Hikayeyi devam ettirelim

mrcbrbn

Hectopat
Katılım
11 Eylül 2020
Mesajlar
159
Çözümler
1
Not: bu konu, kullanıcıların hayal gücünü ve Technopat kurallarına uygun bir şekilde bir hikaye yazmaktır.

Başlangıç:

Doğumhanedeki steril koku, Leyla'nın ciğerlerini her nefeste dolduruyor, zihnindeki tüm beklentileri ve korkuları bir kenara itiyordu. Doktor Gül'ün sakin ve teşvik edici sesi, bir fener ışığı gibi loş odada onu yönlendiriyordu. Son bir ıstırapla dünyaya gelen o minik varlık, Leyla'nın hayalindeki tüm gelecekleri, tüm isimleri, tüm ilk adımları ve ilk kelimeleri içinde barındıran bir umut yumağıydı. Herkes, o ilk, hayat dolu ağlamayı bekliyordu. Dünyanın en güzel melodisi, annenin kalbindeki tüm endişeleri dağıtacak o otoyol çığlığı...

Ama gelen bir sessizlik oldu.

Saniyeler Leyla'ya saatler gibi geldi. Neden ağlamıyordu? Kalbi çarpıştığı için göğsündeki monitörün sesini bile duyamıyordu. Gözleri, çabucak bebeğin etrafında toplanan hemşirelerin ve doktorun yüzlerini aradı. Dr. Gül'ün yüzündeki profesyonel sükûnet, altında gizlenen bir şeyler yüzünden Leyla'ya daha da korkutucu geliyordu. Hızlı ama nazik hareketlerle bebeği temizlediler, battaniyeye sardılar ve sonra, o küçük, sıcak yumağı Leyla'nın kollarına uzattılar.

Kollarına aldığı anda, Leyla'nın dünyası bir anda durdu. Bebeğin teni sıcak, nefesi düzenliydi. Ama bir şeyler farklıydı. Gözleri, o minicik vücudu didik didik ederken, sol kolunda duraksadı. Dirseğinden sonraki bölümü neredeyse yok gibiydi; küçük, pürüzsüz bir et parçası gibi duruşuyla, hayalindeki o tam ve mükemmel resimde derin bir çatlak açmıştı.

Kalbi bir an durup şaha kalktı gibi oldu. Bu, hayalindeki bebek değildi. Bu, onun hayallerinin, kusursuz planlarının acımasız bir gerçeklikle yüzleşmesiydi. Tam o sırada, bebeğin minik dudakları kıpırdadı ve ağlamak yerine, sanki dünyaya bir merhaba der gibi, ince, tiz bir "Ti..." sesi çıkardı.

O tek hece, Leyla'nın içindeki buzdan dağları eritti. Gözleri bebeğinkilere odaklandı. O derin, anlam veremediği ama saf olduğu kadar berrak olan gözlere. Kolu değil, ruhu. O an leyla anladı ki bazı sevgiler, kusursuz bir hayalle değil, kusurlu bir gerçekle başlardı. Ve onunki, işte buydu. Onun adı konmamış, en zorlu ama en güzel hikâyesi, işte bu sessizlik ve o tek heceyle başlıyordu.
 
Son düzenleyen: Moderatör:

Technopat Haberler

Geri
Yukarı