye gelir ve Ken Rosenberg ile Lance ona Sonny ve adamlarının parayı almak için geleceklerini söyler. Tommy, Sonny'ye vermek için darphanede bastırdığı sahte paraların hazırlanıp bir çantaya doldurulmasını söyler. Sonny gelir ve Tommy ile karşılaşırlar, ikili birbirine oldukça soğuk davranır. Tommy sahte paraları Sonny'ye verir fakat Sonny numarayı yutmaz, çünkü paraların sahte olduğu haberini Lance'ten almıştır. Sonny, sahte para numarasına kanacağını düşündüğü için Tommy'ye bağırır ve Lance'i kastederek Tommy'nin organizasyonunda iş bilen birilerinin de olduğunu söyler. Bu sırada Lance, Sonny'nin tarafına geçer ve gerçek paranın yerini onlara söyler. Tommy, Lance'e "Bizi sattın!" dese de Lance, "Hayır, ben seni sattım." diyerek Tommy'nin ona patronuymuş gibi davranması sonucu ona karşı nasıl kin beslediğini gösterir. Tommy, malikânesini basan Forelli mafyası üyelerini öldürür ve ardından çatıya kadar Lance'i kovalar. Lance'i ve yanındakileri öldüren Tommy, Sonny'yi de öldürerek bu işi bitirmek için tekrardan aşağı iner. Aşağıda Tommy, Sonny'ye "Benden 15 sene çaldın, şimdi sana bunu ödeteceğim." diyerek Harwood'ta yaşananların sorumlusu olarak Sonny'yi gördüğünü gösterir. Ardından Sonny ve adamlarını öldürerek artık bu işin sonunu getirir. Herkesi öldürdükten sonra malikânede yalnızca Ken Rosenberg ve Tommy kalır. Tommy, Rosenberg'e artık kuzeyde hiçbir şeyin kalmadığını, bütün olayın güneyde olduğunu ve bunun güzel bir iş ortaklığının başlangıcı olduğunu söyler. Hikaye bu şekilde son bulur.
Hikaye konusunda oyunun GTA III'ten daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Bu oyunun mükemmel bir hikayesi yok, hatta hikayede kopukluklar ve anlamlandırılamayan bazı olaylar da var, hikaye konusunda o kadar da başarılı bir iş yok elimizde. Fakat en azından artık ortada "hikaye" diyebileceğimiz bir iş var. Önceki oyunu incelerken hikayenin oyuna öylesine eklendiğinden, hiçbir derinliğinin ve ciddiye alınasılığının olmadığından bahsetmiştim. Bu oyunda ise hikaye bakımından daha uğraşılmış ve ara sahnelerle, karakterlerle daha özenilmiş bir senaryo var. En basitinden GTA III ve Vice City'nin karakterlerini ele alalım: Claude konuşmayan, hakkında eskiden Catalina ile sevgili olması dışında hiçbir şey bilmediğimiz bir ana karakterdi. Oyunu oynarken sanki ana karakter yokmuş gibi hissettiriyordu, hiçbir ağırlığı yoktu. Vice City'de ise geçmişte neler yaşadığını bildiğimiz, neden hapis yattığını, kimlerle çalıştığını öğrendiğimiz ve kendi kişiliğine sahip bir ana karakter var. Bu bile gözle görülür bir geliştirme.
Onun dışında hikayede aceleye geldiğini düşündüğüm ve anlamlandıramadığım noktalar var. Bunlardan biri ise Tommy'nin Lance'e karşı takındığı tavır. Tommy, Diaz ölmeden önce Lance ile oldukça iyiyken Diaz'ın ölümünden sonraki görevlerde aniden Lance'e bağırmaya ve ona patronluk taslamaya başlıyor. Bu sert değişim o kadar ani bir şekilde yaşanıyor ki oyunda Tommy 10 dakika önce birlikte Diaz'ı öldürdüğü adama herkesin önünde bağırmaya başlıyor. Bu değişimin sebebi hiçbir zaman hikayede açıklanmıyor, bu yüzden de bana oldukça garip ve gereksiz geldi. Oynarken Tommy'nin Lance'e bağırdığı sahneler sırf oyunun sonunda Lance'in Tommy'ye ihanet etmesini sağlayabilmek için uydurulan bir bahane olarak oyuna koyulduğunu hissettim, bu da beni hikayenin atmosferinden kopardı. Ayrıca hikayeye getirebileceğim bir diğer eleştiri ise hikayenin oldukça tahmin edilebilir olması. Tahmin edilebilir bir hikayede de maalesef pek heyecan kalmıyor. Öncelikle oyunun başındaki sahnelerden ve Sonny ile Tommy'nin telefon görüşmelerinden eninde sonunda Sonny ile Tommy'nin yüzleşeceği ve ikisinden birinin öleceği anlaşılıyor. Elbette hikayedeki kötünün ve hikayenin sonunda kimlerin yüzleşeceğinin bir yerden sonra belirginleşmesi gerekiyor fakat bu oyunun başından yapılması bana hiç mantıklı gelmedi. Oyunun başında Tommy parayı ararken Sonny'nin direkt olarak kötü karakter rolüne bürünmesi yerine ikilinin arası yavaş yavaş açılsa hikaye çok daha heyecanlı olabilirdi.
Aynı şekilde Lance de ihanet edeceğini oyunun ortalarından itibaren bas bas bağırıyor. Sürekli telefon ile Tommy'yi arayıp ona patronluk taslamamasını ve adil bir pay vermesini söylemesi üzerine Tommy'nin onu ciddiye almamasından Lance'in ihanet edeceği zaten anlaşılıyordu. Bunların hiçbiri olmasa ve Lance oyunun sonunda aniden ihanet etse veya Lance'in Tommy'yi ona patronluk taslamamasına dair uyarıları hikayenin ortalarında değil de sonlarına doğru olsa hikaye çok daha vurucu olabilirdi. Onun dışında hikaye sunumu GTA III'e nazaran oldukça geliştirilmiş diyebilirim. Günümüz için sunum yetersiz evet ancak GTA III'teki özensiz ve 2-3 diyalogdan ibaret ara sahneler bu oyunda daha iyi kurgulanmış ve daha anlamlı ara sahnelere bırakmış. Ayrıca ara sahnelerdeki animasyonlar benim gözüme GTA III'e göre daha iyi gözüktü. İşleniş olarak oyun daha çok olayı işliyor, karakterlerin büyük çoğunluğu hakkında yüzeysel birkaç bilgi dışında hiçbir şey bilmiyoruz. Hikaye anlatımında ise demin de bahsettiğim gibi kopukluklar var, hikaye anlatımı daha heyecanlı tutulsa ve hikayedeki boşluklar mantıklı bir şekilde doldurulsa hikayeden çok daha fazla keyif alabilirdim fakat bu haliyle maalesef bir noktadan sonra oyuncu hikayeden kopuyor.
Oynanış:
Oynanış olarak oyun fazlasıyla sıkıcı. Definitive Edition GTA V tarzı silah ve radyo istasyonu seçme, sağ tık ile nişan alma ve navigasyon gibi küçük yenilikler dışında oynanışı güçlendiren hiçbir yenilik getirmemiş. Oyun motoru, 2002'deki Vice City'de kullanılan motorun Unreal Engine'a aktarılmış hali. Dolayısı ile animasyonlar, silah kullanımları, hasar modellemeleri hepsi 20 senelik. 20 sene sonra da bu bahsettiğim şeyler oyunu aşırı derecede sıkıcılaştırıyor. GTA III'ten farklı olarak oyuna motor, helikopter ve su uçağı gibi yeni araçlar eklenmiş. Motor kullanımı oldukça eski hissettirse de berbat seviyede değil, katlanılabilir. Ancak helikopter ve uçak kullanımı Definitive Edition'da rezalet. Vice City'nin 2002 sürümünde bile helikopter ve uçak kullanımı daha iyiydi, yeni sürümde bozmayı nasıl başardılar aklım hâlâ almıyor. Helikopter kullanımında hata var, kullanırken helikopterler saçma sapan hareketler yapıyor ve bu da genellikle sağa sola çarpıp helikopterin patlamasıyla sonuçlanıyor. Ayrıca helikopter ile uçak kontrolleri artık daha zor ve berbat. Helikopter ve uçak kullanmak için fare kullanma zorunluluğu getirilmiş ve ne kadar uğraşsam da kontrolleri 2002'deki Vice City kontrolleri gibi yapamadım. Yani oyun bu araçları kullanmak için fare zorunluluğu getirmiş ve bu da kontrolleri daha da zorlaştırmış.
Vuruş hissiyatı konusuna gelirsek de oyunun aynı GTA III gibi bu konuda aşırı ilkel ve sıkıcı olduğunu söylemek mümkün. Düşman animasyonları ve hasara karşı verilen tepkiler çok kötü durumda. Düşmanlar çoğu silaha karşı aynı tepkiyi veriyor, yalnızca saldırı tüfeği ve patlayıcılar biraz farklı. Saldırı tüfekleri düşmanın kafasını koparabiliyor ve patlayıcılar da düşmanları uçuruyor, onun dışındaki tüm silahlara verilen tepkiler aynı. Minigun ve ağır makineli tüfek tek vuruşta düşmanı indirdiği için biraz daha farklı, ancak saldırı tüfekleriyle bile düşmanı gövdeden vurmak diğer silahlarla vurmak ile aynı hissiyatı veriyor. Çünkü düşmanın verdiği tepkiler ve animasyonlar aynı.
Silah çeşitliliği olarak oyun GTA III'ten daha çeşitli. GTA III'te her silah türünden bir tane varken bu oyunda çeşitler arttırılmış. Mesela artık tabanca olarak hem normal tabanca hem de altıpatlar kullanılabiliyor. Onun dışında birkaç hafif makineli tüfek türü oyuna eklenmiş. Saldırı tüfeği olarak da iki, pompalı tüfek olarak ise birkaç farklı seçeneğimiz var. Ayrıca iki keskin nişancı tüfeği de oyunda bulunmakta. Bunlarla birlikte daha önceki oyunda önceki oyunda bulunmayan minigun, ağır makineli tüfek, uzaktan kumandalı bomba, fotoğraf makinesi, MP5, sis bombası, katana, çekiç, kasap bıçağı gibi yeni silahlar da oyunda bulunuyor, Silah çeşitliliği konusunda Vice City'yi yeterli bulduğumu rahatlıkla söyleyebilirim.
Silah kullanımları için ise demin getirdiğim olumlu yorumları maalesef getiremeyeceğim. Oyun motorunun kalitesizliğinden dolayı silah kullanımları farklı hissettirmiyor veya keyif vermiyor. Silah kullanımının hiçbir ağırlığı yok. Örneğin hafif makineli bir silahtan saldırı tüfeğine geçtiğiniz zaman silah değiştirdiğinizi hissedemiyorsunuz çünkü oyunda bunu hissettirebilecek hiçbir şey yok. Silah değiştirildiği zaman yalnızca düşmanı öldürme ve araç patlatma süresi değişiyor, bunun dışında hiçbir fark yok. Definitive Edition'ın ise ne kadar başarısız olduğu aslında buradan anlaşılıyor. 20 sene sonra bir oyuna yeni bir sürüm geliştiriliyor ve bu sürüme silahların farklılığını ve ağırlığını ortaya koyacak basit bir geri tepme sistemi bile eklenmiyor. Gerçekten berbat bir durum.
Görev çeşitliliği olarak oyunun GTA III'teki kendini tekrar etme döngüsünden bir nebze de olsa kurtulduğunu söyleyebilirim. GTA III'teki sürekli arabayla bir yere gidip birilerini öldürdükten sonra geri dönme sistemi bu oyun ile aşılmış. Oyuncak uçak ile inşaat patlatma, oyuncak uçak ile düşman aracı bombalama, helikopter ile araç takip edip gökdelenin tepesine çıktıktan sonra takip ettiğimiz kişileri fotoğraf çektiğime gibi çeşit çeşit ve yaratıcı görevler bu oyunda yapılabiliyor. Yani görev çeşitliliği konusunda Vice City serinin önceki oyununa göre oldukça katlanılabilir bir oyun, ancak günümüz şartları için yine de yeterli değil. Artık çok daha yaratıcı görevlere sahip açık dünya oyunları var, Vice City bu konuda da artık eskidiğini fark ettiriyor.
Onun dışında oynanış konusunda bahsedebileceğim yan görevler ve atmosfer kaldı. Yan görev olarak oyunda bazı gayrimenkul görevleri, Phil Cassidy, telefon ve meslek görevleri bulunuyor. Gayrimenkul görevlerinde nerenin satın alındığına bağlı olarak birtakım yan görevler yapılıyor. Taksi firması alındığında rakip firmanın işini baltalama görevleri veriliyor, Malibu Kulübü'nde ise Vice City bankasını soymak üzerine görevler yapılıyor. Bazı görevler hariç bu görevler fena değil. Phil Cassidy görevlerinde de Phil ile birlikte birtakım görevler yapılıyor, bu görevler ana görevlere benzer ara sahnelere sahip ve keyifliler. Telefon görevleri ise bu saydıklarıma göre daha basit, telefondaki adamın tetikçiliğini yapmak üzerine kurulu. Meslek görevlerine gelirsek, bu görevler çok sıkıcı. Taksicilik, itfaiyecilik ve ambulans şoförlüğü gibi meslek görevleri bulunuyor. Bu görevlerin hepsi birbirinin aynısı ve hepsi de birbirinden sıkıcı. Yapılan iş hep aynı, yalnızca işin süresi uzuyor. Son olarak atmosferden bahsetmek gerekirse ben oyunun atmosferini sevdiğimi söyleyebilirim. 1980'lerin Miami atmosferi oyuna çok hoş bir biçimde aktarılmış ve oyundaki müzikler de bu atmosferi başarılı bir biçimde desteklemiş.
Grafikler ve Performans:
Grafiksel olarak Grand Theft Auto III – The Definitive Edition incelememde söylediğim her şey bu oyun için de geçerli. Oyunu Vice City'nin eski sürümü ile karşılaştıracaksak eğer ciddi geliştirmeler var. Aşağıya eski ve yeni sürümden alınan ekran görüntülerini ekleyip karşılaştırma yapacağım. Bütün kaplamalar, ışıklandırmalar, gölgelendirmeler ve yansımalar elden geçirilmiş ve yenilenmiş. Araçların kapıları karanlıkta açıldığında kapı ışığının yansıması gibi ufak detaylar eklenmiş. Bunlarla birlikte görüş mesafesi de ciddi derecede arttırılmış. Fakat görüş mesafesi arttırılırken sis eklemek unutulmuş olacak ki uçan araçlar kullanırken yeteri kadar yükseğe çıkıldığında harita baştan sona devasa bir kabartma haritası gibi görünüyor, bu da zaten küçük olan haritanın daha da küçük hissettirmesine neden oluyor. Ayrıca havadayken kaplamaların çözünürlüğü o kadar düşüyor ki bazı yerler berbat görünüyor, çoğu kaplama da uzun süre boyunca düzelmiyor. Aynı önceki oyunda olduğu gibi bu oyunda da yağmur efekti berbat derecede rahatsız edici ve göz yoruyor, yağmur damlaları aşırı büyük ve belirgin. Bunu hiç mi test etmediler yoksa test etmelerine rağmen umursamadılar mı bilmiyorum fakat acilen düzeltilmesi gerek. Patlama efektlerini ise oldukça beğendiğimi söyleyebilirim, çok hoş duruyor. Oyunun günümüz standartlarında grafiksel olarak nasıl olduğunu söylemem gerekirse: Yeterli değil. Evet eski Vice City'ye göre ciddi iyileştirmeler var fakat bu oyunun 2021 yılı grafik kalitesine sahip bir oyun olduğunu söylemek mümkün değil. 2015 senesinde bilgisayarlara çıkış yapmış olan GTA V'in grafikleri kesinlikle bu oyundan daha iyi. Optimizasyon sorunlarının bu oyunda da devam ettiğini üzülerek belirtiyorum. Oyun bu konuda ciddi sorunlara sahip, oyun boyunca sabit bir performans alamadım. Yer yer performansın 35 kare başına saniye oranına kadar düştüğünü söyleyeceğim ki bu durum böyle grafiklere sahip olan bir oyun için hiç de normal değil. Sistem belleğimin ve ekran kartı belleğimin bu oyunu en yüksek ayarlarda oynatmaya rahatlıkla yetmesine ve oyunu SSD üzerine kurmama rağmen zaman zaman anlık takılmalarla karşılaştım, bu da oyun deneyimimi baltalayan bir başka etmen. Ayrıca yer yer kaplamaların geç yüklenmesi sorunuyla da karşılaştım, araba ile hızlı giderken bazı kaplamaların/objelerin geç yüklendiğini gördüm. 2021 yılında çıkan bir oyun için bu bahsettiğim şey gülünç bir durum. Ancak gülünç olan başka durumlar da var, onlar da oyunun sahip olduğu hatalar. Oyunu oynarken birçok hata ile karşılaştım. Bunlardan bazıları yayaların vücudunun bir kısmının kaldırımın altında olması ve yayaların yürürken ayaklarının yere temas etmemesi oldu. Aynı şekilde araçların parçalanan bölümlerinin farklı yerlere ışınlanması da gördüğüm hatalardandı, bunlar oyuncuyu oyundan iyice soğutmakta.
Bazı görüntüler maalesef aynı oyun içi zaman dilimine denk gelmemiş ve günün farklı saatlerinde çekilmişler.
Eski:
Yeni:
Eski:
Yeni:
Eski:
Yeni:
Eski:
Yeni:
Eski:
Yeni:
Eski:
Yeni:
Eski:
Yeni:
Eski:
Yeni:
Eski:
Yeni:
Eski:
Yeni:
Eski:
Yeni:
Eski:
Yeni:
Eski:
Yeni:
Eski:
Yeni:
Eski:
Yeni:
Eski:
Yeni:
Eski:
Yeni:
Eski:
Yeni:
Son Söz:
Grand Theft Auto: Vice City – The Definitive Edition grafiksel geliştirmeler sağlıyor ve GTA III'ün aksine daha çeşitli görevlere, daha canlı bir haritaya ve daha fazla araç seçeneğine sahip, ayrıca önceki oyundaki hikayesel eksikler bu oyunda giderilmiş, hikaye daha ciddi bir yer edinmiş. Bunlarla beraber Definitive Edition baştan savma bir şekilde hazırlanmış ve performans sorunlarının yanında oyuncuyu atmosferden koparan birçok hataya sahip, ek olarak oynanışa gözle görülür hiçbir yenilik getirilmediği için oyun bu konuda çok sıkıcı ve günümüz standartlarının oldukça gerisinde.
58/100