Her insanın inanışı farklı bu yüzden açıklamamı dini değerlerden bağımsız olarak yapacağım.
Bana göre insanın ne kadar zeki, kariyerli, zengin olduğu değil öldükten sonra insanın nasıl hatırlandığı önemli. Yani öldükten sonra ardında iyi hatıralar bırakmış, insanlar tarafından iyi biri olarak hatırlanmış bir şekilde ölmek asıl önemli olan.
Çok zeki bir insan olabilirsin, çok zengin ve kariyerli bir insan olabilirsin, büyük ideallere sahip bir insan da olabilirsin. Tüm bunlara sahip olup da ardında hiç iyi hatıralar bırakmayan, kimse tarafından sevilmeyen bir insan olarak öldükten sonra bunların hiçbir anlamı yok bana göre.
Bazı insanlar da hayatını büyük kitlelere etki edecek bir ideal uğruna adar, büyük kitlelere etki edip ölmüş olsa bile hayatta bir iz bırakacağını düşünür fakat dikkat et belki senin büyük kitlelere etki edecek olan o idealin belki de herkese zarar verecek, bir çok kişi tarafından nefret edilmene neden olacak, öldükten sonra herkes seni nefretle anacak. Bu tarz büyük ideal peşinde koşan insanların genelde en büyük zaafı egodur. Kendileri gibi olmayan insanları da vizyonsuz olarak görürler, egolarından dolayı. Bu büyük ideal olayı çok hassastır, seni yükselte de bilir yerin bin kat dibine de gömebilir. Bu riski alıp almamak sana bağlı.
Günümüzde bir çok insan hayatını tamamen kariyer, zenginlik ve gösteriş uğruna adamış durumda. Bu üç şey günümüzde bir çok insanın zaafı haline gelmiş durumda ne yazık ki. Bunlar önemsiz şeyler demiyorum tabi ki bunlarda önemli şeyler fakat insanın hayat düsturu bunlar olmamalı.
Her insanın büyük idealleri olmak zorunda değil. Bazı insanlar sakin, huzurlu ve mütevazı bir hayat yaşamayı ister. İşte o mütevazı hayatta olabildiğince iyi hatıralar biriktirip temiz, dürüst ve iyi bir insan olarak hatırlanmaktır asıl önemli olan. Hayat sınırlı diye hoyratça, umursamazca yaşayıp da berbat bir insan olarak hatırlanmayı istemem ben şahsen. İnsanı hayata bağlayan şey bu olursa huzurlu olur diye düşünüyorum.