Merhabalar, bu yazıda Custom Cans’in Edition XS için tasarladığı ızgaranın dinletiye olan etkisini anlatacağım. Farklı kaynaklarla dinleyerek sinerjisini değerlendirmeye çalıştım.
Tasarımcının videosu;
STL dosyasını 8.33£’a aldım sonrasında Bambu Lab A1 yazıcıda karbon filamentle bastırdım. Bana maliyeti toplam 600 lira civarında oldu. Baskı kısmında dosyayı satın aldıktan sonra verilen yönergeler ışığında 3D baskı yapan firma karbon filamentle basmayı tercih etti. Montaj için buradaki video bana yeterli geldi. Frekans grafiğini tasarımcı video içerisinde paylaşmıştır. Ben sadece ızgara değişimini yaptım onun harici pede veya kafa bandına müdahalede bulunmadım.
Hifiman Egg-Shaped serisinde sönümlemenin bu kadar uzun sürmesinin sebebi esasında sürücünün kontrol etmediği pasif bölgelerin çok fazla olmasıdır. Zaten diyaframın asimetrik yapısı da çeşitli artefaktları daha belirgin hale getiriyor.
Bu noktada tasarımcı, pasif bölgeleri mümkün mertebe ızgara ile kapatarak diyaframın bu alandaki hareketini kısıtlamayı hedeflemiş. Edition XS’in aksine çoğu Planar sürücülü kulaklık modelinde de transducerın yani sürücünün aktif bölgenin dışındaki alanı genellikle kapatıyor. Izgaranın orta kısmında bulunan C şeklindeki yapı sürücüden dışa doğru uzaklaştıkça arkaya doğru uzanıyor ve difüzör görevi görüyor. Bu da müzikte arka taraflarda oluşan sesleri daha belirgin bir şekilde konumlandırmayı sağlıyor.
Dinletide kullanılan ekipmanlar;
Varta Power Bank Energy 20000 mAh -> Chord Qutest / Topping E30 ii-> Kabeldirekt Pro Series 0.5 metre RCA -> Schiit Magni+ | Sony NW-WM1Z -> Gümüş kablo
Schiit Magni+ Low gain(-8dB), pot ise saat 15:00-17:00 yönünde kullanıldı.
Sert kayıtların bile birçoğunda artık çok rahat dinleti yapabiliyordum. Zaten parlak çalan kulaklıklarda kaydın kendisi sertse yine tükenişe sokacaktır. Topping E30 ii ve Sony NW-WM1Z ile affedici bir şekilde dinleti yaşadığımı söyleyebilirim. Bahsi geçen kayıtlar, kayıt şirketlerinin loudness contenti aşırı abarttıkları müzikler olduğu için bunlarda bile böyle etki almam ızgara hizmetini fazlasıyla yerine getirdiğini gösterir.
Öte yandan çokça dinlediğim Shpongle Nothing Lasts… But Nothing Is Lost albümünü de artık keyifle dinler hale geldim. Eski halinde bu kaydın sertliği dolayısıyla tükenişe gidiyordum. Şimdi ise daha oturaklı bir ses sayesinde arka plandaki dokulara daha rahat kulak vermeme olanak tanıdı.
Dinletilerde en çok yer verdiğim Sony DAP ve Qutest oldu E30 ii ile zaten istediğim sonucu aldığım için ona fazla yer vermedim başarılı hale geldi ve konu aslında benim için kapandı. E30 ii hem iyi bir çözünürlük hem de yumuşaklığı beraberinde getiren DAC’tır benim gözümde. Zaten rezonansın bu DAC ile sınırda kaldığını belirtmiştim. Bu mod sayesinde istenilen sonucu aldım. Dinletilerde geçici süre elimde duran Qutest ve Sony DAP’a daha çok yer verdim.
Sony NW-WM1Z ve Chord Qutest, Can Hi-Fi’ın sponsorluklarıyla elime ulaştı. Sadece denemem için verildi herhangi bir ücret almadım.
Gümüş kablodan sonra zaten istediğim bas tepkisine ulaşmıştım Sony ile kontrbaslarda ekstra dolgunluk varken boğulmaması hoşuma gitti.
Dead Can Dance – Anabasis (remastersız)
Handpande alt harmonikleri çok daha iyi ve doğru tonda aldığımı söyleyebilirim. EXS’in vokal çözünürlüğünün iyi olması, Sony’nin de güzel tonda çalması burada güzel bir sinerji yakaladı.
Astrix – FreeStyle Cafe & Metallica – Nothing Else Matters
DAP’ı Focal Utopia 2022 ile de dinledim onda da güzel çaldı Naime nazaran ben Sony ile daha tatlı ve üstlerin daha rafine kaldığını, Naim’de ise daha gövdeli ve geniş frekans bandında çaldığını gözlemledim. Benim tercihim iki kulaklıkta da Sony oldu.
Arkadaşıma da dinlettim hem kulaklıkları hem de iki cihaz kıyaslamasında arşiv üzerinden aynı şarkılarla dinlettim.
Sinerji olarak EXS daha zor sürülüyor olmasına rağmen Sony eşleşmesini tercih etti. Öte yandan Focal’de de Naim eşleşmesi daha çok hoşuna gitti.
Hifiman ve Focal arasındaki sunum farklılıklarından bir önceki yazıda bahsetmiştim. Arkadaşım da aynı yorumları yaptı. Dinler dinlemez bas salınımındaki farkı direkt olarak belirtti. Metallica dinlerken vokal çözünürlüğünün Utopia’ya nazaran EXS’te daha iyi olduğunu da ekledi. Planar ile Dinamik sürücü arasındaki temel fark burada kendini belli ediyor. Ben hala Utopia’nın katmanlama yeteneğinin çok üstün olmasından dolayı Qutest ile neler yapabileceğini çok merak ediyorum doğrusu. Daha öyle bir fırsatı yakalayamadım. E30 ii ve Magni+ ile harikalar yaratmıştı.
DAP ile Custom EXS’in sinerjine çok şaşırdım. Bu kadar beklemiyordum açıkçası. Handpani canlı olarak dinleyebildiğim için bunun etkisi de olmuştur. Arka planın tamamen karanlık olması da dinamik aralık avantajını beraberinde getirdi bazı kayıtlarda da dip gürültü oluyor bunu da elemine ediyordu belki de kapalı çalmasının tezahürüdür o kısma pek emin değilim.
Bu DAC’la her müzik dinlediğimde arşivimi tekrar gözden geçirmem gerektiği aklıma geliyor. Hatta kayıttan ziyade bizzat dinlediğim sanatçıları değiştirme fikri doğuyor.
Çok kısık sesteki vokalin ıslık seslerinde kayıt hatasıyla oluşan kesiklikten elektronik müzikte gelen sample’ın efekt yapaylığına kadar bütün her şeyi açıkça belli ediyor. Buna benzer kayıt hatalarına siz de rast gelmişsinizdir ancak benim bahsettiğim hatalar dinamik aralığın çok alt seviyelerinde kalan hatalar ve bunları kritik dinleme yapmadan müziğin en gürültülü olduğu anlarda bile yüzünüze vurması çok enteresan. Bu kadar yüksek çözünürlük doğal çalmıyor gibi gelebilir ama esas sıkıntı kaydın kendisinde olan yapaylığı da size gösteriyor. Aslında kayıtta ne varsa size onu veriyor. Zaman faktörü artık sizin için başka bir boyutta. Kayıtta yaşanan ufak bir titreklik bile dikkatinizi dağıtabilecek seviyede. Belli başlı hataları zaten kabul ediyorum ancak müziği alışılagelmiş bir şekilde dinlerken bir anda yaşanan hatalar şarkıyı durdurmaya itiyor. Yaşanan hatalarla ilgili şarkı ismi paylaşmayacağım doğru olmaz.
Kayıt hatalarını bir kenara bırakıp normal dinletideki deneyimlerime geçeyim.
Hugh Masekela Stimela (Cool Train) 16 bit/44.1kHz
Trompetin hızına inanılmaz iyi yetişiyordu. Davulun boyutu, konumu bütün her anıyla sahnenin içerisindeydim. Bu şarkıda vokaldeki gırtlağın hırıltısına kadar ve nefes vererek yaptığı yorumlamalar çok transparandı.
Dead Can Dance – Anabasis (Remastersız) 16/44.1kHz
Handpande alt harmonikleri yine rahatça duysam da Sony DAP kadar zevk alamadım açıkçası. Ancak solistin yapmış olduğu yorumlar yine Qutest’le daha transparan hale geliyor nazal söylediği kısımları çok rahat hayal edebildim. Diğer yorumları E30 ii ve Sony’le de alabiliyorum tabi ama Qutest kadar değil. Qutest’e krediyi bu albümde Opium için verebilirim katmanlama becerisi burada kendini gösteriyor. Anabasis’te Sony DAP çok daha zevkliydi. Handpani güzel bir tonda duymak solistin yorumlamaları yine varken bir de güzel bir ton yakalanması şahaneydi.
Shpongle – Divine Moments Of Truth (Remastersız) 16/44.1kHz
Electroplasm’da yaşadığım fark gibi dakika 4:00’te her vokal sample’da yaşanan katmanlama farkı yine dikkatimi çekti. Uzun süredir dinlemiyordum bu şarkıyı ve E30 ii’ye geçip denedim. Genel olarak çözünürlük ve crosstalk becerisinin Qutest’e nazaran eksildiğini şarkıyı açar açmaz hissettim. Electroplasm’a göre E30 ii bu şarkıda iyi iş çıkarsa da Qutest kadar iyi değildi.
Shpongle – Strange Planet 16/44.1kHz
Dakika 3’de vuran basla birlikte altta bir de bas gitar var. Bu ikisinin ayrımını çok rahat alabilmem de büyük başarı yani hem EXS’in alt frekanslardaki yetkinliği hem de Qutest’in yüksek çözünürlüğü ve katmanlama yeteneği burada kendini fazlasıyla gösteriyor. Codex VI albümü biraz zor bir albümdür oradaki baslar aşırı kazançla verilmiyor dinamik aralığın çok altlarında kalıyor özellikle bas gitar tarafı.
Daha önceki dinletimde o kadar da emin olamamıştım ama şimdi çok daha emin bir şekilde Qutest’in alt frekans bölgesinde daha güçlü tepkiye sahip olduğunu söyleyebilirim. Her ne kadar E30 ii ve Sony DAP daha dolgun bir bas tepkisi verse de sub bas bölgesinde tanımı ve varlığı Qutest’te daha hissedilir seviyede. Shpongle ve Dead Can Dance’de olan perküsyon aletlerinin yarattığı titreşimleri diğer kaynaklara göre daha belirgin bir şekilde hissettim.
Sade – Smooth Operator
Bu kayıtta 9 kHz bölgesinde bir sertlik söz konusu. Kulaklığın eski haliyle dinlenemeyecek kadar sert geliyordu. Şimdi ise o kadar da rahatsız etmiyor. Parlak çalan kulaklıkla zaten dinlenilmeyecek kıvamda çalacaktır.
Gary Moore – Midnight Blues
Bu kayıt çok rahat dinlenebilir kıvama geldi. Bu iki kaydı da emin olmak için kardeşime dinlettim o da aynı fikirdeydi.
Teknik performans olarak tabi ki Qutest çok daha başarılı ancak ben EXS ile DAP’ın sinerjisini daha çok sevdim. Buradan aldığım sesi masaüstü DAC ve Amfi ile bulmaya çalışsam bulabilir miyim acaba diye merak konusu oluştu bende çünkü çok iyi bir denge yakalandı.
Aşırı yükselen vokallerde bile rahatsız etmeyişi çok iyi. Enstrümanlar daha gerçekçi geliyor, alt harmonikleri çok daha rahat duyabiliyorum. Trompetlerin artık cılız gelmemesi benim için başlıca büyük bir artı oldu. Hi-hat vurgusunun hala olduğunu ancak eskisine nazaran rahatsız etmediğini belirtebilirim bu vurgu biraz da dinlediğim parçaların kendisinde olan bir şey. Qutest’le bile artık belirli sert kayıtları dinleyebilir hale gelmesi şahane. Gary Moore kaydında yaşanan değişim beni çok şaşırttı açıkçası.
Her ne kadar modlama garantiyi iptal etse de Edition XS kullanıcılarının bu sertlikten dolayı kulaklık değiştirmek yerine bu modla bir şans vermelerini tavsiye ederim. Sadece rezonansla ilgili çözümden ziyade genel dinletiye farklı yönlerden de olumlu katkıda bulundu.
Arya Organic sesi aldım diyemem çünkü Arya Organic dinlemedim. Ancak şu var ki modlama sonrası Hifiman’in Unveiled serisi hariç modellerini artık merak etmiyorum açıkçası.
Qutest hali hazırda duruyorken Focal Clear MG Pro ve Focal Utopia 2022 nasıl bir başarı sağlayacak o da merak konusu benim için.
Ölçümlere göre merak ettiğim kulaklıklar ise;
Hi-Fi dinleyiciler tarafından HD600 kadar değer görmeyen R70X’dir. Özellikle dinamik sürücülü kulaklıklar arasında sahne performansı fiyatına göre oldukça başarılı erkek vokallerde iyi bir sunum yakalayacağını düşündüğüm kulaklıktır. Ölçümler çok şaşırttıktan sonra bu kulaklıkla ilgili birçok yazı okudum ve gerçekten herkes bu kulaklığın başarısını takdir ediyor. Buna benzer yapıda olan Corsair Virtuoso Pro da hibrit kullanıcılara hitap eden çok yerinde bir kulaklık bana kalırsa. Corsair, Audio Technica’dan esinlenmiş ya da direkt onunla çalışmış olabilir. Her ne kadar müzik tutkunlarına hitap etmese de “oyuncu kulaklığı” kategorisinde alınabilecek en iyi kablolu kulaklıktır.
Meze, Audeze, Dan Clark Audio, STAX gibi büyük oyuncuları hariç tutarak Planar kulaklıklar arasında tek merak ettiğim model Fiio FT1 Pro’dur. EXS kadar potansiyeli olduğunu düşünmesem de stok haliyle EXS’ten daha rafine bir sese sahip oluşu ve fiyatına göre oldukça zengin kutu içeriğiyle tercih edilebilir konumda.
Yazı çok uzun oldu farkındayım genel fikirlerimi spesifik örneklerle ve çeşitli kaynaklarla zenginleştirmek istedim. Okuduğunuz için teşekkürler...
Tasarımcının videosu;
STL dosyasını 8.33£’a aldım sonrasında Bambu Lab A1 yazıcıda karbon filamentle bastırdım. Bana maliyeti toplam 600 lira civarında oldu. Baskı kısmında dosyayı satın aldıktan sonra verilen yönergeler ışığında 3D baskı yapan firma karbon filamentle basmayı tercih etti. Montaj için buradaki video bana yeterli geldi. Frekans grafiğini tasarımcı video içerisinde paylaşmıştır. Ben sadece ızgara değişimini yaptım onun harici pede veya kafa bandına müdahalede bulunmadım.
Tasarım Yaklaşımı
STL dosyasının görüntüsü üzerinden anlatmam daha efektif olacaktır ancak tasarımcı bile video içerisinde bu şekilde göstermediği için ketum davranarak çektiğim fotoğraf üzerinden anlatayım.
Hifiman Egg-Shaped serisinde sönümlemenin bu kadar uzun sürmesinin sebebi esasında sürücünün kontrol etmediği pasif bölgelerin çok fazla olmasıdır. Zaten diyaframın asimetrik yapısı da çeşitli artefaktları daha belirgin hale getiriyor.
Bu noktada tasarımcı, pasif bölgeleri mümkün mertebe ızgara ile kapatarak diyaframın bu alandaki hareketini kısıtlamayı hedeflemiş. Edition XS’in aksine çoğu Planar sürücülü kulaklık modelinde de transducerın yani sürücünün aktif bölgenin dışındaki alanı genellikle kapatıyor. Izgaranın orta kısmında bulunan C şeklindeki yapı sürücüden dışa doğru uzaklaştıkça arkaya doğru uzanıyor ve difüzör görevi görüyor. Bu da müzikte arka taraflarda oluşan sesleri daha belirgin bir şekilde konumlandırmayı sağlıyor.
Dinletide kullanılan ekipmanlar;
Varta Power Bank Energy 20000 mAh -> Chord Qutest / Topping E30 ii-> Kabeldirekt Pro Series 0.5 metre RCA -> Schiit Magni+ | Sony NW-WM1Z -> Gümüş kablo
Schiit Magni+ Low gain(-8dB), pot ise saat 15:00-17:00 yönünde kullanıldı.
İlk İzlenimler
Test amaçlı PEQ ile +12 dB bas açıp deneme yaptım. Sağ taraftaki istemsiz titreşimde net bir şekilde azalma meydana geldi. Hatta bazı dinlediğim müziklerde artık bu titreşim oluşmadı. Izgaranın yapı kalitesine olumlu yönde etkisi bu basit testte bile anlaşıldı.Sert kayıtların bile birçoğunda artık çok rahat dinleti yapabiliyordum. Zaten parlak çalan kulaklıklarda kaydın kendisi sertse yine tükenişe sokacaktır. Topping E30 ii ve Sony NW-WM1Z ile affedici bir şekilde dinleti yaşadığımı söyleyebilirim. Bahsi geçen kayıtlar, kayıt şirketlerinin loudness contenti aşırı abarttıkları müzikler olduğu için bunlarda bile böyle etki almam ızgara hizmetini fazlasıyla yerine getirdiğini gösterir.
Öte yandan çokça dinlediğim Shpongle Nothing Lasts… But Nothing Is Lost albümünü de artık keyifle dinler hale geldim. Eski halinde bu kaydın sertliği dolayısıyla tükenişe gidiyordum. Şimdi ise daha oturaklı bir ses sayesinde arka plandaki dokulara daha rahat kulak vermeme olanak tanıdı.
Dinletilerde en çok yer verdiğim Sony DAP ve Qutest oldu E30 ii ile zaten istediğim sonucu aldığım için ona fazla yer vermedim başarılı hale geldi ve konu aslında benim için kapandı. E30 ii hem iyi bir çözünürlük hem de yumuşaklığı beraberinde getiren DAC’tır benim gözümde. Zaten rezonansın bu DAC ile sınırda kaldığını belirtmiştim. Bu mod sayesinde istenilen sonucu aldım. Dinletilerde geçici süre elimde duran Qutest ve Sony DAP’a daha çok yer verdim.
Sony NW-WM1Z ve Chord Qutest, Can Hi-Fi’ın sponsorluklarıyla elime ulaştı. Sadece denemem için verildi herhangi bir ücret almadım.
Sony NW-WM1Z
Stok haliyle dinleme fırsatım olmadı kıyaslamadan çok sinerjisine baktığımı söylemem gerek. Single-ended çıkışını kullandım güç konusunda yeterli geldi bana. Seviyeyi 82 ile 96 arası tuttum. DAP native haldeydi DSEE HX gibi özellikleri kullanmadım. Sahne genişliği ve gövde doğal olarak bahsi geçen diğer ekipmanlar kadar yoktu ama bambaşka bir auraya girdi kulaklık. DAC moduna alıp amfiye bağlama imkanı var ancak düzgün kalitede uygun kablo olmadığı için tercih .Gümüş kablodan sonra zaten istediğim bas tepkisine ulaşmıştım Sony ile kontrbaslarda ekstra dolgunluk varken boğulmaması hoşuma gitti.
Dead Can Dance – Anabasis (remastersız)
Handpande alt harmonikleri çok daha iyi ve doğru tonda aldığımı söyleyebilirim. EXS’in vokal çözünürlüğünün iyi olması, Sony’nin de güzel tonda çalması burada güzel bir sinerji yakaladı.
Astrix – FreeStyle Cafe & Metallica – Nothing Else Matters
DAP’ı Focal Utopia 2022 ile de dinledim onda da güzel çaldı Naime nazaran ben Sony ile daha tatlı ve üstlerin daha rafine kaldığını, Naim’de ise daha gövdeli ve geniş frekans bandında çaldığını gözlemledim. Benim tercihim iki kulaklıkta da Sony oldu.
Arkadaşıma da dinlettim hem kulaklıkları hem de iki cihaz kıyaslamasında arşiv üzerinden aynı şarkılarla dinlettim.
Sinerji olarak EXS daha zor sürülüyor olmasına rağmen Sony eşleşmesini tercih etti. Öte yandan Focal’de de Naim eşleşmesi daha çok hoşuna gitti.
Hifiman ve Focal arasındaki sunum farklılıklarından bir önceki yazıda bahsetmiştim. Arkadaşım da aynı yorumları yaptı. Dinler dinlemez bas salınımındaki farkı direkt olarak belirtti. Metallica dinlerken vokal çözünürlüğünün Utopia’ya nazaran EXS’te daha iyi olduğunu da ekledi. Planar ile Dinamik sürücü arasındaki temel fark burada kendini belli ediyor. Ben hala Utopia’nın katmanlama yeteneğinin çok üstün olmasından dolayı Qutest ile neler yapabileceğini çok merak ediyorum doğrusu. Daha öyle bir fırsatı yakalayamadım. E30 ii ve Magni+ ile harikalar yaratmıştı.
DAP ile Custom EXS’in sinerjine çok şaşırdım. Bu kadar beklemiyordum açıkçası. Handpani canlı olarak dinleyebildiğim için bunun etkisi de olmuştur. Arka planın tamamen karanlık olması da dinamik aralık avantajını beraberinde getirdi bazı kayıtlarda da dip gürültü oluyor bunu da elemine ediyordu belki de kapalı çalmasının tezahürüdür o kısma pek emin değilim.
Chord Qutest
WTA2 filtresi ile dinledim. Çıkış olarak 2 VRMS seçiliydi.Bu DAC’la her müzik dinlediğimde arşivimi tekrar gözden geçirmem gerektiği aklıma geliyor. Hatta kayıttan ziyade bizzat dinlediğim sanatçıları değiştirme fikri doğuyor.
Çok kısık sesteki vokalin ıslık seslerinde kayıt hatasıyla oluşan kesiklikten elektronik müzikte gelen sample’ın efekt yapaylığına kadar bütün her şeyi açıkça belli ediyor. Buna benzer kayıt hatalarına siz de rast gelmişsinizdir ancak benim bahsettiğim hatalar dinamik aralığın çok alt seviyelerinde kalan hatalar ve bunları kritik dinleme yapmadan müziğin en gürültülü olduğu anlarda bile yüzünüze vurması çok enteresan. Bu kadar yüksek çözünürlük doğal çalmıyor gibi gelebilir ama esas sıkıntı kaydın kendisinde olan yapaylığı da size gösteriyor. Aslında kayıtta ne varsa size onu veriyor. Zaman faktörü artık sizin için başka bir boyutta. Kayıtta yaşanan ufak bir titreklik bile dikkatinizi dağıtabilecek seviyede. Belli başlı hataları zaten kabul ediyorum ancak müziği alışılagelmiş bir şekilde dinlerken bir anda yaşanan hatalar şarkıyı durdurmaya itiyor. Yaşanan hatalarla ilgili şarkı ismi paylaşmayacağım doğru olmaz.
Kayıt hatalarını bir kenara bırakıp normal dinletideki deneyimlerime geçeyim.
Hugh Masekela Stimela (Cool Train) 16 bit/44.1kHz
Trompetin hızına inanılmaz iyi yetişiyordu. Davulun boyutu, konumu bütün her anıyla sahnenin içerisindeydim. Bu şarkıda vokaldeki gırtlağın hırıltısına kadar ve nefes vererek yaptığı yorumlamalar çok transparandı.
Dead Can Dance – Anabasis (Remastersız) 16/44.1kHz
Handpande alt harmonikleri yine rahatça duysam da Sony DAP kadar zevk alamadım açıkçası. Ancak solistin yapmış olduğu yorumlar yine Qutest’le daha transparan hale geliyor nazal söylediği kısımları çok rahat hayal edebildim. Diğer yorumları E30 ii ve Sony’le de alabiliyorum tabi ama Qutest kadar değil. Qutest’e krediyi bu albümde Opium için verebilirim katmanlama becerisi burada kendini gösteriyor. Anabasis’te Sony DAP çok daha zevkliydi. Handpani güzel bir tonda duymak solistin yorumlamaları yine varken bir de güzel bir ton yakalanması şahaneydi.
Shpongle – Divine Moments Of Truth (Remastersız) 16/44.1kHz
Electroplasm’da yaşadığım fark gibi dakika 4:00’te her vokal sample’da yaşanan katmanlama farkı yine dikkatimi çekti. Uzun süredir dinlemiyordum bu şarkıyı ve E30 ii’ye geçip denedim. Genel olarak çözünürlük ve crosstalk becerisinin Qutest’e nazaran eksildiğini şarkıyı açar açmaz hissettim. Electroplasm’a göre E30 ii bu şarkıda iyi iş çıkarsa da Qutest kadar iyi değildi.
Shpongle – Strange Planet 16/44.1kHz
Dakika 3’de vuran basla birlikte altta bir de bas gitar var. Bu ikisinin ayrımını çok rahat alabilmem de büyük başarı yani hem EXS’in alt frekanslardaki yetkinliği hem de Qutest’in yüksek çözünürlüğü ve katmanlama yeteneği burada kendini fazlasıyla gösteriyor. Codex VI albümü biraz zor bir albümdür oradaki baslar aşırı kazançla verilmiyor dinamik aralığın çok altlarında kalıyor özellikle bas gitar tarafı.
Daha önceki dinletimde o kadar da emin olamamıştım ama şimdi çok daha emin bir şekilde Qutest’in alt frekans bölgesinde daha güçlü tepkiye sahip olduğunu söyleyebilirim. Her ne kadar E30 ii ve Sony DAP daha dolgun bir bas tepkisi verse de sub bas bölgesinde tanımı ve varlığı Qutest’te daha hissedilir seviyede. Shpongle ve Dead Can Dance’de olan perküsyon aletlerinin yarattığı titreşimleri diğer kaynaklara göre daha belirgin bir şekilde hissettim.
Sade – Smooth Operator
Bu kayıtta 9 kHz bölgesinde bir sertlik söz konusu. Kulaklığın eski haliyle dinlenemeyecek kadar sert geliyordu. Şimdi ise o kadar da rahatsız etmiyor. Parlak çalan kulaklıkla zaten dinlenilmeyecek kıvamda çalacaktır.
Gary Moore – Midnight Blues
Bu kayıt çok rahat dinlenebilir kıvama geldi. Bu iki kaydı da emin olmak için kardeşime dinlettim o da aynı fikirdeydi.
Teknik performans olarak tabi ki Qutest çok daha başarılı ancak ben EXS ile DAP’ın sinerjisini daha çok sevdim. Buradan aldığım sesi masaüstü DAC ve Amfi ile bulmaya çalışsam bulabilir miyim acaba diye merak konusu oluştu bende çünkü çok iyi bir denge yakalandı.
Genel Değerlendirme
Baslar daha sıkı eskisi gibi aşırı yayvan değil. Dinamik sürücü gibi bir hissiyat beklenmemeli aksine temel sunumunu hala koruyor ancak vurucu baslardaki hissiyat kendi özelinde arttı.Aşırı yükselen vokallerde bile rahatsız etmeyişi çok iyi. Enstrümanlar daha gerçekçi geliyor, alt harmonikleri çok daha rahat duyabiliyorum. Trompetlerin artık cılız gelmemesi benim için başlıca büyük bir artı oldu. Hi-hat vurgusunun hala olduğunu ancak eskisine nazaran rahatsız etmediğini belirtebilirim bu vurgu biraz da dinlediğim parçaların kendisinde olan bir şey. Qutest’le bile artık belirli sert kayıtları dinleyebilir hale gelmesi şahane. Gary Moore kaydında yaşanan değişim beni çok şaşırttı açıkçası.
Her ne kadar modlama garantiyi iptal etse de Edition XS kullanıcılarının bu sertlikten dolayı kulaklık değiştirmek yerine bu modla bir şans vermelerini tavsiye ederim. Sadece rezonansla ilgili çözümden ziyade genel dinletiye farklı yönlerden de olumlu katkıda bulundu.
Arya Organic sesi aldım diyemem çünkü Arya Organic dinlemedim. Ancak şu var ki modlama sonrası Hifiman’in Unveiled serisi hariç modellerini artık merak etmiyorum açıkçası.
Qutest hali hazırda duruyorken Focal Clear MG Pro ve Focal Utopia 2022 nasıl bir başarı sağlayacak o da merak konusu benim için.
Ölçümlere göre merak ettiğim kulaklıklar ise;
Hi-Fi dinleyiciler tarafından HD600 kadar değer görmeyen R70X’dir. Özellikle dinamik sürücülü kulaklıklar arasında sahne performansı fiyatına göre oldukça başarılı erkek vokallerde iyi bir sunum yakalayacağını düşündüğüm kulaklıktır. Ölçümler çok şaşırttıktan sonra bu kulaklıkla ilgili birçok yazı okudum ve gerçekten herkes bu kulaklığın başarısını takdir ediyor. Buna benzer yapıda olan Corsair Virtuoso Pro da hibrit kullanıcılara hitap eden çok yerinde bir kulaklık bana kalırsa. Corsair, Audio Technica’dan esinlenmiş ya da direkt onunla çalışmış olabilir. Her ne kadar müzik tutkunlarına hitap etmese de “oyuncu kulaklığı” kategorisinde alınabilecek en iyi kablolu kulaklıktır.
Meze, Audeze, Dan Clark Audio, STAX gibi büyük oyuncuları hariç tutarak Planar kulaklıklar arasında tek merak ettiğim model Fiio FT1 Pro’dur. EXS kadar potansiyeli olduğunu düşünmesem de stok haliyle EXS’ten daha rafine bir sese sahip oluşu ve fiyatına göre oldukça zengin kutu içeriğiyle tercih edilebilir konumda.
Yazı çok uzun oldu farkındayım genel fikirlerimi spesifik örneklerle ve çeşitli kaynaklarla zenginleştirmek istedim. Okuduğunuz için teşekkürler...