Hastanelerden randevu alınamıyor

Ordu'da oturuyorum. Hormon bozukluğu için randevu alacaktım. Aradım 182'yi konuştum. Adam bana hastaneleri saydı. Zaten 3 tane devlet hastanesi var. Hepsine tek tek baktırdım. Hiçbiri dahiliye randevusu vermiyor. Yokmuş randevu. İşe bak yav. Neyse dedim en erken ne zaman oluyor diye. "18'inde tekrar deneyebilirsiniz, o zamana kadar yapabileceğimiz bir şey yok". Allah Allah. 3 haftaya yakın bir süre bekleyeceğim, yine de randevu almam kesin değil. Muhteşem bir sistem gerçekten. Bir de bu sistemle övünüyoruz. Gerçi ülkede doğru bir şey de yok ama neyse. Parasını vereceğim özel hastanede tedavi olacağım. Benim param var ben tedavi olabiliyorum özelde, parası olmayan adam ne yapacak? Normalde konu açılacak bir olay değil ama sizin düşüncelerinizi merak ettim. Ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında?

Bir sağlık tesisinde eğitim gördüğüm için rahatlıkla söyleyebilirim ki yeterli sayıda hekimimiz yok. Hastaneler tıklım tıklım dolu, ana hat bir devlet hastanesinde ultrason çektirmek isterseniz 100-150 kişinin bulunduğu sıralara girmek zorunda kalabiliyorsunuz.

Hastalarla yakından içli dışlı olan branşlar TUS'ta tercih edilmiyor. En küçük olayda bile hekime şiddetten, hukuksuz malpraktis davalarından, adil olmayan çalışma şartlarından ve tüm bunların hiçbirisine değmeyen maaştan dolayı hekimlerimiz ya yurt dışına gitme planı yapıyor ya da açığın olduğu branşları seçmiyor.

Hekim açığı olunca birim başına düşen hasta sayısı artıyor, hasta sayısı artınca çalışma şartları kötüleşiyor, şartlar kötüleşince gerekli uzman hekim arzı azalıyor, arz azalınca açık artıyor ve döngü kısır bir hal alıyor. Ülkenin sağlık sistemine devrim niteliğinde bir değişim gerekiyor, sadece idealist olmakla bu iş yapılmaz. Sonra da birileri çıkıp giderlerse gitsinler diyor. Pfft, geçiniz.

Bilham dedi:

Bir sağlık tesisinde eğitim gördüğüm için rahatlıkla söyleyebilirim ki yeterli sayıda hekimimiz yok. Hastaneler tıklım tıklım dolu, ana hat bir devlet hastanesinde ultrason çektirmek isterseniz 100-150 kişinin bulunduğu sıralara girmek zorunda kalabiliyorsunuz.

Hastalarla yakından içli dışlı olan branşlar TUS'ta tercih edilmiyor. En küçük olayda bile hekime şiddetten, hukuksuz malpraktis davalarından, adil olmayan çalışma şartlarından ve tüm bunların hiçbirisine değmeyen maaştan dolayı hekimlerimiz ya yurt dışına gitme planı yapıyor ya da açığın olduğu branşları seçmiyor.

Hekim açığı olunca birim başına düşen hasta sayısı artıyor, hasta sayısı artınca çalışma şartları kötüleşiyor, şartlar kötüleşince gerekli uzman hekim arzı azalıyor, arz azalınca açık artıyor ve döngü kısır bir hal alıyor. Ülkenin sağlık sistemine devrim niteliğinde bir değişim gerekiyor, sadece idealist olmakla bu iş yapılmaz. Sonra da birileri çıkıp giderlerse gitsinler diyor. Pfft, geçiniz.

Genişletmek için tıkla...

Sizce nasıl bir değişimle düzelir sağlık sistemimiz?

shotgunned dedi:

Sizce nasıl bir değişimle düzelir sağlık sistemimiz?

Genişletmek için tıkla...

Öncelikle halkımızın hekimleri paragöz ve suratsız cavanarlar olarak görmesinin engellenmesi gerekir. (Sözüm böyle olan hekimleri kapsamıyor tabii ki, genelleme yapmayacağım.) Bunu da ancak siyaset ile yapabiliriz. Yani düzgün politikacılara ihtiyacımız olacak. Diğer bir konu da hukuk düzenlemesi. Hem malpraktis hem de şiddet konusunda hekimin yanında duracak yasalar gerekiyor.

Çalışma şartlarının, nöbet sayısının ve ücretin de iyileştirilmesi gerekiyor. Maaşların döner sermayenin insafına değil yüksek bir sabit ücrete bağlı olması gerekiyor. Döner sermayeyi artırdık deyip göstermelik artışlarla göz boyayamazlar. Hekimler aldıkları 10 yıllık eğitimin dengi olan bir ücret istiyor, Allah'ın cahilleri de sanıyor ki her hekim Mercedes alacak kadar maaş istiyor. İpin ucu elbette öyle değil ama KPSS ile atanan memurla hekimin arasında da bir fark olacak tabii, kusura bakmasınlar.

Bu ülkedeki sağlık devrimi için önce sağlık sisteminin siyasi bir rant olarak görülmesinin engellenmesi gerek. Hekimlerin atmadığı oylardan seçim kaybetmeyiz kafasından çıkıp gerçekleri görmek gerek. Hekimlere de iş düşmüyor değil, onların da meslektaşlarını destekleyip haklarını araması gerek.